Türkiye çay veriminde kaçıncı sırada?

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye'nin hektar başına elde edilen çay ürünü bazında dünya birincisi olduğunu belirtti.

Türkiye çay veriminde kaçıncı sırada?
Yazıcı, ''Hektar başına elde edilen çay ürünü bazında Türkiye, 2 bin 618 kilogram ile dünya birincisi konumunda bulunmaktadır. Kişi başına çay tüketiminde de yine dünyada ilk sıradayız'' dedi. Bakan Yazıcı, Rize Ticaret Borsası'nda (RTB) düzenlenen ''Yeşil Altın, Türk Çayının Markalaştırılması ve Uluslararası Tanıtımı 2023 Vizyonu Çalıştayı''nda yaptığı konuşmada, çayın dünya pazarlarında bir marka değeri kazanması için çay üretiminin tüm aşamalarını ve pazarlanmasının önemli olduğunu ifade etti.

Kalitenin markalaşmanın ilk adımı olduğunu anlatan Yazıcı, ''Her kaliteli ürün marka değildir. Markalaşma, kaliteyi pazarlama stratejisidir. Önce tüm bu süreçlerdeki aksayan yönleri doğru tespit edip, mükemmel üretim ve pazarlama sistemini oluşturmalıyız. Günümüz dünyasının ekonomik ilişkilerinde bu durumun birçok örneği mevcuttur. Doğru pazarlama stratejilerini kullanan bir firma Afrika'nın, Güney Amerika'nın yoksul bölgelerinin yegane zenginliği olan kahve çekirdeğini uluslararası bir marka haline getirerek yüksek kar marjıyla pazarlayabilmektedir. Bu güç de o ürünü bir marka haline getirebilme yeteneğidir'' dedi.

Bakan Yazıcı, ''hedeflerinin hem üretiminde hem de dünya pazarlarına sunumunda Türk çayını alternatifi olmayan bir içecek haline getirmek olduğunu'' vurgulayarak, ''Ülkemizde sudan sonra en çok içilen, sağlık yönünden bilimsel olarak yararları kanıtlanan organik Türk çayını bir marka olarak dünyaya tanıtmak hepimizin ortak gayesidir. Hükümet olarak 2023 yılına kadar dünya çapında en az 10 marka üretme hedefi koyduk. Bu 10 markadan biri mutlaka 'Rize Çayı-Türk Çayı' olmalıdır. Türkiye'nin en önemli endüstriyel değerlerinden biri olan çayımızı, bir marka değer haline getirmek, yeşil altını hak ettiği konuma ulaştırmak hepimizin üzerine düşen sorumluluktur'' şeklinde konuştu.

Son yıllarda hızla büyüyen organik çay pazarında daha fazla yer almak için organik çay alanlarının genişletilmesi gerektiğini, bunun yanında senede sadece 90 gün çalışan çay fabrikalarının atıl dönemde başka faaliyetlerde bulunabilmesi için de düzenlemeler yapılması gerektiğini anlatan Yazıcı, ''Markanın amacı çayı daha rekabetçi bir duruma getirmek, kısacası çayı dış pazarlara daha fazla açabilmektir. Ancak çay pazarında dış pazara açılmanın önünde yüksek maliyet ve ürün çeşitliliğinin olmaması gibi yapısal ve ciddi sorunlarımız var. İç pazarımızda demleme çay yaygınken, Avrupa pazarında poşet çay talebi daha fazladır. Dolayısıyla pazara uygun ürün geliştirilmesi bir ihtiyaçtır'' dedi.

Bakan Yazıcı, dünya çapında marka üretmenin aynı zamanda kendi kültürünü tanıtmak ve transfer etmek anlamına da geldiğini ifade ederek, ''TurkishTea olarak adlandırılacak olan Türk çayı ve altında oluşacak markalarla, Türk çay içme kültürü ve diğer geleneksel unsurlarımız dünyaya tanıtılacaktır. Türk çayını markalaştırıp yurt dışına ihraç ettiğimizde, çayımızın değeri artacak ve öncelikle yaş çay üreticimiz kazanacaktır. Çayda markalaşma ve ürün değerinin artması Türk çayının kalitesinin yükselmesini, Doğu Karadeniz'de yeni yatırımlar yapılmasını, istihdamın artmasını ve göçün azalmasını sağlayacaktır'' ifadelerini kullandı.

Türkiye, hektar başına çay veriminde dünya birincisi

Bakan Yazıcı, dünya genelindeki çay üretimine bakıldığında 2009 yılı itibariyle 3 milyon 14 bin hektar olarak ölçülen çay ekim alanlarının yüzde 47'sinin Çin'de bulunduğunu, Türkiye'de 75 bin 851 hektar olan çay ekim alanlarının ise dünya çay ekim alanlarının yüzde 2.51'ini oluşturduğunu anlatarak, şunları ifade etti:

''Çay üretim miktarı bakımından ise 3 milyon 950 bin ton olarak ölçülen 2009 dünya üretiminin yüzde 34.82'sini Çin üretmektedir. Bunu sırasıyla Hindistan, Kenya, Sri Lanka ve yüzde 5.02 ile Türkiye takip etmektedir. Geçen yıl ülkemizin çay ithalatında ilk üç sırayı yüzde 56 ile Sri Lanka, yüzde 13 ile Kenya ve yüzde 11 ile İran almıştır. Bu yılın Ocak-ağustos döneminde ise en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke sırasıyla Belçika, Hollanda ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye, 2009 yılı itibariyle 198 bin 601 tonluk net kuru çay üretimi yaparak dünya üretiminde 5. sırada yer almıştır. Hektar başına elde edilen çay ürünü bazında Türkiye, 2 bin 618 kilogram ile dünya birincisi konumunda bulunmaktadır. Kişi başına çay tüketiminde de yine dünyada ilk sıradayız.''

Gelecekte tarım ve tarımsal faaliyetlerin çok daha önemli olacağını, organik tarımın çok daha öne çıkacağını ve insanların organik ürünlerin üretim alanlarını arar duruma geleceğini belirten Yazıcı, bu bakımdan Rize ve bölgenin organik çay yetiştirme bakımından sahip olduğu avantajları çok iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Yazıcı, Ekim ayının ilk haftasında Rize'de yapılan ''Çay Sorunları Çözüm Toplantısı''nda 15 maddelik eylem planı hazırladıklarını ve bu konularda çalışmalar başlattıklarını anımsatarak, özellikle çayın DNA'sının belirlenmesi amacıyla gerçek çayın, piyasaya sürülen diğer çaylardan laboratuvar ortamında kolaylıkla ayırt edilmesi yönündeki çalışmaların Türk çayının geleceğini garanti altına alacağını kaydetti.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın çayla ilgili çalışmaları

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bakanlığı bünyesinde bazı çalışmalar yapıldığını anlatarak, şöyle konuştu:

''Çay üretiminde ülkemizin en önemli sorunlarından birisi, çay üretiminin 4-5 ay gibi bir sürede yapılmasıdır. Bu nedenle üreticimiz çoğu zaman ürününü satarken beklediği değerlere ulaşamıyor. Hükümetlerimiz döneminde bu konu üzerinde hassasiyetle durduk.

Yaş çay üretici fiyatları ortalaması 2003 yılında 0.36 kilogram/TL iken, 2010 yılında 0.85 kilogram/TL oldu. Siyah çay üretici fiyatları ortalaması ise 2003'te 6.13 TL iken, 2010'da 10.67 TL olarak gerçekleşti. Yaş çay üretici fiyatları ortalaması 2003-2010 yılları arasında yüzde 135 artış gösterirken, siyah çay üretici fiyatları ortalamasında aynı dönemde yüzde 75 artış olmuştur. Üreticimizi daha da güçlendirmek için Bakanlık olarak ürün ihtisas borsacılığı kapsamında, çayın mülkiyetini temsil eden ürün senetleri ile alınıp satılabilmesine yönelik çalışmaları yürütüyoruz. Bakanlık olarak yasal ticareti kolaylaştırmak için gerekli tedbirleri alıyoruz''

Çay kaçakçılığı

Bakan Yazıcı, çalışmalar çerçevesinde çay kaçakçılığını da önlemeye çalıştıklarını ifade ederek, şunları anlattı:

''Yasa dışı ticareti önlemek için de yoğun çaba sarf ediyoruz. Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğümüz gümrük kapılarında, girişlerde aldığı tedbirlerle kaçak çay faaliyetlerini önlemeye çalışmaktadır. Çay kaçakçılığı ile mücadele kapsamında 2010 yılında gümrük muhafaza ekiplerimiz ve diğer kolluk kuvvetlerince 3 bin 200 ton kaçak çay yakalanmıştır. Son 3 yılda ise toplam 8 bin 400 ton kaçak çay yakalanmıştır.

Ülke ekonomisinin geliştirilmesinin önündeki en önemli engellerden birisinin çay kaçakçılığı olması bakımından 'Çay Kaçakçılığı ile Mücadele Eylem Planı' hazırladık. Bakanlığımız ile ÇAYKUR arasında 'Sahte ve Kaçak Çay Ticareti ile Mücadelede İşbirliği Protokolü' imzaladık. Bu kapsamda Mersin, İskenderun, Gaziantep, Habur, Hakkari, Gürbulak, Hopa, İstanbul, Edirne, Ankara Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüklerinde görevli 20 muhafaza memuruna çay kaçakçılığının önlenmesi konulu eğitim verildi. Çay kaçakçılığı ile mücadelede faydalanılmak üzere çay kokusuna duyarlı 3 çay detektör köpeği kullanılmaya başlandı. Ayrıca kaçakçılıkla mücadele için pek çok teknik çalışma yaptık.''

Bakan Yazıcı, hükümetinin, çay markalaşmasının takipçisi ve destekleyicisi olacağını da sözlerine ekledi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52