1948'den beri sönmeyen lezzet ateşi

Ali ve Murad Kardeşler hem okula gidip, hem de kebap dükkanında çalışarak, babalarının yanında öğrendikleri mesleklerini bugün E-5 karayolunda açtıkları ve ‘Türkiye’nin en modern tesisi’ dedikleri yerde yürütüyorlar.

1948'den beri sönmeyen lezzet ateşi
Kebap ve lahmacunun İstanbul’daki en eski temsilcisinin Hacı Bozan Oğulları olduğunu bilenleriniz azdır. Biz de, bu önemli kurumu İncirli’deki salonlarında ziyarete gittik. Bizi Ali ve Murad Bozanoğlu karşıladı. Röportajımıza daha başlamadan büyük bir telaş yaşadıkları hissediliyordu. Röportajımız bir sohbet havasında geçiyordu, telaşlarının misafirlerini memnun etme hassasiyetinden kaynaklandığını anlıyoruz. Zira, müşteriye misafir gözüyle baktıklarının altını çiziyorlar.
Söze Ali bey girdi, o eski Ramazanları ve yaşanan heyecan dolu günleri anlatıyordu: “Biz küçük yaşlarda tezgahta çalışıyorduk, o zamanlar da böyle heyecanlanıyorduk, yaptığımız işten olsa gerek, Ramazanın anlamı bizde hep farklı olmuştur. Babamlar işte, annemler evde ayrı ayrı Ramazana hazırlanıyordu. Biz Murad’la hem okula gidiyorduk hem de işe; akşam eve gelince de, evde bu telaşları yaşıyorduk. İftarlarda dükkana gider, yardım ederdik babamıza. Eve gidince keyifli bir yorgunluk olurdu. Evde de misafir eksik olmaz, sahura kadar otururduk. Gerçi dükkan sahurda da açıktı ama, iftardaki kadar yoğunluk olmadığından biz genelde sahurları evde yapardık. Ramazanlarda en çok babamızla evde yemek yemeği özlerdik...”


URFA’DAN İSTANBUL’A GÖÇ

Bugün herkesin yakından tanıdığı ve gıda sektörünün en önde gelen kuruluşlarından Hacı Bozan Oğulları’nın hikayesi, Şanlıurfa’da başlıyor. Dede Bozan usta bir fırıncının yanında öğrendiği ustalığıyla; 1948 yılında açtığı fırında ilk ateşi yakarak, Hacı Bozan Oğulları’nın temelini atar. Çocuklarını İstanbul’a okumaya yollayan Bozan ustanın yanında sadece Mehmet Emin kalır. Babasının yanında fırıncılığın bütün inceliklerin öğrenen Memet Emin Bey, kardeşlerini ziyaret amacıyla geldiği İstanbul’da, ticaret yapmaya da başlamıştır. Urfa’dan aldığı isotları Ankara, İzmir ve İstanbul’da satmaktadır. Artık ona Şanlıurfa çok küçük gelmektedir. Bu arada evlenmiş, iki de çocuğu vardır. Bu gelip gitmeler sırasında, Beyazıt - Gedikpaşa civarında, boş kiralık bir yer bulur ve o an kararını vererek orayı kiralar. Yıl 1958’dir ve İstanbullular ne lahmacunu ne de kebabı daha tanımıyorlardır.
İSTANBULLU LAHMACUNLA TANIŞIYOR
Mehmet bey dükkanı kiraladıktan sonra, üniversite de okuyan kardeşlerini de yanına toplayarak çalışmaya başlarlar. İlk günlerde, kimsenin lahmacunu tanımamasından sıkıntılı günler geçirirler. Murad bey, o günlerde babasının yoldan geçenleri çağırıp, onlara ücretsiz lahmacun tattırdığını, bir lahmacun alana iki lahmacun hediye ettiğini söylüyor. “Rahmetli babam ne kadar güzel tanıtmış ki; bugün İstanbul’un bütün sokaklarında lahmacuncu var” diye özetliyor, babasının bu başarısını. Bu lahmacunlar, özellikle üniversite öğrencilerinin beğenisini çekmişti. Çünkü farklı bir lezzeti vardı ve oldukça ekonomikti; ayrıca doyurucu idi. Artık, o sıkıntılı günler geride kalmış ve Hacı Bozan Oğulları Ezo Gelin çorbası, lahmacunu, Urfa kebabıyla ünlenmişti. 1962 yılında M. Emin bey Urfa’ya döner; ailesini ve çocuklarını da yanına alarak İstanbul’a temelli yerleşir. Bugün adını bütün Türkiye’nin tanıdığı bu ünlü ailenin önemli ismi M.Emin Bozanoğlu, 1980 yılında vefat eder. Ancak ailenin diğer fertleri, baba mesleğini daha yoğun bir biçimde sürdürmeye devam ederler.


GÖREV ÜÇÜNCÜ KUŞAKTA

Ali ve Murad Bozanoğlu, ailenin üçüncü kuşaktan fertleri. Yönetimi devraldıktan sonra, yaptıkları yenilik ve atılımlarla Hacı Bozan Oğulları ismini büyük bir marka haline getiren isimlerdir. Baklava ve Pasta başta olmak üzere, özellikle tatlı sektöründe lider olarak tanınan firmalarına, Laleli’de açtıkları salonu da ekleyerek, babalarının ilk mesleği olan kebap alanında da liderliğe taşıyorlar. Hedefleri kısa süre içinde şube sayısını otuza çıkararak hizmet ağını daha da genişletmek olan Ali ve Murad Bozanoğlu, yoğun biçimde faaliyetini sürdüren iki büyük imalathanenin, üretim kapasitesini daha da yükseltmek için çalışmalarını sürdürüyor. 1962’de Laleli’deki ilk pide ve lahmacun salonuyla hizmete başlayan Hacı Bozan Oğulları, paket servis hizmeti de vererek Türkiye’de, ilk fast food firması olmanın önceliğini de kazanıyor.
TÜRKİYE’NİN EN MODERN KEBAP VE LAHMACUN SALONU
Bugün, İncirli E-5 üzerinde Türkiye’nin en modern kebap ve lahmacun salonunu açan Bozanoğlu kardeşler, her gün düzenli olarak sterilize edilen mutfaklarını bize gezdirirken, çok gururlu görünüyorlardı. 250 personel ile en kaliteli ürünleri kullanarak müşterilerine hizmet veren salonda, bu güne kadar hiç tatmadığınız yepyeni kebaplarla karşılaşacaksınız. Yanda büyük fotoğrafı görünen kuzu yaprak kebabını yemenizi özellikle tavsiye ediyorum.
Yazı ve fotoğraflar: Yaşar Şenyüz

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52