Ünlülerin bahçeleri bostan gibi

Hem sağlıklı beslenmek hem de stres atmak isteyen ünlü isimlerin bahçelerinde domates, biber, patlıcan gibi sebzeler yetiştiriliyor.

Ünlülerin bahçeleri bostan gibi
Her şey birkaç yıl önce pencere önü bahçeleriyle başladı. İstanbul gibi ucu bucağı olmayan bir metropolde, iş güç derken doğayla aralarında küçük bir köprü kurmak isteyenler, tohumlar alıp, saksılarında naneden maydanoza her çeşit otu yetiştirir oldu. Balkonlar ya da pencerelerin önlerinde birer saksıyla başlayan bu uğraş, bahçeli bir evde oturma şansına sahip olanlar için giderek daha ciddi bir hale dönüştü. Bahçelerdeki otlar temizlendi, toprak havalandırıldı, doğal gübreler de yerleştirildikten sonra bahar aylarında domates biber fideleri ekildi, toprak sulandı ve yaz aylarında da taze taze toplandı. Hobi olarak başlayarak bugün artık bahçelerinden günlük sebze meyve ihtiyaçlarını karşılayan, hatta fazlasını eşe dosta bile dağıtan ünlü isimler de bir yandan doğal besleniyor bir yandan da toprağa basmanın mutluluğunu yaşıyor.

Soframdan yeşillik eksik olmuyor
PROF. DR. ZİYA MOCAN
"Evimin 1,5 dönümlük bahçesinde mevsimin bütün meyve sebzelerini, kendim yetiştiriyorum. Domates, salatalık, fasulye, biber, maydanoz, nane, roka başta olmak üzere günün her öğünü soframdan yeşillik eksik olmuyor. Biberi en koyu yeşil olanı tercih ediyorum. Organik olmayan gübre kullanmıyorum. Bahçede sadece koyun gübresi kullanılıyor. Tam 70 ağacım var, her 15 günde bir değişik meyve yiyorum. Şeftali, siyah erik, incir, elma... Bahçıvan da kullanmıyorum, sulama, budama, gübreleme işi tamamen bana ait. Bahçeyle uğraşınca büyük şehrin stresini atıyorsunuz. Ayrıca katkısız, tamamen organik sebze meyveyle besleniyorsunuz. Bir yandan da mecburi olarak fiziksel egzersiz yapıyorsunuz. Bahçeyle uğraşmak, bir şekilde obeziteyle mücadelede de rol oynuyor. Yetiştirdiğiniz besinler sağlıklı olduğu için yaşlı beslenmemiş ve evin dışında daha az yemek yemiş oluyorsunuz. Bütün bunlar size sağlık olarak geri dönüyor."

Kavun da var çilek ve hurma da
TEKİN ACAR
"Sarıyer'deki evimizin bahçesi, yaklaşık iki dönüm. Biz de bu bahçenin bir bölümünde üç yıldır her çeşit sebze ve meyve yetiştiriyoruz. Kavun, karpuz, çilek gibi meyveler de var, patlıcan, barbunya, domates gibi sebzeler de... İncir, hurma ve nar ağacından da bol bol meyve yiyoruz. Bahçede çalışan bir yardımcımız var ama sulama, dalından koparma, hatta annelere, arkadaşlarımıza gönderme gibi işler bana ait. Ofisle evimiz yakın olduğu için sık sık gidip bahçeyi dolaşıyorum. Bir domates fidesi ekiyorsunuz, ertesi yıl çoğalıyor. Toprak çok bereketli."

Önceki hayatımda çiftçi olabilirim
HÜLYA KOÇYİĞİT
Gerçek bir doğasever olan Hülya Koçyiğit, Zekeriyaköy'deki villasının bahçesinde her çeşit sebze ve meyve yetiştiriyor. Ünlü sanatçı, domatesten bibere kadar tüm günlük ihtiyacını, elleriyle taze taze topladığını söylüyor: "Öncelikle kışın yediğimiz bütün meyve ve sebzelerin atıklarını bahçemizdeki bostana döküyorum. Bu da doğal gübre oluşturuyor. Baharda da bulabildiğim kadar organik tohum alıp ekiyorum. Günlük taze ihtiyaçlarımı, salatalık, biber, kabak, roka, nane, hatta kışın lahana, soğan, havucu hep bahçeden toplayıp, yiyorum. Ağaçlarımı, çiçeklerimi çok seviyorum. Hatta onlarla dertleşiyorum, konuşuyorum. Gün geçtikçe mutluluğun doğayı doğru değerlendirmek olduğunu daha iyi anlıyorum. Toprağa merakım olduğunu biliyordum ama bu kadar mutlu olacağımı bilmiyordum. Bazen 'Acaba önceki hayatımda çiftçi miydim?' diye düşünmüyor, değilim. Fazla ürün çıkarsa, onları da çocuklarımla torunlarımla paylaşıyorum. Bir de gurur duyduğum bir gelişme oldu. Torunum Neslişah Gülşahlar, Raya markası altında organik ürün pazarlama işine başladı. Anadolu'dan toptan alıp otellere ve restoranlara pazarlıyor. Neslişah'ın Londra'daki eğitimi sırasında çok sık beraberdik ve bu işin nasıl yapıldığını orada fark ettik."

Manav alışverişi yapmıyorum
GÜLNUR ULUĞ
Muratbey Peynirleri Pazarlama Müdürü Gülnur Uluğ, gerçek bir şifacı. İzmir ve İstanbul'daki evlerinin bahçesinde yetiştirmediği bir şey bulmak zor: "21 yıldır sebze, meyve ve şifalı otları iklim, toprak özellikleriyle çevre faktörleri izin verdiği ölçüde evimin bahçesinde yetiştiriyorum. Mevsimine göre de domates, sivri biber, patlıcan, bamya, fasulye, bakla, kabak, karpuz, salatalık, ayçiçeği, semizotu, kara lahana, ıspanak, patates havuç, lahana çeşitleri, karnabahar, pırasa, kekik, biberiye, lavanta, kıvırcık, marul, nnane, maydanoz, dereotu, adaçayı, çilek, erik, kiraz, elma, şeftali, reçellik gül, minyatür limo ve mandalina var. Yıllardır, istisnai durumlar ve kurusoğan ve sarımsak gibi kendi üretimimin evimizin tüketimini sağlayamadığı birkaç çeşit haricinde manav alışverişi yapmıyorum. Bahçelerimi, ilaç, suni gübre gibi faktörlerden uzak tutarak ve yerli fideler bulmaya çalışarak dört mevsim tarım yapıyorum. İzmir'deki evimde kümes de var. Köy tavuklarımızın yumurtasını yiyoruz."

Zihnen arınmamı sağlıyor
ALİ AĞAOĞLU
"Zamanımın büyük bir bölümü ofisimde geçiyor. Bir doğa âşığı olarak ofiste çok zaman geçiriyor olmak, beni farklı arayışlara itti. Sonunda doğaya olan özlemimi gidermek için ofisimin terasında kendime küçük bir bahçe oluşturdum. Hatta sadece bahçeyle kalmayıp giriş katında küçük de bir hayvanat bahçesi kurdum diyebilirim. Burada ceylanlar, kuzular, tavus kuşları, tavuklar ve kuşlardan oluşan bir yaşam var. Sabah ilk iş onlarla ilgilenmeye ve beslemeye çalışıyorum. fisin terasındaki bahçede küçük molalar veriyorum. Burada mevsimine göre domates, salatalık gibi birçok sebzeyi organik olarak yetiştirebiliyorum. Bahçede ayrıca zeytin ağaçları da var. Sağlıklı ve doğal olan bu uğraşımın beslenmeye katkısı olduğu kadar zihnen arınmamda çok etkili oluyor. Bu sayede yoğun iş temposundan doğal bir kaçamak ile kendimi yenileyebiliyorum."
sabah.com.tr

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52