Tarım ve gıda sektörü çözüm bekliyor

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörleri tarım, gıda ve içecek dünyası, sorunları aşmak için Ankara'da bir araya geldi.

Tarım ve gıda sektörü çözüm bekliyor
Her yıl dış ticaret fazlası veren sektörlerin başında gelen tarım, gıda ve içecek sektöründe yaşanan sorunlar ve sektörün çözüm önerileri, Ankara’da toplanan VII. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası’nda TOBB Gıda Sanayi, İçecek Sanayi, Hayvancılık ve Tarım Sektör Meclisleri tarafından dile getirildi. 

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, , TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve TOBB Sektör Meclislerinin üyelerinin katılımıyla yapılan toplantıda gıda, içecek, tarım ve hayvancılık sektörüne ilişkin dile getirilen sorunlar ve çözüm önerileri şöyle: 

Türkiye Gıda Sanayi Meclisi:
Türkiye’deki her 100 firmadan 1,9’u gıda sanayi sektöründe faaliyet gösteriyor. Gıda Sanayi sektörü 2013 yılında; 11.4 milyar dolar ihracat, 5.5 milyar dolar ithalat yaptı. 

Mevzuat hazırlanırken özel sektör görüşlerinin yeterince dikkate alınmaması
Mevzuat hazırlanırken paydaşların katılımı, görüş ve talepleri dikkate alınmalı, müzakere edilmeli ve yer bulmalıdır. 

Şeker kotaları
NBŞ kotası, üretim fazlası ve maliyeti nedeniyle ihracat şansı bulamayan sofra şekeri (sakkaroz) üretim miktarına bağlı olduğundan şeker fabrikaları özelleştirilmeli, serbest piyasa ekonomisi kuralları çalıştırılmalı ve NBŞ kotası kaldırılmalıdır. 

Kayıt dışılığın gıda güvenilirliğini olumsuz etkilemesi
Bilinçli tüketici yetiştirmek için beslenme ve gıda güvenilirliği eğitimi ilköğretim müfredatına eklenmeli, 

Gıda denetim sistemi yalnızca nihai ürüne odaklanmamalı, ürünün yanı sıra üretim süreci ve tesis etkin bir biçimde denetlenmelidir. 

Gıda ve beslenme konusunda kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesi
Tüketicilerin güvenini kazanacak bağımsız ve tarafsız bir gıda otoritesi kurulmalıdır.

Hammadde teminindeki zorlukların rekabet gücünü olumsuz etkilemesi
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yeni dönem stratejik planında, tarımsal üretim ve arz güvenliğini destekleyen politikalarına gıda sanayi için uygun fiyat, kalite ve sürdürülebilir tedarik konusu eklenmeli, 

Dış ticaret politikaları sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yapılandırılıp, desteklenmelidir. 

Türkiye İçecek Sanayi Meclisi:  
Türkiye’deki her 100 firmadan 0,1’i içecek sanayi sektöründe faaliyet gösteriyor. İçecek sanayi sektörü 2013 yılında; 534 milyon dolar ihracat, 521 milyon dolar ithalat yaptı. 

Kayıt dışılığın gıda güvenilirliğine olumsuz etkileri
“Tarladan sofraya Güvenilir Gıda” denetimlerinin etkin ve şeffaf bir mekanizmayla yapılabilmesi amacıyla, altyapı güçlendirilmeli, denetimler donanımlı ve uzman ekiplerle desteklenmeli,

Gıda ürünlerinin izlenebilirliği sağlanmalı ve kurumlar arası ortak veri tabanları oluşturarak koordinasyon etkinleştirilmeli,

Çeşitli vergi uygulamaları (alkollü içki, yüksek gümrük vergileri vb.) harç oranları ve ruhsat sistemleri gözden geçirilmeli,

Güvenilir ve çoklu analiz metotlarıyla kalite denetimleri ve piyasa kontrolleri yaygınlaştırılmalı, denetim sisteminin akreditasyonu için program oluşturulmalı,

10. Kalkınma Planı Gıda Ürünleri ve Güvenilirliği Raporu’yla belirlenen politika ve programlar uygulanmalıdır.

Küresel piyasa koşullarında rekabet edilebilir fiyatlarda
kaliteli ve sürdürülebilir hammadde temininde yaşanan zorluklar
Sanayi tipi ürün çeşidi ve verimliliği arttırılmalı,

Arz-talep dengesini gözetecek hammadde üretimi planlanmalı,

Uluslararası rekabete uygun üretimi sağlayabilecek esnek teşvik sistemleri geliştirilmeli, 

Ölçek ekonomisi, kümelenme ve ürün deseni oluşumu desteklenmeli, 

Bitkisel hammaddelerin üretimindeki dalgalanmaların olumsuz etkilerini azaltmak için lisanslı depo ve ürün borsaları desteklenmeli,

Bitkisel ve hayvansal birincil üretimde “kamu-özel sektör-vatandaş işbirliği” gibi şirketleşme/kooperatifleşme modellerinin geliştirilmesini, teşvik edilmesini ve sanayi tesisleri etrafında kümelenmesini sağlayacak bir sistem planlanmalıdır.

Ulusal Gıda ve İçecek Sanayi Stratejisi’nin olmaması
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından strateji belgesi çalışmaları paydaş katılımı ile sonuçlandırılmalı,

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının strateji belgesine desteği sağlanmalı,

İstatistiki veri eksiği giderilmeli ve veriler ulaşılabilir olmalıdır.

Gıda ve beslenme konusunda kamuoyunun medya aracılığı ile yanlış bilgilendirilmesi
İyi çalışan bir risk iletişim sistemiyle gıdalarla ilgili konularda kamuoyuna hızlı ve güvenilir bilgi aktarılmalı,

Ürünlerin denetiminde yaşanan aksaklıklar “Tarladan Sofraya Güvenilir Gıda” yaklaşımıyla çözülmeli, AB’de olduğu gibi gıdalardaki risklere odaklı bir denetim sistemi kurulmalı ve risk değerlendirmeye ilişkin bir birim oluşturulmalı, 

Bilime dayalı bilgilerin tüketici tarafından anlaşılır bir dil ile iletişimini sağlayacak, risk değerlendirmesi yapacak kâr amacı gütmeyen tarafsız ve bağımsız bir yapı kurulmalıdır.

Şeker kotaları
AB’de olduğu gibi bu konuda 2017 sonrası serbest piyasaya geçilmeli ve kotalar tamamen kaldırılmalı,

Sektörde verimliliği arttıracak şekilde, şeker fabrikaları özelleştirilmeli, fiyatlar serbest piyasa içinde oluşmalıdır.

Türkiye Hayvancılık Meclisi: 
Türkiye’deki her 100 firmadan 0,5’i hayvancılık sektöründe faaliyet gösteriyor. Hayvancılık Sektörü 2013 yılında; 703 milyon dolar ihracat, 455 milyon dolar ithalat yaptı.

Türkiye hayvan ve hayvansal ürünler piyasasının düzenlenmesi ihtiyacı
Özerk, kendi fonunu sağlayabilen, yetiştirici, tüketici, kamu, sanayici, perakendeci ve STK’ların söz sahibi olduğu, kısa-orta-uzun vadeli politikalar üretip uygulayabilen bir kurum oluşturulmalı, bu kurum gerekli durumlarda piyasaya müdahale edebilmeli ve piyasayı düzenleyebilmeli,

Bu kurum kurulduktan sonra Et ve Süt Kurumu kademeli olarak kaldırılmalıdır.

Hayvan ıslahı ve sağlığı politikalarının etkin olmaması
Bakanlık; üniversiteler, sanayi ve STK’larla işbirliği içerisinde kalıcı ve sürdürülebilir ıslah politikası oluşturmalı,

Büyükbaş-küçükbaş hayvancılıkta etçi ve kombine ırklar bölgesel olarak geliştirilmeli, bölgelere uygun kombine ırk sığır besiciliği teşvik edilmeli,

Hastalıklar konusunda ülkesel boyutta eradikasyon yöntemleri uygulanmalıdır.

Yem ve yem hammaddelerinde fiyat yüksekliği ve kaba yem problemi
Yem hammaddelerinin üretimini arttırmak için yem bitkileri üretimi ve meralerin etkin kullanımı teşvik edilmeli, iklim ve arazi koşulları gözetilerek Bakanlık tarafından üretim planlaması yapılmalı, 

Türkiye’de açığı bulunan ve net ithalatçı olduğumuz yem hammaddelerinin ithalatında uygulanan yüksek gümrük vergileri dönemsel olarak düşürülmeli ve bu uygulama yapılırken gecikmelere mahal verilmemelidir. 

Ülkemizde var olan hayvan sayısındaki belirsizlik
Hayvan varlığı konusunda sektör ve kamu arasında uyumluluk sağlanmalı, 

Ülkemizde kombine ırklara geçiş sağlanana kadar kaliteli besi materyali ithalatına izin verilmelidir.

Kanatlı sektöründe ihracat desteğinin az olması ve tek pazara bağımlılık
Teşvikler AB seviyesine getirilerek rekabet dezavantajı ortadan kaldırılmalı,

İhracatın önünü açmak ve pazar çeşitliliği sağlamak amacıyla devlet politikaları geliştirilmelidir.

Türkiye Tarım Meclisi:
Türkiye’deki her 100 firmadan 4’ü tarım sektöründe faaliyet gösteriyor. Tarım sektörü 2013 yılında; 4.6 milyar dolar ihracat, 7.9 milyar dolar ithalat yaptı.

Maliyet artırıcı unsurların çözümlenememesi
Tarımsal aracılara akreditasyon sistemi getirilmeli, 

Tarımsal üretim için kullanılan mazotta ÖTV kaldırılmalı, tarımsal üretimde yenilenebilir enerjinin kullanımı teşvik edilmeli,

Tarımda kullanılan elektrik bedeli hasat sonunda ödenmelidir.

Çiftçi eğitimi ve uygulamalarının yetersiz olması
İlgili özel sektör kuruluşları, üniversiteler ve yayın kuruluşları ile beraber yaygın bir çiftçi eğitimi hedeflenerek, arazide uygulanmalı ve kontrollü eğitim verilmeli,

Tarım danışmanlığı sistemi teşvik edilmeli,

TRT-Tarım kanalı yeniden kurularak üniversite-bakanlık-üretici işbirliği geliştirilmeli,

Gençleri tarım ekonomisine çekmek için maddi destek, hibe ve teşvik sağlanmalıdır.

Tarım arazilerinin parçalı ve dağınık yapısının engellenmesine yönelik düzenlemelerin tamamlanmaması
TBMM gündeminde bulunan Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Türk medeni Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’nda yer alan mirasa ilişkin düzenlemeler bir an önce yasalaşmalı,

Arazi toplulaştırması çalışmaları hızlandırılmalıdır. 

Tarımsal üretimde verim ve kalitenin düşük olması
Artan nüfus ve beslenme zorunluluğu dikkate alınarak yeni tarımsal üretim teknolojileri geliştirilmeli,

Bu amaçla TÜBİTAK tarafından Tarımsal Ar-Ge başlığı altında özel bir destek programı geliştirilmeli,

Tesisleşme ile atık yönetimi birlikte düşünülerek teşvik verilmeli, kamu kuruluşları bu konuda koordinasyon içinde çalışmalı, özellikle küçük ölçekli tarıma dayalı işletmelerin çevre korumaya yönelik faaliyetlerinde ekonomik analizler iyi yapılmalıdır.

Sulanabilen arazi miktarının azlığı ve mevcut su kaynaklarının etkin kullanılamaması
Sulanabilen arazi miktarı artırılmalı,

Başta damlama sulama sistemi olmak üzere, yeni sistemler uygulanarak suyun etkin kullanımı sağlanmalı, bu tür projelere verilen destekler artırılmalı,

Gübrelemenin etkin yapılabilmesi ve işgücü maliyetinin azaltılması amacıyla basınçlı sulama sistemi ile birlikte kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.

Güncelleme Tarihi: 05 Mart 2014, 08:41

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52