Meyan kökü şerbeti zamanı

Diyarbakır’da havalar ısınınca sokaklardan “ava sûsê, ava sûsê” sesleri yükselmeye başlarken, meyan kökü şerbetine en çok yaşlılar ilgi gösteriyor.

Meyan kökü şerbeti zamanı
Diyarbakır’da havalar ısınınca sokaklardan “ava sûsê, ava sûsê” sesleri yükselmeye başlarken, meyan kökü şerbetine en çok yaşlılar ilgi gösteriyor. 

Meyan kökünden elde edilen ava sûsê, kavurucu sıcakların yaşandığı kentte bir nebze de olsa yurttaşları serinlettiği gibi, sağlık açısından çok birçok derde deva. Şerbet, ferahlatıcı özelliğinin yanı sıra, başta safra kesesi, mide ve bağırsaklar olmak üzere, böbreklerin temizlenmesine büyük katkı sağlamakta. Meyan bitkisi, çoğunlukla Muş, Bingöl, Kars, Siirt, Diyarbakır, Urfa gibi bölgelerde akarsu kenarlarında yetişiyor. Meyan kökü kurutulduktan sonra çekiçle dövülüp küçültülüyor, sonra toz haline getirilen meyan kökü suya katılarak ıslanması sağlanıyor. Birkaç saat bekletilen karışım buz ilave edildikten sonra satışa sunuluyor. Meyan kökü şerbeti satarak geçimini sağlayan ve 24 yıldır bu işi yapan Yılmaz Palu, 4 ay boyunca bu işi yaptığını ve şerbete en çok talebin ramazan ayında olduğunu söyledi. Cemil Batibay isimli yurttaş da, uzun yıllardır bu işi yaptıklarını belirterek, meyan kökünü önceden Dicle Nehri kenarında temin edebildiklerini, ancak artık farklı illerden temin etmeye başladıklarını söyledi.

Şimdilerde bilen bilmeyen neredeyse herkesin şerbet yapmaya başladığını söyleyen Batibay, "Çok eskide isimleri belirli olan kişiler satardı ama şimdi herkes satıyor." dedi. 10 yaşından beri şerbet satıcılığını yaptığını söyleyen Ali Baturay (30) ise, şerbetin özelikle birçok hastalığı olan kişiler ve yaşlılar tarafından tercih edildiğini kaydederek, yeni nesil gençlerin tercihinin ise daha çok zararlı asitli içecekler olduğuna dikkat çekti. 

Güncelleme Tarihi: 02 Haziran 2014, 13:30

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52