Doğal bal diyabeti tetiklemiyor!

Şeker hastalarının en fazla özlemini duyduğu şeyin tatlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bal-diyabet ilişkisine ilginç örnekler getiriyor.

Doğal bal diyabeti tetiklemiyor!


Gıdavitrini - Prof. Dr. Erdem Yeşilada "Şeker hastaları bal yiyebilir mi?" sorusuna bilimsel verilerle cevap aramış. Yazısında, şeker hastalarının en fazla özlemini duyduğu şeyin tatlı olduğunu ifade eden Yeşilada, bal-diyabet ilişkisine ilginç örnekler getiriyor.

NARENCİYE BALI FARKLI
Balın yüzde 80 kadarının karbonhidrat, kalanının ise sudan ibaret bir kovan ürünü olduğunu ifade eden Yeşilada, "Karbonhidrat içeriğinin yüzde 55-85’ini ise glikoz ve früktoz (meyve şekeri) oluşturuyor. Bu bakımdan şeker hastaları için tehlikeli gibi düşünülebilir. Ancak kan şekeri üzerinde etkileri şekerli besinlere göre çok daha düşük. Mesela, glikozun glisemik indeksi 100 (mg/dL) ise, narenciye balının glisemik indeksi 45 civarında, kestane balının 55, çam balının ise 58 civarında tespit edilmiş. Tabii bu özellikler sadece gerçek bal için söz konusu. Bunun nedeni ise gerçek balın içerisinde bulunan ve arıların çiçeklerden topladığı polenlerden kaynaklanan polifenolik bileşikler." tespitini yapıyor.

Polifenollik bileşiklerin antioksidan etkileri sebebiyle balın şifalı gücünün başlıca kaynağı olduğunu vurgulayan Yeşilada, bu konuda daha açıklayıcı olması bakımından diyabet hastaları üzerinde bal ile yapılmış bir klinik çalışmanın sonuçlarını paylaşıyor.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI BAL GİBİ!
İşte, Yeşilada'nın araştırmaya ait aktardıkları:
"Doksan yedi tip-2 diyabet hastası üç gruba ayrılıyor. Açlık kan şekerleri ölçüldükten sonra, bir gruba 75 gram doğal bal, diğer gruba ise 30 gram doğal bal veriliyor. Üçüncü gruba ise kontrol grubu olarak 75 gram glikoz veriliyor. Ardından bir saat sonra ve iki saat sonra kan şekeri değerleri ölçülüyor. 
Yapılan değerlendirmelerde, kan şekeri değerlerinde bal verilen gruplarda ilk bir saatte yükselme görülürken ikinci saatte düştüğü gözlemlenmiş. Buna karşılık glikoz verilen grupta ikinci saatte de yükselmeye devam etmiş ve iki misli artış göstermiş. İkinci saatte düşük miktar (30 gram) bal verilen gruptaki hastaların büyük bir çoğunluğunda (yüzde 68) ortalama kan şekeri seviyesindeki yükselmenin 30 (mg/dL) civarında olduğu, hatta hastaların yüzde üçününde kan şekerini düşürücü etki gözlemlendiği bildiriliyor. Buna karşılık glikoz verilen gruptaki hastaların yüzde 53’ünün kan şekeri seviyesindeki yükselme 100-200 arasında, yüzde 13’ünün ise 200’ün üzerinde olduğu tespit edilmiş."

NEDENİ HENÜZ BİLİNMİYOR
Baldaki glisemik indeksin daha düşük olmasının nedeninin henüz bilinmediğine vurgu yapan Yeşilada, bu konudaki önerileri ise şöyle sıralıyor:
"Bunlar arasında arının faringeal bezlerinde insülin-benzeri etkili bileşenler bulunduğu, dolayısıyla şekerin hücre içerisine girmesini sağlayabileceği, polifenollik bileşenleri nedeniyle balın kuvvetli antioksidan özelliği bulunduğundan pankreasta oksidatifhasarı düzelttiği, glukokinaz enziminin uyarılması ile karaciğerde glikoz kullanımının artması gibi çeşitli öneriler yapılıyor."

Prof. Dr. Erdem Yeşilada güvenilir, analizi yapılmış, doğada dolaşan arıların yaptığı 'doğal bal'ın anahtar niteliğinde olduğunu sözlerine ekliyor.

Güncelleme Tarihi: 28 Ağustos 2016, 18:18

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52