Bahar yorgunluğu sizi tüketmesin!

Bahar aylarında doğru beslenerek direncinizi koruyun. Hamur işleri halsiz bırakır, makarna ve patates kızartması uyku getirir. Tarçın kan şekerini dengeler, ginseng enerji verir...

Bahar yorgunluğu sizi tüketmesin!

 

Diyetisyen Esra Örün İncekara, doğru beslenme yöntemleriyle bahar yorgunluğunu hafifletmenin mümkün olduğunu söyledi ve bazı ipuçları verdi. Hamur işleri halsiz bırakır, makarna ve patates kızartması uyku getirir. Tarçın kan şekerini dengeler, ginseng enerji verir, ekinezya bağışıklığınızı güçlendirir.

 
Soğuk ve kasvetli kış aylarının yerini bıraktığı ılık ve canlı bahar aylarında, insan metabolizmasında oluşan bazı değişiklikler beraberinde yorgunluğu da getiriyor. Isınan havalarla birlikte birçok kişide özellikle halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği gibi ortak şikayetler görülüyor ve bu yakınmaların temeli bahar yorgunluğuna bağlanıyor. Üstelik önlem alınmaması durumunda bu yorgunluk kronikleşebiliyor.
 
Diyetisyen Esra Örün İncekara, yaşam şeklinde ve beslenme alışkanlıklarında yapılacak birkaç küçük değişikle bahar yorgunluklarını azaltıp, yazı daha rahat karşılamanın mümkün olduğunu söyledi. Diyetisyen İncekara, öncelikle kışın yapılan beslenme hatalarını düzene sokarak, yazı daha formda bir vücutla karşılamanın mümkün olduğunu vurguladı.

“Bağışıklık sisteminizi güçlendiren, vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılayan doğru bir beslenme programıyla bahar yorgunluğunun üstesinden gelebilirsiniz” diyen İncekara, bahar yorgunluğuna karşı beslenme reçetesi yazdı:
 
Kahvaltıyla zinde kalın: Uzun süreli zindelik hissi için güne kahvaltısız başlamayın. Tam buğday ekmeği ve yağsız peynirle hazırlanmış bir tostun yanı sıra yulaf, yağsız süt ve meyveyle hazırlanmış yağ oranı düşük, lif oranı yüksek bir kahvaltı sizi öğle saatlerine kadar tok tutmak için iyi birer alternatif olabilir.
 
Öğün atlamayın: Her 3-4 saatte bir, düzenli öğün yapmaya çalışın.(Azami günde 5-6 öğün mutlaka yapın)
Kızartma mideyi yakar: Kızartma ya da yağlı besinler mide yanmasına neden olabilir, sindirim problemi yaşatabilir. Beslenmenizde bu tip gıdalara yer vermeyin.
 
Hamur işi halsiz bırakır: Karbonhidrat oranı düşük beslenme alışkanlığı halsizliğe neden olur. Mutlaka her öğünde sebze, meyve ve tahıl tüketmeye özen gösterin.
 
Tatlı krizini tarçınla bastırın: Gün içinde tatlı krizleri yaşıyor, saldırırcasına yiyor ve akabinde yine uyku hali çöküyorsa glisemik indeksi düşük gıdalardan oluşan bir ara öğünü ihmal etmeyin. Örneğin; yağsız süt veya yoğurtla birlikte lif oranı yüksek bir meyveyi karıştırabilir, yanında biraz da tarçın kullanarak kan şekerlerinizi dengede tutabilirsiniz.
 
Makarna uyku getirir: Öğününüzün temelini makarna, tatlı, patates kızartması gibi kan şekerinde anormal dengesizliklere yol açan besinler oluşturuyorsa, bu uyku haline yol açabilir. Bu gıdaların yerine düzenli sebze ya da et tüketiminiz daha enerjik olmanıza yarar sağlar.
İlaçlı meyve yorgunluk yapar: Mevsimine uygun meyve ve sebzeleri tüketmeye çalışın. Tarım ilaçları ve pestisitlere maruz kalan sebze ve meyveleri arıtmaya çalışan vücudumuz bir süre sonra yorgunluk sinyalleri vermeye başlıyor. Bu nedenle mevsiminde yetişen sebze ve meyvelere yer verin.
 
Susamadan su için: Mutlaka düzenli için, susamayı beklemeden su tüketin. Suyu tek başına tüketmek zor geliyorsa, suyun içerisine taze meyve parçaları, nane, limon, kabuk tarçın ekleyin. Şekersiz olarak meyvenin kendi tadıyla pişmiş kompostolar, limonata, ayran, kefir ve soda en doğru seçimlerdir. Çay, kahve gibi kafeinli içecekler su kadar etkin değildir. Unutmayın ki, aşırı kafeinli içecek tüketimi vücut suyunu azaltabilir.
 
Yeşil çayla rahatlayın: Yeşil çayda bulunan kateşin adlı antioksidan maddenin kilo kaybını hızlandırdığı, vücudun rahatlamasına yardımcı olup, metabolizmayı hızlandırdığı araştırmalarca desteklenmektedir. Günde 2 fincan yeşil çayı mümkünse limonlu içmeye çalışın.
 
Yürüyerek D vitamini alın: Kış aylarında özlediğimiz güneşi her gördüğünüzde, mutlaka D vitamini depolamak için dışarı çıkıp yürüyüş yapın. Unutmayın ki en iyi D vitamini kaynağı güneş.
 
Yorgun düşmemek için takviye önerileri:
 
Bahar yorgunluğunu aşarken bu süreci kısaltacak doğal besinlerin yanı sıra, hekim önerisiyle birtakım öğelerle de beslenme desteklenebilir:
 
Magnezyum, potasyum, çinko: Doğru planlanmış bir magnezyum, potasyum, çinko destek programı iyi sonuç verebilir.
 
B grubu vitaminleri: B kompleks vitaminleri; karbonhidrat metabolizması, enerji üretimi ve vücuttaki diğer metabolik reaksiyonlarda, zihinsel yorgunluk ve streste, bağışıklık sistemini güçlendirmede, anemide, büyümede, sinir sistemi, kalp ve cilt sağlığında oldukça önemli bir gruptur. Özellikle B12 vitamini bağışıklık sistemini destekleyerek kan hücresi üretimini artırır.
 
C vitamini: Böbrek üstü bezini destekler, bağışıklığı güçlendirir.
 
Ekinezya: Yorgunluk sorunu olanlarda, özellikle bağışıklık sistemi sorunlarının eşlik ettiği gözlenirse bu bitkisel destekten de yararlanılabilir.
 
Ginseng: Enerji verici etkileri nedeniyle çok yaygın kullanılan bir bitkisel destektir.
Çilek yiyin mışıl mışıl uyuyun
 
Ruhsal ve fiziksel olarak dinlenebilmek, bahar yorgunluklarını üzerimizden atıp,güne enerjik başlamak için birinci kural güzel bir uyku. İyi ve kaliteli uyku, hem sağlıklı fizik hem de mental sağlık için oldukça önemlidir.
Doğru beslenme kaliteli uyumayı ve uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Derin uykuya sizi rahatlıkla ulaştıracak besinler arasında süt, ceviz, badem, muz, çilek ve ahududu sayılabilir. Bu besinler düzenli olarak gün içerisinde ve yatmaya yakın yenildiğinde, beyinde seratonin düzeyini arttırabilir, melatonin içerdikleri için rahatlamanıza yardımcı olabilir.
 
Spor sizi yormaz aksine enerji verir!
 
Spor, vücudun enerji üretmesine sebep olur, yorulmasına değil. Çalışan kaslar, metabolizmanızı hızlandırır, hareket anında salgılanan hormonlar mutluluk ve zindelik getirir. Kendi performansınızı çok zorlamadan, düzenli yapılan makul yoğunluktaki spor en ideal olanıdır.
 
Baharda canlanan doğayla birlikte siz de canlanın ve aktif olun. Spor izlemekten çok yapmaya gayret edin. Ağır egzersizler yapmanız şart değil; amacınız bir anda mükemmeli yapmak değil, zamanla mükemmele ulaşmak olsun. Her gelişmenin önemi büyük, günde 10 dakikalık 3 kısa yürüyüş bile iyi bir başlangıç olabilir.

Güncelleme Tarihi: 06 Nisan 2016, 11:44

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52