Bitter damar sertliğini azaltıyor

Bitter çikolatanın arterleri rahatlattığı ve bazı biyokimyasal etkilerle aterosklerozu önlemeye yardımcı olduğu biliniyor.

Bitter damar sertliğini azaltıyor
FASEB dergisinin Mart 2014 tarihli sayısında yayımlanan randomize, çift-kör çalışmada, bitter çikolata tüketmenin akut dönemde ve haftalar içinde endovasküler fonksiyonu iyileştirdiği, aynı zamanda lökosit aktivasyonu ve inflamasyonun biyokimyasal belirteçlerini olumlu yönde etkilediği saptandı. Çalışma, normal ve flavanoller ile zenginleştirilmiş içerikli bitter çikolata tüketiminin etkilerini kilo fazlası olan veya hafif obez, orta yaşlı erkek denekler üzerinde karşılaştırdı.

Medimagazin'in'de yer alan habere göre, çalışmanın yazarlarından Hollanda’nın Wageningen Üniversitesi Beslenme ve Gıda EnstitüsündenDr. Diederik Esser’in açıklamalarına göre, bitter çikolata tüketimini takiben lökosit hücre sayısında, plazma sitokinlerinde ve lökosit adherens belirteçlerinde oluşan değişiklikler ile hücresel yapışıklıklar azalıyor ve daha az aterojenik bir durum oluşuyor. Dr. Eser, bitter çikolataya eklenen flavanollerin bu etkileri arttırmadığını, ancak çikolatanın tadını etkilediğini belirtiyor.

Yararlı vasküler değişikliklerin ve klinik sonuçların flavanol ve polifenolden zengin çikolata, kırmızı şarap, tarçın ve çay gibi gıdaların tüketilmesiyle daha da iyileştiği gözlemsel ve girişimsel çalışmalarla gösterilmişti. Çikolatanın kendisi ise kan basıncının ve serebral perfüzyonun düzelmesi, inme, kalp yetmezliği ve diğer kardiyovasküler olayların azalması ile ilişkili bulunmuştu.

AKUT ÇİKOLATA ETKİSİ
Bu çift-kör, çapraz karşılaştırmalı randomizasyon çalışmasında, 29 erkek en az bir hafta boyunca günaşırı 70 g çikolata tüketti. Bir grubun tükettiği çikolatalarda normal düzeyde flavanol bulunurken, diğer grubun tükettiği çikolatalarda ilave flavanol bulunmakta idi. Her iki grup çikolata da, santral aort basıncının azaldığını gösteren belirteci olumlu yönde etkiledi. Hematokrit düzeyi, trombosit, lenfosit, monosit ve nötrofil sayıları çikolata tüketimini takip eden iki saat içinde arttı. Yine her iki tür çikolata tüketimini takip eden iki saat içinde plazma solubl interselüler adezyon molekülü (sICAM) 3, interlökin (IL)-1β ve von Willebrand faktör düzeyleri artarken plazma IL-6 düzeyleri düştü. İnsülin düzeyleri de her iki grup çikolata tüketimi ile artarken, buradaki artış flavanolü fazla olan grupta daha yüksek oldu.

DAMAR SERTLİĞİNİ AZALTIYOR
Çalışmaya katılan aynı 29 denek ve ilave olarak ikinci bir çift-kör grup olarak 15 katılımcı daha dört hafta boyunca her gün, günde 70 g yüksek veya normal flavanollü çikolata tükettiler. Katılımcılara ayrıca, flavanol alımını önleyebilmek için çalışma süresince diyet uygulandı.

Dört haftalık çikolata tüketimi ile de akut dönemdekine benzer bulgular saptanırken, çikolata tüketiminin kesilmesiyle değerlerin eski hâline döndüğü saptandı. Yeni bir bulgu olarak, dört haftalık çikolata tüketimi ile dolaşan lökosit sayılarında istatistiksel olarak anlamlı bir azalma izlendi, bu durum inflamasyonun ve ateroskleroz formasyonunun azaldığı yönünde yorumlandı.

Çikolata, lenfositlerin CD62L ve CD11b, monositlerin CD62L ve nötrofillerin CD66b ve CD11c proteinlerinin ekspresyonunu azalttı. Çalışmanın yazarları, bu hücre yüzey moleküllerinin aterosklerozun başlangıç dönemindeki endotele yapışma ile ilgili fonksiyonları olduğunu belirttiler. Ayrıca yazarlar, çalışmalarının sonuçlarının flavanolle zenginleştirilmiş çikolatanın vasküler sağlık belirteçleri açısından normal bitter çikolatadan daha sağlıklı olmadığını gösterdiğini kaydettiler.

Güncelleme Tarihi: 09 Haziran 2014, 13:19

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52