Sirke ve sosta Türkiye pazarında önemli bir paya sahip olan asırlık Kemal Kükrer markası Türkiye’yi sirke ve sosta 500 milyonluk nüfusun merkez üssü yapmayı hedefliyor. Kemal Kükrer markası 1915 yılında Eskişehir’de doğmuş ancak kurucusu Kemal Kükrer’in vefatı üzere marka 1990’lı yıllarda zor duruma düşmüştü. 1999 yılında markayı satın alan Gülel ailesi ise yaptığı teknolojik yatırımlarla markayı yeniden ayağa kaldırarak ulusal ve uluslararası pazarda yeniden söz sahibi yaptı. Kemal Kükrer’in yüzde 50’si kasım ayında dünyanın en büyük sos üreticisi Japon Ajinomoto’ya 60 milyon lira karşılığında satıldı. Kemal Kükrer markasını almaları üzerine Kükre Gıda olarak faaliyetlerine devam ettiklerini söyleyen Kükre AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Gülel, sirke ve sos grubunda Türkiye’nin lider şirketi olarak uluslararası düzeydeki bu ortaklıkla yeni tatlar ve yeni ürünlerle hem pazarda büyümek hem de pazarı büyütmeyi hedeflediklerini söyleyerek, “Şu anda sektörde önemli bir pazar payına sahibiz. Yerimizi daha da sağlamlaştırmak ve sektörün gelişimi için dünya genelinde kendini ispatlamış bir firma ile yetenek ve ‘know- how’ anlamında yaptığımız bu birlikteliğin aynı zamanda ülke ekonomisine fayda sağlamada da yapılabilecek en doğru ve hızlı yöntem olduğuna inanıyoruz” dedi.

26 ülkeye ihracat yapıyor
Önümüzdeki 5 yıl içinde pazarda 3 kat büyüme hedeflediklerini kaydeden Gülel, “Bununla birlikte ürün çeşit ve sayısında da artış öngörüyoruz. Amacımız Türkiye’yi Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler ve çevre ülkeleri içine alan 500 milyon nüfuslu bölgenin merkez üssü yapmak. Bu hedefe doğru da sağlam adımlarla ilerliyoruz” açıklamasını yaptı.

ABD’den Çin’e 26 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Gülel, ihracatın ciroları içindeki payının yüzde 6–7 oranında olduğunu söyledi. Son iki yılda ihracatta büyük bir artış yaşandığını kaydeden Gülel, “Türk lezzetlerini tüm dünyaya tanıtmada hızla yol alıyoruz” dedi.

Sirke ve sosta pazarın yüzde 30’una hakim
Sirke ve sos grubunda pazarın yüzde 30’una sahip olduklarını anlatan Gülel, “Yemeklik sirkede yüzde 19 pazar payı ile pazarda ikinci, meyve soslarında ise yüzde 25 pazar payı ile birinci sıradayız. Her yıl ortalama yüzde 25 büyüme ile ilerliyoruz ve 2013 hedeflerine de ekim ayı itibariyle ulaşmış durumdayız. 5 yıllık öngörümüz 2012 yılı itibariyle 33 milyon TL olan yıllık cironun 50 milyon doların üstüne çıkması ve istihdamın da yüzde 50 artması. Bundan sonra da farklı ve pratik ürünler üretilerek pazarda ürün çeşitliliğini sağlayıp farklılaşmaya gideceğiz” dedi. 2014’teki planları içinde mevcut ürünlerinden bir kategoriyi büyütmek amacıyla yeni bir üretim tesisi yatırımı olacağını anlatan Gülel, “Burada da yaklaşık 100 kişilik bir istihdam yaratacağımızı öngörüyoruz” dedi.

Krizde sirke ve sosu azaltıyoruz
Gıda sektörü krizlerde en az darbe alan sektör olmasına karşın sirke ve sos gibi niş bir pazar söz konusu olunca işin zorlaştığına dikkat çeken Sabri Gülel, “O nedenle yeni ve farklı tatlarla ilgiyi canlı tutmalısınız. Türkiye’deki yıllık sirke pazarının 35 bin tonun üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Kişi başı sirke tüketimi ise yine ortalama 550 mililitre civarında. Her yıl düzenli bir şekilde artıyor olması da umut verici bir durum” yorumunu yaptı. Son yıllarda sirkenin kullanım alanının genişlediğini dile getiren  Gülel, bundan 5-6 yıl önce daha çok turşu yapmak ve salatada lezzet ve çeşni vermek amacıyla kullandığını, yapılan tanıtım çalışmalarıyla sirkenin çok çeşitli meyvelerden de üretilebileceği, değişik soslar hazırlama da dahil birçok şekilde kullanılabileceğinin görülmesinin tüketimi artırdığını söyledi.
dunya.com