Avrupa "at eti skandalını" tartışıyor

İngilizler, at etini dana etine karıştırarak pazarlayanların et kaçakçıları olduğuna inanırken, Fransa'da ise birçok firma at eti skandalıyla ilgili birbirini suçlamaya başladı.

Avrupa
İngiltere ve İrlanda'daki bazı süpermarketlerde at ve domuz eti karıştırılan dana eti satışlarının tespit edilmesiyle ortaya çıkan at eti skandalı özellikle Avrupa gündemdeki yerini korurken, bazı Avrupalı firmaların birbirini suçlaması tartışmaların büyümesine neden oldu.

Skandal geçen ay, İrlanda gıda denetçilerinin Birleşik Krallık genelindeki bazı süpermarket zincirlerinde içinde at ve domuz eti bulunan hamburger köftesi sattıklarını belirlemesiyle başladı. Bu olaydan iki hafta sonra da Müslüman mahkumların bulunduğu bir cezaevinde "helal gıda" olarak sunulan bazı ürünlerde domuz DNA'sı tespit edildi. Son olay ise lazanya ve kıymalı makarna üreten bir firmanın at eti kullandığının ortaya çıkması oldu.
İngiltere'nin yanı sıra Fransa ve İsveç gibi ülkelere de yayılan skandalın ardından başlatılan soruşturmada, etlerin İrlanda, Polonya, Romanya gibi ülkelerdeki bazı mezbahalardan ve firmalardan sağlandığına yönelik bulgulara ulaşılırken, Fransa merkezli büyük firmalar ise at eti skandalıyla ilgili birbirini suçladı.

Fransız firmalar birbirine düştü
Fransa'da, en büyük gıda firmalarından Spanghero, kendilerinin doğrudan bu skandalla ilgilerinin bulunmadığını savunurken, diğer gıda firmaları da distribütör Findus firmasını işaret etti. Suçlamaları kabul etmeyen Findus ise Strasbourg'da faaliyet gösteren bir başka firmayı, bu firma da Lüksemburg'daki başka bir şirketi adres gösterdi. Son olarak Lüksemburg firması, at etinin kaynağının Romanya'daki bir firma olduğunu iddia etti.
Avrupa'ya yayılan at etinin kaynağının, Romanya'da faaliyet yürüten ve çeşitli paravan şirketlerle Fransa ve İngiltere'ye et satan bir Romen et kaçakçısı olduğu öne sürüldü. Mafyanın, çok ucuza elde ettiği at etini, Kıbrıs Rum kesimi ya da Hollanda'da kurdukları paravan şirketler üzerinden sığır eti olarak pazarladığı belirtiliyor.
At eti, Fransız mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olması ve Fransa'da yasal olarak satılmasına karşın, sığır eti adı altında lazanya ve spagetti bolonez türü dondurulmuş hazır gıdalarda at etine rastlanması, Fransız Tarım Bakanlığı başta olmak üzere tüm birimlerin tepkisine neden olmuştu.

İngiltere, gıda dağıtımının karmaşık yapısını tartışıyor
Et skandalı zincirine, İrlanda, Polonya, Romanya, Güney Kıbrıs, Hollanda gibi ülkelerdeki birçok mezbahanın ve toptancının dahil olduğu tahmin edilirken, at etinin üretici firmalara nasıl sağlandığına ilişkin soruşturma Avrupa'daki karmaşık gıda dağıtımı yapısını da ortaya koydu.
İngiliz yetkililer, "at etinin ürünlerde yanlışlıkla kullanılmadığına, konunun yasa dışı et kaçakçılığıyla ilgili olabileceğine" inanıyor.
Skandalın ardından İngiltere'de gıda satışı yapan firmalara et ürünlerine yaptıkları testleri sıklaştırmaları istendi.
Birleşik Krallık'ta, "Gıda Standartları Ajansı" ülkedeki gıda güvenliği ve hijyenini denetliyor. Ancak ülke genelinde yapılan mali kesintilerin bu kuruma da yansıdığı ve Gıda Standartları Ajansı'nın testleri gerekli hızda ve verimlilikte son dönemde yapamadığı bildiriliyor.
AB standartları gereği, bir gıdanın üzerindeki etiketin tüketiciyi yanıltmaması gerekiyor. Dolayısıyla bir ürünün üzerinde "dana eti" yazıyorsa, o üründe at eti ya da domuz eti bulunması standartların ihlali anlamına geliyor.

At eti sağlık için risk oluşturabilir
At etinin tehlikeli olmadığı ve Fransa, Belçika, İtalya ve Çin gibi birçok ülkede tüketildiği biliniyor. Ancak atlara verilen bazı ilaçların insan sağlığı için risk oluşturabileceğine de dikkat çekiliyor.
İngiltere Gıda Bakanı David Heath, insanlara normal alışveriş alışkanlıklarını sürdürmelerini tavsiye ederken, Çevre Bakanı Owen Paterson "şimdilik bir sağlık riski yok" açıklamasında bulundu.
Üretici firmaların at etini, birçok ülkede talebin az ve dana etinden daha ucuz olması nedeniyle ürünlerinde kullanmayı tercih ettikleri tahmin ediliyor.
İngiltere'de at eti skandalının çok ses getirmesi, ülkenin tarihinde özellikle savaş dönemlerinde atlara verilen değer ve binicilik gibi sporların önemiyle ilişkilendiriliyor. Birçok yetkili, İngilizlerin atları evcil hayvan olarak gördüğüne ve isimler verdiğine dikkati çekiyor.
Birleşik Krallık'ta atların eti için öldürülmesi ve at eti tüketimi yasa dışı değil. Ancak 1930'lardaki savaş dönemlerinden bu yana ülkede at eti tüketimi tabu olarak görülüyor. Dünyada en çok at eti Meksika, Arjantin, Kazakistan, Moğolistan gibi ülkelerde, Avrupa'da ise en çok Polonya'da üretiliyor.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52