TV ve bilgisayar obeziteyi tetikliyor!

Türkiye'de özellikle çocuklarda obezite görülme oranı artarken uzmanlar, dengesiz beslenme, hareketsizliğin yanında bilgisayar ve televizyon alışkanlığının da şişmanlığı artırdığına dikkat çekti.

TV ve bilgisayar obeziteyi tetikliyor!
Mustafa Döver’in haberi

Vücuttaki yağ miktarının artması dolarak tanımlanan obezite Türkiye'de de büyük bir tehdit olarak öne çıkıyor. 2008 yılında 1.5 milyar erişkinin ağırlık fazlası olduğu ve bunların 500 milyonun da (300 milyonu kadın) obezite olduğu belirtilirken, tüm dünyada yaklaşık 200 milyon çocuğun ağırlık fazlası olduğu ve 40-50 milyonunun obez olduğu tahmin ediliyor.

Ağırlık, boy ve vücut kitle indeksi (VKİ) ölçüleri her ülkenin kendi standardına göre değerlendirilirken sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, bilgisayar ve televizyon başında uzun süre vakit geçirme, bebeklerde hazır mama kullanılması gibi birçok nedenlerle çocuklar kilo fazlalıklarıyla obez oluyor.

Çocuklarda obezite konusunda bilgi veren Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Doç. Dr. Cengiz Kara, obezitenin temel nedeninin alınan kalori ile harcanan kalori arasındaki enerji dengesizliği olduğunu söyledi. Vitamin, mineral ve eser element içeriği düşük fakat yağ, tuz ve şeker içeriği yüksek, enerjisi yoğun gıdaların aşırı alınmasının şişmanlığa yol açtığını vurgulayan Kara, bunun gündelik yaşamdaki karşılığının hamburger, patates kızartması, pide, pizza gibi hızlı üretilen gıdalar yanı sıra şekerli meyve suları ve kolalı içeceklerin aşırı tüketilmesi olduğunu kaydetti. Hareketsiz yaşam biçiminin (sedanter hayat) şişmanlığın bir diğer nedeni olarak tanımlayan Doç. Dr. Kara, açıklamasını şöyle sürdürdü.

"Hareketsizlik okul ve iş hayatı ortamı, ulaşım yöntemlerinin değişmesi ve şehirleşmenin artmasına bağlı olarak fiziksel egzersizin azalmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde çocukların bilgisayar ve televizyon ekranları karşısında uzun süre zaman geçirmesi hareketsizliği artıran önemli bir faktördür. Sonuç olarak, bir çocuk günlük faaliyetleri sırasında harcadığı ve büyümesi için ihtiyaç duyduğu enerjinin toplamından daha fazlasını besinlerle alırsa, enerji fazlası yağ olarak depolanır ve obez hale gelir.

Bu obezite estetik bir sorun olmasının ötesinde birçok sağlık sorununu da beraberinde getirir. Obezite büyük oranda yüzde 90-95 aşırı beslenme ve hareketsizliğin sonucu olsa da, bazı çocuklarda altta yatan bir neden olabilir. Aşırı beslenmeye bağlı şişman olan çocuklar genelde uzun boyludur. Eğer şişmanlığa kısa boy ve büyüme geriliği eşlik ediyorsa hipotiroidizm, cushing sendromu veya büyüme hormonu eksikliği gibi bir endokrin hastalık olma ihtimali vardır."

OBEZİTEYE EŞLİK EDEN HASTALIKLAR

Önemli bir halk sağlığı sorunu olan obezite çocukluk çağından başlayarak çeşitli sağlık sorunları ve hastalıklara neden olduğunu belirten Doç. Dr. Cengiz Kara, obeziteye eşlik eden hastalıkların erken ölümlere yol açtığına vurgu yaptı.

"Obezitenin 40 yaş civarı sigara içmeyen bireylerde tahmini yaşam süresini 7-8 yıl, içenlerde 13-14 yıl kısaltır" diyen Kara, "20-30 yaşa kadar gelişen obezitede ise tahmini yaşam süresindeki kısalma yaklaşık yüzde 20, yani 15-20 yıldır. Şişmanlık çocukluk yıllarında başlamışsa bu etkinin daha ağır olacağını ve hayat süresinin daha kısalacağını tahmin etmek güç değildir.

Çocuklarda obeziteye eşlik eden hastalıklar insülin direnci sendromu (metabolik sendrom), tip 2 diyabet, hipertansiyon, dislipidemi, kalp-damar hastalıkları, böbrek bozuklukları ve hiperürisemi, erken ergenlik, polikistik over sendromu, kolesistit, karaciğer yağlanması ve hepatit, uyku apnesi, solunum enfeksiyonları ve astım, ortopedik sorunlar, femur başı kayması, cilt sorunları, akantosis nigrikans, kanser riskinde artma, psikososyal sorunlar ve depresyona neden olmaktadır" diye konuştu.

OBEZİTENİN ÖNLENMESİ VE TEDAVİSİ

Doç. Dr. Kara, çocukluk çağında VKİ ne kadar yüksekse ve obezite ne kadar erken başlarsa erişkinlikte obezite görülme olasılığının o kadar fazla olacağına dikkat çekti. Çocukluk veya ergenlikte obez olanların yüzde 62-98'inin erişkinlikte obezitesinin devam edeceğini ifade eden Kara, "Bebeklikte aşırı beslenme ile başlayan obezite tüm yaşam boyu devam edebilir. Çalışmalar hazır mamalarla beslenmenin özel risk faktörü olduğunu ortaya koymaktadır. Anne sütü bebekler için en ideal besin kaynağıdır ve obeziteye karşı koruyucudur.

Daha uzun süre anne sütü ile beslenen çocuklarda obezite daha az gelişmektedir. Dolayısıyla çocuklukta obezitenin önlenmesine yönelik bilinçlendirme ve uygulamalar bebeklikte başlamalıdır. İlk yapılması gereken ise anne sütüyle uzun süreli beslenmenin teşvik edilmesi olmalıdır. Çalışan ailelerde bakıcılar çocukla dışarıda oyun oynayarak zaman geçirmektense, evin hareketsiz ortamını tercih edebilir ve çocuğun saatlerce televizyon izlemesine ve kısıtsız yemek yemesine izin verebilirler" şeklinde konuştu.

Obezite ile mücadele kapsamında dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi veren Kara, uyarıları şöyle sürdürdü:

"Yüksek kalori, yüksek yağ ve şeker içeren gıdalar şişmanlığa yol açtığı için bu tür gıdaların alımı sınırlanmalıdır. Meyve suyu ve kola gibi şeker içeren içeceklerin alınmasının engellenmesi ve makarna-pilav-patates gibi glisemik yükü yüksek gıdalar yerine meyve, sebze, bakliyat ağırlıklı glisemik yükü düşük beslenmeye geçiş obeziteyi azaltmada etkindir.

Meyve ve sebze tüketiminin artırılmasını, öğün aralarında çikolata, cips gibi abur cubur türü atıştırmaların yapılmamasını ve hamburger türü hızlı gıda tüketiminin azaltılmasını içerir. Ayrıca yemek yeme hızının düşürülmesi, yani daha yavaş yemek doygunluk hissi oluşana kadar geçen sürede daha az yemek yenmesine yardım eder. Sağlıklı yaşam için kilo sorunu olsun veya olmasın herkesin günde en az 30 dakika yürümek veya bisiklet sürmek türünden orta yoğunlukta egzersiz yapması önerilir.

Kilo vermek isteyenlerin ise haftada yedi gün, günde en az 60 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapması gerekir. Başarı için egzersizlerin uzun zaman ve sürekli yapılması önemlidir. Asansöre binmek yerine merdiven çıkılmalı, mümkünse okula servis taşıtı veya araba yerine yürüyerek gidilmelidir. Televizyon kısıtlaması hareketsiz geçen zamanı azaltmakla kalmaz televizyon izlerken yapılan atıştırmaları ve alınan kaloriyi azaltarak ikincil yarar sağlar."

Kara, çocukluk çağındaki obezitenin ezici çoğunluğu çok yemek, az hareketten kaynaklandığını, genetik veya endokrin nedenlerin küçük bir kısmını oluşturduğunu dile getirdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52