Çocuklarınıza asitli içecekler içirmeyin, onları abur cuburdan uzak tutun… 20 yıllık eğitimci Nurten Ceceli ‘Okul çocukları ne yemeli, ne yememeli?’ kitabında bu alıştığınız tavsiyeleri nasıl hayata geçirebileceğinizi anlatıyor.

Nurten Ceceli, 20 yılı aşkın süredir eğitimcilik yapıyor. Ancak yalnızca hayatının merkezindeki çocukların ne öğrendiklerini sınamakla kalmamış, “Ne yersen o’sun.” felsefesiyle yiyip içtiklerini de mercek altına almış. Ceceli’nin Hayy Kitap’tan çıkan ilk kitabı “Okul Çocukları Ne Yemeli, Ne Yememeli?” onun çocuklar ve aileleri üzerine yıllar boyu yaptığı gözlemlerin bir toplamı adeta.

TED Ankara Koleji mezunu Nurten Ceceli’nin sonraki durağı Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi olmuş. Daha sonra 1991’de önce bir anaokulu açmış, derken ilk öğretim ve lise kademesi gelmiş arkasından. Halen Özel Ceceli İlkokul, Ortaokul ve Anadolu lisesinin genel müdürü. Öğretim hayatı boyunca yerlerinde duramayan, ani duygu ve davranış değişikliği yaşayan, tam olarak öğrenemeyen çocukları gözlemlemiş durmuş. İlk olarak bunun yalnızca fazla televizyon seyretmekle alakalı olduğunu düşünse de çok geçmeden hemen hepsinin benzer yeme-içme alışkanlıklarına sahip olduğunu fark etmiş. Ceceli, “Ben sağlıkçı, gıda mühendisi ya da diyetisyen değilim. O nedenle çok farklı bir kulvara adım attığımın bilinciyle çok fazla okudum ve araştırdım. Bu konuda en büyük yardımı anne ve bilim insanı olan iki kızımdan aldım. Onların kendi evlerinde kurdukları organik yaşam ve yavrularını abur cubur dünyasından koruma çabaları anlattıklarımın pratik hayatta nasıl yer alabileceğini görmemi sağladı.” diyor. Zaten kitap anneler ve çocuklara yalnızca nerede hata yaptıklarını göstermekle kalmıyor, doğru beslenmenin yollarını da anlatıyor.

Kahvaltı yapmayan çocuk abur cubura yöneliyor
Nurten Ceceli’ye göre çocukların içinde onlarca katkı maddesi bulunan abur cuburlara yönelmesinin altında yatan en büyük sebep evden ailece kahvaltı yapmadan çıkmaları. Ceceli’ye göre çocuk, bu yüzden bakkaldan ya da okul kantininden aldığı besin değeri düşük, zararlı maddelerle dolu atıştırmalıklarla başlıyor güne. “Yaptığımız en büyük hatalardan biri ev üretimi yiyeceklerin çocuklarımızın ve bizim hayatımızdan hızla çıkması. Anneler mümkün olduğunca el yapımı yiyeceklerle donatmalı masayı. Hafta içi yapılan kahvaltı da pazar kahvaltısı tadında olmalı.” diyor Ceceli.

Annelere tavsiyeler
* Çocuklarınızı çorbayla barışık yetiştirin. Ancak hazır çorbalardan uzak durun. İçinde büyüme hormonunu baskılayan onlarca katkı maddeleri var. Bunun yerine baklagillerden  çorbalar pişirin. Baklagilleri pişirmeye vaktiniz yoksa boş zamanınızda pişirip derin dondurucuya atabilirsiniz.

* Mutfağınızdan televizyonu ve hormonlu gıdaları kaldırın.

* Etini yediğimiz hayvanların nasıl beslendiklerini ve hangi ilaçlara maruz kaldığını öğrenebilir, gerekirse birkaç akraba veya arkadaşınızla birleşip sağlıklı yetiştirilmiş bir hayvanı kesip paylaşabilirsiniz.

* Çocuklarınızın sebze meyveyi sevmesi için 6. aydan itibaren ellerine vererek denemesine izin verin.

* Evde kendi ekmeğinizi yapmak zor geliyorsa pratik kreplerle bunu telafi edebilirsiniz.

* Özellikle çalışıyorsanız, çocuğunuzla geçiremediğiniz zamanı ona abur cubur alarak telafi etmeye kalkmayın.

* Şeker, çikolata gibi yapay gıdalar yerine çocuklarınıza evde hazırladığınız pratik meyve tatlılarından yedirin.

* Gazoz ve kola yerine evinizde mevsimine uygun hazırlayacağınız kompostoları çocuğunuza yemeğin yanında ikram edebilirsiniz.
zaman.com.tr