Mutfaktan dev çıktı

Endüstriyel mutfak üreticisi Öztiryaki'nin 3. kuşak patronları 6 fabrikalı bölgesel bir dev yarattı. 105 ülkeye ihracat yapan şirketin patronu Öztiryaki, "Dünyadan ortaklık teklifleri yağıyor" dedi.

Mutfaktan dev çıktı
Babası Sezai Öztiryaki'den bakır ustalığını öğrenip 1949'da İstanbul'da atölye kuran Muharrem Öztiryaki'nin çocukları, endüstriyel mutfakta bir dünya devi yarattı. Bugün bin 200 kişiye istihdam sağlayan Öztiryaki, ürünlerini 105 ülkeye ihraç ediyor. Öztiryakiler Şirketler Grubu Murahhas Azası Tahsin Öztiryaki, "Romanya, Almanya ve Kazakistan'da mağazamız var. Rusya'da imalat yapıyoruz. Çin'e de ihracata başladık. Hedefimiz 120 ülkeye ihracat yapmak. 5 yıldır Turquality üyesiyiz" sözleriyle bulundukları yeri özetliyor.
EN BÜYÜK PAZARIMIZ AVRUPA

Öztiryakiler, 110 milyon doların üzerinde cirosu, 5'i yurtiçinde biri de Rusya'da toplam 6 fabrikası olan bir sanayi devi konumunda. Şirket ihracat gelerinin üçte birini Irak ordusuna sattığı mutfak malzemelerinden sağladı. Tahsin Öztiryaki, "Mal satalım derken fabrika alacak konuma geldik. Dünyadan işbirliği ve ortaklık teklifleri yağıyor. Avrupalı şirketler durumlarını pek iç açıcı görmüyor" dedi. Endüstriyel mutfak sektörünün toplam ihracatı 3.5 milyar doları buluyor. 2012 hedefleri ise 4 milyar dolar. Tahsin Öztiryaki, "Avrupa Birliği pazarından vazgeçemiyoruz. Çünkü sektör ihracatının yüzde 53'ünü bu bölgeye yapıyor. Biz yeni pazarlara açılma konusunda da çok başarılıyız. Libya, Mısır ve Türkmenistan bizim için avantajlı pazarlar. Bu gidişle Kuzey Afrika ve Rusya'yı da Türkiye kalkındıracak"dedi.

Yerli ürün kullanımı artıyor
-Sektöre katkılarınız ne oldu, neleri değiştirdiniz?
-Sektörde en büyük firmayız. Büyürken pazarı da büyüttük. Bakır sürahiyi, tencereyi, bardağı paslanmaza çevirdik. 1980'lerde ev tipi mutfak eşyalarından endüstriyele geçmeye karar verdik. O dönemde kullanılan ürünlerin yüzde 70'i yabancı, yüzde 30'u yerliydi, şimdi yüzde 90'a yüzde 10 oldu. 1994'te Sunset'le restoran işine girdik. 1997'de ise tamamı Öztiryakiler olarak ilk yaptığımız mutfak Vouge'dur.
-"Artık her şeyi üretiyoruz" diyorsunuz. Yerli malı tüketim alışkanlıklarımız için neler söylersiniz?
-Başbakanımız uzun zamandır Türk malının kullanılmasıyla ilgili genelgeler yayınlıyor. Yüzde 20 oranında Türkiye'de üretilen mala bile ayrımcılık yapılıyor. Bizim, halk olarak buna uymamız lazım. Bu da halkın parasını çarçur etmemesiyle mümkün olur. Bir sürü çöp ürün ithal ederek paralarımızı boşa harcıyoruz.

'Ekonomi konusunda hükümet haklı çıktı'
-İhracatçı bir sanayici olarak son 5 yılda Türkiye'nin dünyada geldiği noktayı neye bağlıyorsunuz?
-Disipline bağlıyorum. Mali disiplinimiz ve özgüvenimiz gibi unsurlar istikrar getirdi. Açıkçası hükümetin hakkını vermek lazım. İşinin üstadı birçok yöneticiyle, pek çok konuda düzlüğe çıktık. Örneğin IMF ile ilgili konuda verilen kararların ne kadar doğru olduğu ortaya çıktı.
-Peki bundan sonra ne olacak?
-Türkiye'de bundan sonra işler başka boyutta gelişecek. Filmini baştan yazacak ülkeler var. Onlar içerisinde yer alacağız. Türkiye, dünyada markalaşarak ve büyüyerek yoluna devam edecek. Şu anda Türkiye dünyada bir yıldız. 75 milyonluk, satın alma gücü yükselen genç nüfusuyla, kendine güveni yüksek halkıyla, önemli bir pazar... Türkiye'de işadamları katma değerli ürünler üreterek, hayatına devam edecekleri gerçeğini anlamış durumda. Bundan sonra daha fazla katma değerli ürün üreterek, ihracatımızı arttırıp cari açığı kapatabiliriz. İşadamlarımız bunun bilincinde. Bundan sonra Türk yatırımcısı başarısını komşu ülkelere taşıyacak.
-Başka ne tür gelişmeler bekliyorsunuz?
-Türkiye yüzde 10 tarım, yüzde 90 sanayi ihraç eden ülke haline geldi. Bundan sonra yüzde 50-50’ye geleceğiz. Tarımı sanayiciler yapacak. İyi ambalajlanacak, iyi pazarlanacak, organik olacak. Aile fertleri bir dönüm elma, iki dönüm patates ekmeyecek. Herkes binlerce dönüm alanda tarım yapacak. Amerika’ya gidiyorsunuz, ceviz soruyorsunuz 100 kilometre gidiyorsunuz her yerde ceviz ağacı görüyorsunuz. Bu da tarımdaki verimi artırıyor. Bizde de böyle olması lazım.

Türk ızgaraları dünya AVM’lerine girecek
-Dünya zincirlerinin de kullandığı bir ürün geliştirdiniz. Anlatır mısınız?
-Liderliğin her zaman yeni ürün yapmakla mümkün olduğuna inandık. Piyasada kullanılan birçok yeni ürün geliştirdik. Türkiye'deki 402 Burger King'in mutfağında bizim ürünlerimiz var. AVM'lerin olmazsa olmaz kuralları var. Kebabı duman yapmadan, kokutmadan pişiren bir ocak yaptık. Çok amaçlı bir ızgara diyebiliriz buna. Türk milleti olarak eti kömürde seviyoruz. Bu ürünümüzle müşteri kömür ızgara lezzetini alabildiği için çok tuttu.
-Sizi bu ürünü üretmeye iten başka nedenler var mı? Anlatır mısınız?
-Var tabii ki... AVM furyasının başladığı yıllarda marka karma oranı yüzde 80 yabancı, yüzde 20 yerliydi. Şu anda AVM'lerdeki marka karmasında yabancılar yüzde 20'lere düştü. Biz artık gıdada da yurtdışında kendi kültürümüzü tanıtır duruma geldik. Ben Turquality'nin icra kurulundayım. Türk mutfağının da artık dünyaya tanıtılacağını, bunun da teşvikle olacağını inanıyorum. Dünya AVM'lerine de giden Türk yiyecek-içecek markaları bizim ürünlerle gidecek. Çünkü artık marka ihraç eden ülke konumundayız.

Yeni büyüme alanı oteller
-Başka nerelerde büyümeyi hedefliyorsunuz?
-İstanbul'da 5 yıldızlı 36 otel var. Yaklaşık 100 adet beş yıldızlı otel de proje ve inşaat aşamasında. Artık AVM sayısı çok fazla olduğu için, bu alan misyonunu tamamladı. Türkiye'de birtakım dönemler var. Farklı sektörlerin, farklı sermayelerin kendi alanları dışında yeni işlere yönelmesi gibi. Şimdi otel yatırımı yapma zamanı, herkes bu sektörle ilgileniyor. Biz de yeni otellerin mutfaklarını kuracağız.
Sinan Özedincik - Sabah

Anahtar Kelimeler: Gıda Vitrini, Gıda, Vitrin, Tarım, GDO, Gıda Güvenliği, Alo 174, Sağlıklı Gıda, Beslenme, Yemek, Baklava, Restoran, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Mehmet Mehdi Eker

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52