Okul sütü için fırtına kopacak!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Grup Toplantısında söz verdi: “7 milyon öğrenciye her gün bedava süt dağıtılacak”.

Okul sütü için fırtına kopacak!
Fikri Türkel

Süreç hemen başladı ve Nisan ayı içinde ihalesi yapılacak. Tahminen her okul dönemi için 90 milyon lira bütçeden süt için ayrılacak. Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi için bir adım daha atılacak.

Peki, polemik oluşturacak ne var bunda?

İşin farklı tarafları var: Üreticiler, birlikler, sanayiciler, akademisyenler, medya ile sokak sütçüleri gibi… Muhtemelen ambalajlı – ambalajsız, günlük – pastörize gibi demeçleri şimdiden görüyor gibiyim.

Bedava süt yerine okul sütü kavramına dikkat edilmesi gerekiyor. İletişiminde ilk günden yapılan hatalardan biri budur.

Diğer bir hata ise, gazlı içecekler yerine sütün ikame ediliyor, denilmesidir. Süt temel bir gıdadır. Herhangi bir şeyin yerine ikame edilmesi anlamı çıkarılmamalıdır.

Okul sütü uygulaması hemen hemen bütün gelişmiş ülkelerde uygulanmaktadır.

Benim dönemimde olmadı ama Türkiye’de uygulaması yapılmış. Marshall Yardımı çerçevesinde gelen süt tozu, okullarda dağıtılmış. Sıkça gündeme gelmesine rağmen şimdiye kadar hayata geçirilemedi. Lokal bazı uygulamalar oldu, Van’da bir ilçede pilot dağıtımı gerçekleşti. Ancak şimdiye kadar Türkiye geneli her gün bir paket sütün her öğrenciye erişimi yapılamadı.

Ana sınıfı dahil beşinci sınıfı öğrencileri dahil olmak üzere her gün 7 milyon öğrenciye süt temini edilecek. Milli Eğitim, Gıda – Tarım – Hayvancılık ile Sağlık Bakanlığının birlikte yürütecek. Sütün bayatlamadan tedarik ve ulaştırılmasına özen önem gösterilecek.

Ancak ihalenin bir konsorsiyuma, şirkete mi verileceği konusunda ihale şartnameleri bekleniyor. Yağ oranı, ambalajı ve Türkiye geneli dağıtımı gibi pek çok detayın netleşmesi gerekiyor.

Türkiye, sağlıklı süt istatistiklerine henüz kavuşamamıştır. Hatta TÜİK, süt istatistiklerini geçen yıl yayınlamaya başladı.

Biz süt yerine ayran içmeyi tercih eden bir milletiz. Ancak gelişmekte olan her çocuk ve genç günde en az iki bardak süt içmesi gerekiyor.

Konu sadece Türkiye’de değil dünyanın pek çok yerinde uygulanıyor ve tartışılıyor. İngiltere bunlardan bir tanesi ve kreşleri de okul sütü kapsamına alıyor.

İngiltere’de hayır kurumlarını, eğitim, sağlık ve süt ürünleri sektörlerini kapsayan bir organizasyon grubu, çocuklara okullarda ve kreşlerde süt içmenin faydalarını anlatmak ve okullar ile kreşlerde ücretsiz ve sübvansiyonlu süt alımını arttırmak için Okul ve Kreş Süt Birliği’ni kurdu.

Grup, çocuklara sürekli süt tedarikinin bir kamu politikası önceliği olarak kalması için mücadele etmeye, okuldayken ya da kreşteyken süt içmenin sağlık açısından ve sosyal açıdan çocuklara sağladığı faydalara dikkat çekmeye ve okullarda ve kreşlerde en iyi uygulamayı teşvik etmeye odaklanacak.

Birliğin şu anki üyeleri arasında Dairy Crest, Dairy UK (İngiltere Sütçülük), Creamlines, The National Day Nurseries Association (Ulusal Kreşler Derneği) ve Cool Milk yer alıyor.

Aslında dünyada süt ürünleri daima gündemde yer alıyor. Bunlardan birkaç detay sunmak istiyorum. İlerde süt tartışmaları yapılırken bu detaylara da dikkat edilmelidir.

2011 yılında 151 milyon ton olarak hesaplanan AB süt üretiminin, 2012 ve 2013’te de benzer düzeyde gerçekleşmesi bekleniyor. Avrupa Komisyonu’nun Ocak 2012 için Kısa Dönem Görüntü raporuna göre; AB tarımsal pazarı, makroekonomik görünümden güçlü bir biçimde etkilenmeye devam edecek.

AB’de inek sütünün işletmelere ulaştırılmasında, 2011 yılında yüzde 2’lik artış gerçekleştiği tahmin ediliyor ve bu büyümeye başlıca katkı sağlayan ülkeler olarak Fransa, Almanya, İrlanda, Polonya, İngiltere ve Avusturya gösteriliyor. Bu pozitif eğilimin, düşük bir tabanda da olsa, 2012 (+%1) ve 2013’te (+%0,6) de devam etmesi bekleniyor.

ABD’nin en büyük sağlık otoritesi olan ABD Sağlık Bakanlığı’na bağlı Hastalıkları Önleme Merkezi (CDC) tarafından yapılan 13 yıllık araştırmanın sonuçları açıklandı. Araştırma, çiğ sütten kaynaklanan salgınların, pastörize sütten kaynaklananlara göre 150 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.



Amerika, şimdi çiğ sütü yasaklamayı tartışıyor.

Çin, tam yağlı süt tozu ithalatında öngörülen yüzde 7’lik artışla, 2012 yılında küresel süt ürünleri talebinin lokomotifi olacak. Avustralya Sütçülük, Şubat ayındaki güncellemelerinde talepte artış olduğunu bildirdi. Devam eden kentleşme ve yurtiçi gıda üretiminin kalitesine ve güvenliğine ilişkin devam eden endişeler, tüketici talebini destekledi.

Çin’in süt ürünleri ithalatı 2001 yılındaki 220.000 tondan, 2011 yılında 1 milyon tondan fazlaya yükselerek son 10 yılda hızlı bir artış sergiledi.

Tam yağlı süt tozu genellikle süt ürünleri talebinin temel odağı iken Çin’in tereyağı ve peynir ithalatı yalnızca geçen yıl yüzde 20’den fazla artış gösterdi ve değişen diyetler ve artan batı tarzı gıdaların varlığı ile büyümeye devam ediyor.

Sütte inovasyon olur mu diye merak edenler için güzel bir örnek Yeni Zelanda’dan geliyor.

Yeni Zelanda’nın önde gelen süt tozu üreticisi Synlait Milk, uyku bozuklukları yaşayan kişilere yardımcı olmak için tasarladığı yeni inovatif süt tozu üretimini tamamladı. Synlait Gece Sütü adı verilen yeni ürün, inekler tarafından karanlık saatlerde üretilen sütün toplanmasıyla ve Synlait Milk’in Dunsandel’deki beslenme ile ilgili son derece gelişmiş olan işletmesinde özel bir işleme tabii tutularak üretiliyor.

Synlait Milk Araştırma Müdürü Dr. Simon Causer ineklerin karanlık saatlerde, uykuyu teşvik eden melatonin isimli bir hormon ürettiğini ve bu hormonun ineğin sütünde de bulunduğunu söyledi. Causer, “Melatonin, insanların gece-gündüz çevrimini düzenlemede anahtar bir rol oynuyor ve biz, ineklerin gece boyunca ürettiği sütleri seçip toplayarak, yüzde 100 doğal bir uyku yardımcısı üretmiş oluyoruz.” dedi.

Dünyanın önemli süt üreticilerinden biri olan Avustralya’nın süt üretiminde artış tahminleri devam ediyor.

Avustralya Sütçülük (DA)’ün, 15 Şubat’ta yayımlanan ve geçen yıl toplam 9,1 milyar litre olan Avustralya süt üretiminin 2011-12’de 9,4 ila 9,5 milyar litre arasında olacağı yönündeki tahmini, ülke süt üretiminin artmaya devam ettiğini gösteriyor.

Buna karşılık Almanya’da tereyağı stokları büyüyor.

Almanya’nın 2011 yılı için hesaplanan süt ürünleri üretimi, geçtiğimiz dört yıla göre daha fazla tereyağının depolandığını gösteriyor. Geçen yılın 470.000 tona ulaşan ticari tereyağı üretimi de hesaba katıldığında bu yılki değerin 2010 yılındakinden yüzde 4,7 daha fazla olduğu belirlendi.

Aynı zamanda tereyağı ithalatı da yüzde 5,5’lik bir oranla keskin biçimde düşerek 140.000 tona gerilerken, ihracat da aynı oranda düşerek 130.000 ton seviyesinde gerçekleşti. Tüketim kişi başına yaklaşık 5,9 kg düzeyinde kalırken, tüm bunların sonucu, binlerce ton ürünün depolanması oldu.

İrlanda nerede, Endonezya nerede diye sormamıza sebep olacak bir gelişme yaşandı.

İrlanda’daki Gıda Kurulu Bord Bia’ya göre, süt ürünleri tüketimindeki güçlü büyümesi ve düşük kişi başına yıllık tüketimi ile Endonezya, İrlanda süt sektörü için –özellikle süt tozunda- iyi fırsatlar sunuyor.

245 milyonluk nüfusu ile dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi olan ve düşük bir tabandan başlamış olsa da hızla artan bir süt ürünleri tüketimi eğilimi gösteren Endonezya’nın gayri safi yurt içi hasılası her yıl yüzde 6 artıyor.

İkili ilişkilerimizin çok iyi olan Endonezya için bizim üreticilerimiz ne düşünüyor?

Bir çiftçi kuruluşu olan Rabobank, Küresel Gıda, Tarım-İş ve Danışmanlık Bölümü tarafından 3 Şubat’ta bir rapor yayınladı. Buna göre, 2012’de dünya süt ürünleri için güçlü ancak dengesiz bir büyüme öngörüyor.

Rabobank, raporda, küresel sütçülük pazarının gelecek beş yılda güçlü bir büyüme beklentisi sunduğunu ancak bu pazar genişlemesinin düzensiz bir şekilde yayılmasının ve yükseltilmiş bir fiyatlandırma döneminin, sütçülük tedarik zincirindeki başlıca oyuncular için fırsatların yanı sıra zorluklar da yaratacağını belirtiyor.

Kuzey Avrupa’nın en büyük süt ürünleri şirketi olan Arla, yatırımlarına devam ediyor.

Arla, firmanın uluslararası rekabetçiliğinin arttırılması amacıyla peynir altı suyu bileşenlerinin işlenmesi ve gelişen pazarlara daha fazla odaklanmak için 2012 yılında güçlü bir sütçülük yapısına yatırım yapacak. Yatırımlarının çoğu karbondioksit ve enerji tasarrufu sağlayacak. Arla Yönetim Kurulu, Grup’un 2012 yılı için 317 milyon dolar tutarındaki yatırım planını onayladı. Yatırımlar öncelikle, sütçülük yapısını ve kapasite artırımını amaçlıyor.

Bir İsveç – Danimarka çiftçi kooperatifi kuruluşu olan Arla’nın geçen yılki cirosunun 10 milyar dolardan fazla olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Yazıyı Türkiye’deki beslenme alışkanlıklarıyla ilgili bir iki rakamla şimdilik bağlamak istiyorum:

Toplumun yüzde 68’i her gün kahvaltı yapıyor. Öğle yemeğini düzenli yiyenlerin oranı yüzde 63 olurken, yüzde 72,7’lik kesim düzenli olarak akşam yemeği yiyor. Ara öğünlerle düzenli olarak günde 5 öğün tüketenlerin oranı ise sadece yüzde 4,4. Peynir, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.

Araştırma Türk toplumunun çay ve kahve gibi ayranın da tiryakisi olduğunu ortaya koydu. Haftada 6 kez ve daha fazla ayran tüketenlerin oranı yazın yüzde 35,7 olurken, kışın bu oran yüzde 24’e geriliyor

ekofinans.com



Anahtar Kelimeler: Gıda Vitrini, Gıda, Vitrin, Tarım, GDO, Gıda Güvenliği, Alo 174, Sağlıklı Gıda, Beslenme, Yemek, Baklava, Restoran, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Mehmet Mehdi Eker, Bedava Süt, Recep Tayyip Erdoğan, Bakteri, Ambalaj

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52