Akdeniz kuraklık tehlikesi altında!

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, kuraklık ve küresel ısınmanın Akdeniz Bölgesi için problem oluşturabileceğini söyledi.

Akdeniz kuraklık tehlikesi altında!
GIDAVİTRİNİ - ​Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Cezayir’de gerçekleştirilen Milletlerarası Akdeniz Yüksek Zirai Etütler Merkezinin (MAYZEM) 10. Gıda ve Balıkçılık Bakanları Toplantısı'na katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada sürdürülebilir gıda sistemlerinin önemine değinen Bakan Eker, Türkiye’nin bu konuda önemli mesafeler kat ettiğini söyledi.

MAYZEM 10. Gıda ve Balıkçılık Bakanları Toplantısının düzenlenmesinde, Cezayir Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanı Abdelwahab Nouri’ye ve MAYZEM Sekretaryasına sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür ederek sözlerine başlayan Bakan Eker, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5’ine yakın bir kısmının MAYZEM üyesi ülkelerde yaşadığını söyledi.

Üye ülkelerin tarımsal üretimleri, Dünya Bankası verilerine göre yıllık 300 milyar dolar olduğunu belirten Bakan Eker, bölgenin önemli bir tarım merkezi olduğunu vurguladı.

Gelecekte kuraklık ve küresel ısınmanın Akdeniz Bölgesi için problem oluşturabileceğini söyleyen Bakan Eker, Akdeniz Havzasında bulunan su kaynaklarının kısıtlı ve düzensiz olduğunu dile getirdi. Bu riskler nedeniyle bölgedeki su kaynaklarının korunması ve etkin kullanılmasının her zamankinden daha fazla önem kazandığına vurgu yapan Bakan Eker, MAYZEM ülkelerinin işbirliği ile sağlanacak olan verimlilik artışının küresel düzeyde tarımsal üretime katkı sağlayabileceğini dile getirdi.

Gelişmiş ülkelerde son teknolojik imkânların kullanılması sonucunda, tarımsal üretimde verimliliğin sınırlarına yaklaşıldığını söyleyen Bakan Eker, “Buna karşın az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu açıdan bir potansiyel var. Özellikle küçük aile işletmelerinde önümüzdeki dönemde ciddi oranda verimlilik artışı sağlanabileceğini düşünüyorum. Birleşmiş Milletler’in 2014 yılını “Aile Çiftçiliği” yılı ilan etmesi de bu bakımdan önemli bir gelişmedir. Bu bağlamda küçük aile işletmelerinin tarımsal üretime devam etmeleri konusunda MAYZEM üyesi ülkelerin daha fazla gayret etmeleri gerekmektedir.” dedi.

Toplantının konusu olan “Sürdürülebilir Gıda Sistemleri”nin kamunun yanısıra özel sektörü de yakından ilgilendirdiğini belirten Bakan Eker, gıda sektörünün, hammadde temininde ve üretimin diğer aşamalarında sürdürülebilirlik esasını benimsemesini sağlamanın önemine değindi.

Sürdürülebilir gıda sistemlerinin bir ürünün birincil üretiminden tüketimine kadar tüm unsurları ve aşamaları kapsadığını belirten Bakan Eker sürdürülebilir gıda sistemlerinin doğal kaynakların etkin ve verimli kullanımını  yanı sıra sürdürülebilir beslenme, gıda kaybı, geri dönüşüm, çevre dostu üretim uygulamaları gibi pek çok diğer unsuru da kapsadığını belirtti.

Konuşmasında sürdürülebilir gıda güvenliği için Türkiye olarak çeşitli politikalar uyguladıklarını vurgulayan Bakan Eker, bu politikaların başında üretimde kalite ve verimliliğin artırılması, kırsal kalkınmanın, küçük işletmelerin desteklenmesi ve israfla mücadele geldiğini söyledi.

"Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı hazırladık”
Küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin tarım sektörümüze olası olumsuz etkilerini en aza indirerek amacıyla,  Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı hazırladıkları dile getiren Bakan Eker, bunun yanı sıra kuraklığa dayanıklı tohum çeşidi geliştirmek için çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.

Üretimde kalite ve verimliliğin artırılması amacıyla sertifikalı tohum kullanımını desteklerini söyleyen Bakan Eker, “  Hayvansal ürünlerin kalitesini sağlamak amacıyla da bir çok uygulamayı hayata geçirdik. Geliştirdiğimiz sistemle hayvanları kayıt altına aldık. Hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele stratejileri geliştirdik. Yine 2003 yılından itibaren hastalıktan ari işletmeleri destekledik” diye konuştu.

Kırsal kalkınma ve küçük işletmelerin desteklenmesi için tarım-sanayi entegrasyonunu sağlayan hibe destekli Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programını hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Eker, özellikle, hem yerelde kalkınmaya hem de gıda kayıplarını azaltmaya yönelik olarak tarımsal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ile ilgili yatırımlar ile makine-ekipman alımları, damla ve yağmurlama sulama yatırımları desteklediklerini belirtti.

Özellikle küçük çaptaki üretimin gıda arz zincirine dahil olabilmesi için işleme, depolama ve pazara ulaşım faaliyetleri desteklediklerini söyleyen Bakan Eker, “Tarım danışmanlığı sistemi ile ülkemizin en ücra yerlerinde bile yayım hizmeti sunuyoruz. Kırsalda ve köylerde çalışmak üzere 10.000 Tarım Danışmanı istihdam ettik. “ diye konuştu. Bakan Eker ayrıca 2013 yılında başlattıkları “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası” ile  toplamda yıllık yaklaşık 1.4 milyar dolarlık bir tasarruf sağladıklarını da söyledi.

Tarım sektöründe verimlilik artışının en önemli vasıtalarından birinin araştırma ve geliştirme olduğunun bilincinde olduklarını belirten Bakan Eker “Bakanlığım bünyesinde bulunan 48 araştırma enstitüsü ve istasyonu var. Bunlar tarımsal Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyor. Ar-Ge 'ye ayırdığımız bütçeyi her yıl daha da artırıyoruz.” dedi.

Hem yerli gen kaynaklarımızın hem de nesli tehlikede olan türlerin korunması amacıyla gerekli önlemler aldıklarını belirten Bakan Eker, bu kapsamda dünyanın kapasite açısından 3. Büyük Tohum Gen Bankası kurduklarını söyledi.

“Son 10 yılda tarımsal hasılamızı üçe katladık”
Son 10 yılda bir stratejik plan hazırladıklarını ve yeni politikalar uyguladıklarını söyleyen Bakan Eker, “Bütün bu çalışmalarımız sonucunda, Türkiye, tarımsal hasılasını üçe katladı. Gıda güvenliğini büyük ölçüde sağladık.  2013 yılında ülkemizde Cumhuriyet tarihinin en yüksek buğday, mısır ve çeltik üretim miktarlarına ulaştık.  2012 yılı verilerine göre ülkemiz yaklaşık 63 milyar dolarlık tarımsal hasılaya sahip olarak dünyada 7. Avrupa’da ise 1. Sıraya geldi.” diye konuştu.

“Dünyanın 3. Zeytin koleksiyonu İzmir’de kurulacak”
MAYZEM üyesi ülkeler için de önem taşıyan ve Türkiye’de yapılan çalışmalardan bahseden Bakan Eker, “Konya’da bulunan Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde Bitkisel Kuraklık Test Merkezi’ni kurarak Ulusal ve Uluslararası Araştırmacıların hizmetine açmış bulunuyoruz. Merkezde başta ICARDA olmak üzere uluslararası kuruluşlardan uzmanlar çalışmaya başladı.” dedi.

Akdeniz florasında yetişen tıbbi ve aromatik bitkilerin kültüre alınması, ıslahı, tam donanımlı 7 ayrı laboratuvarı ile etken madde analizleri yapacak kapasiteye sahip olan Antalya Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi kurduklarını söyleyen Bakan Eker, söz konusu merkezin araştırmacılar tarafından uluslararası araştırma projelerinin yürütülmesine imkan sağlayacak altyapıya sahip olduğunu dile getirdi. .

Bakan Eker ayrıca İspanya ve Fas’ın ardından İzmir'de, Zeytincilik Araştırma İstasyonu bünyesinde Dünya 3. Zeytin Koleksiyonunu da kuracaklarını belirtti.

“MAYZEM üyesi ülkelerle tarımsal işbirliği yapmaya hazırız”
MAYZEM ülkeleri olarak Tarım Bakanları düzeyinde 9 toplantı düzenlendiklerini vurgulayan Bakan Eker, “Şu an 10uncu toplantıyı gerçekleştiriyoruz. Her bir toplantı sonrasında da bir dizi tavsiye kararı alındı. Tavsiye kararlarının uygulamaya konmasındaki en somut adımlardan birisi, MAYZEM bünyesinde bir Tarımsal Piyasalar Bilgi Sistemi (MED-AMİN) kurulması olmuştur. “ dedi. Bu  yapının kurulmasına 2012 yılında Malta’da düzenlenen toplantıda kararlaştırdıklarını hatırlatarak sözlerine devam eden Bakan Eker, MAYZEM Sekretaryası tarafından önceki Bakanlar Toplantılarında alınan kararların takip edilmesi için bir çalışma yapılmasını ve bu çalışmanın bir sonraki Bakanlar Toplantısında ayrı bir gündem maddesi olarak görüşülmesini teklif etti.

MAYZEM gibi bir kuruluşun varlığı üye ülkeler için bir fırsat ve şans olduğunu söyleyen Bakan Eker, “MAYZEM’in faaliyetlerinin iklim değişikliği, kuraklık, tuzlanma, toprak bozulması, su kıtlığı, biyoçeşitliliğin azalması ve fiyat dalgalanmalarının yanında gıda, enerji ve su güvenliği gibi olası yeni tehditler göz önünde bulundurularak, yeniden düzenlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır.” dedi.

MAYZEM Enstitüleri tarafından yapılabilecek bir diğer çalışmanın bölge ülkelerinde “Tarımsal Yatırım Potansiyeli”nin belirlenmesi olabileceğini vurgulayan Bakan Eker, “ Bu şekilde hangi ülkede hangi alanda yatırım yapılabileceği konusunda elimizde kaynak bulunur ve bizler de gerek özel sektörü, gerek kamu sektörünü bu alanlarda yatırım yapmaları konusunda teşvik edebiliriz.” diye konuştu.

EXPO 2016’nın “Çiçek ve Çocuk” temasıyla Antalya’da düzenleneceğini ve etkinliğe yaklaşık 100 ülke ve 30 uluslararası kuruluştan 8 milyondan fazla kişinin katılımını beklediklerini söyleyen Bakan Eker, davetiyelerin resmi kanallardan üye ülkelerin Bakanlıklarına gönderildiğini söyledi. Konuşmasının sonunda MAYZEM üyesi ülkelerle, tarım alanında işbirliği yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Bakan Ekeri tüm katılımcılara teşekkür etti.

Güncelleme Tarihi: 06 Şubat 2014, 17:47

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52