Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası işbirliği ile düzenlenen ve iki yılda bir gerçekleştirilen “Geleneksel Gıdalar Sempozyumu”nun dördüncüsü Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisinde yapıldı.
Sempozyumun açılışında konuşma yapan Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, gıdaların, ulusal kimliklerin yaşatılmasında ve ülkelerin tanıtımında önemli bir yer tuttuğuna dikkati çekti. Geleneksel gıdaların, toplumların hem yeme alışkanlıklarını hem de kültürel özelliklerini nesiller boyunca aktardığını ifade eden Kibar, turizm sektörünün gelişmesine paralel olarak geleneksel gıdalara olan ilginin de giderek arttığını belirtti.
Türkiye’nin gıda ve içecek kültürü açısından zengin ülkeler arasında bulunduğuna işaret eden Kibar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Gelişmiş ülkelerde yöresel ve özelliği olan ürünlerin en iyi ve güvenli şekilde üretilmesi amacıyla bilimsel yöntemlerle belirlenmiş kurallar söz konusudur. Türkiye’de bu tür bir sistemin bilimsel ve yasak bazda oluşturulması, sistemin belli otoriterlerce kontrol edilmesi ve denetlenmesi ürünlerimizin tanıtılması açısından çok önemlidir. Geleneksel gıdalarımızı korumanın ve dünyaya tanıtmanın en önemli yolu, bu ürünlerin kayıt altına alınması ve modern tekniklerle güvenilir şekilde üretilmesidir. Geleneksel gıdalarımızın envanterinin çıkarılması, ürün özelliklerinin belirlenmesi, muhafaza ve işleme yöntemlerindeki yöresel farklılıkların ortaya konulmasıyla bu gıdalar koruma altına alınabilecektir.”
“Gelişmiş ülkelerde yöresel ve özelliği olan ürünlerin en iyi ve güvenli şekilde üretilmesi amacıyla bilimsel yöntemlerle belirlenmiş kurallar söz konusudur. Türkiye’de bu tür bir sistemin bilimsel ve yasak bazda oluşturulması, sistemin belli otoriterlerce kontrol edilmesi ve denetlenmesi ürünlerimizin tanıtılması açısından çok önemlidir. Geleneksel gıdalarımızı korumanın ve dünyaya tanıtmanın en önemli yolu, bu ürünlerin kayıt altına alınması ve modern tekniklerle güvenilir şekilde üretilmesidir. Geleneksel gıdalarımızın envanterinin çıkarılması, ürün özelliklerinin belirlenmesi, muhafaza ve işleme yöntemlerindeki yöresel farklılıkların ortaya konulmasıyla bu gıdalar koruma altına alınabilecektir.”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hamit Aygül ise geleneksel gıdaların hem kendi teşkilatları hem de Türkiye açısından çok önemli bir konu olduğunu kaydetti. Türk toplumunun 3-4 bin yıllık bir kültürden geldiğini anlatan Aygül, “Hem toplumumuzun beslenme alışkanlıklarının devamı hem bu geleneklerimizin korunması hem de kaliteli ve sağlıklı gıdalara ulaşımın sağlanması açısında bu sempozyumu çok önemsiyoruz” diye konuştu.
