Geleceğimizi çöpe atıyoruz!

Dünya üzerinde 2 milyardan fazla insan açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşarken, gıdaların yarısına yakını sofraya gelmeden çöpe gidiyor. Peki gıda israfının sorumlusu kimler? Cevabı haberimizde...

Geleceğimizi çöpe atıyoruz!
Gıdavitrini - Dünya nüfusu hızla artarken; 2,1 milyar insan açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Buna rağmen dünyada üretilen gıdanın üçte biri sofralara bile gelmeden çöpe gidiyor. Nüfusun sağlıklı bir şekilde beslenmesini sağlama ve kaynakları verimli kullanarak israfı önleme noktasında ambalajlar önemli bir rol üstleniyor. Gıda ambalajları sayesinde; Türkiye’de her yıl israf edilen 1,5 milyar liralık ekmeği, 16 milyar liralık yaş sebze ve meyveyi çöpten kurtarmak mümkün. 

Gıda israfının ulaştığı boyut, Avrupa’nın da gündeminde… Avrupa Birliği’nde 79 milyon insan fakirlik sınırının altında yaşıyor, 16 milyonu ise yardım kuruluşlarının gıda yardımı ile hayatını devam ettiriyor. Avrupa’daki evlerde, süpermarketlerde, restaurant ve tedarik zinciri içinde tüketilebilir gıdanın yüzde 50’si israf ediliyor. Avrupa Parlamentosu, bu sorunla başa çıkmak için 2025 yılına kadar gıda israfını yarı yarıya azaltma hedefi koydu. 

EUPC Avrupa Plastik Üreticileri Birliği’nin gıda israfını durdurmaya yönelik yürütmekte olduğu projesinin yönetiminde ise EUPC İcra Kurulu Üyesi Yavuz Eroğlu bulunuyor. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı da olan Eroğlu, EUPC’nin AB üyesi olmayan bir ülkeden yönetime seçilen ilk Türk üyesi. 

Avrupalı plastik üreticilerinin milyonlarca ton gıdanın korunması ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını hedeflediği projenin çok önemli bir misyon üstlendiğini belirten EUPC İcra Kurulu Üyesi Yavuz Eroğlu, “Gıda israfı konusunda ne yazık ki ülkemizdeki tablo Avrupa’dakinden farklı değil. Son verilere göre Türkiye’de 30 milyondan fazla yoksul insan yaşıyor ve Türkiye’de, her yıl 1,5 milyar liralık ekmeğin çöpe gitmesi, üretilen yaş sebze ve meyvedeki kaybın 16 milyar liraya ulaşması ciddi ve çözülmesi gereken bir sorun. Tüketicilerin ihtiyaçlarından fazla gıda satın almalarını önlemek için gıda ambalajlarının değişik ölçülerde ve gıdayı gerçekten koruyacak şekilde tasarlanması gerek. Ayrıca gıdaların üzerinde ‘son kullanma tarihi’ ile birlikte ‘son tüketim tarihinin’ de yazılması alınabilecek önlemler arasında. Çift etiket uygulaması ile gıdaların üzerinde yazan son kullanma tarihine ek olarak son tüketim tarihinin de yazılması, son tüketim tarihinden önce gıdaların indirimli fiyatlarla ihtiyaç sahiplerine satılmasının da önü açacaktır. Projemiz, özellikle kamu catering ihalelerinde, yerel gıda ürünleri kullanan ve kalan fazla yemekleri atmak yerine ihtiyaç sahiplerine ve gıda bankalarına ücretsiz veren firmalara öncelik tanınması şeklinde yeniden düzenlenmesi konusuna da dikkat çekiyor” dedi.

Yavuz Eroğlu, “Dünya nüfusunun her geçen gün artması beraberinde yoksulluğu ve açlığı da getiriyor. Nüfusun sağlıklı bir şekilde beslenmesini sağlamak, sınırlı kaynakları verimli kullanarak israfı önlemek için tek çözüm ambalaj. Gıdaları doğru şekilde ambalajlayarak, kayıpları yarı yarıya azaltabiliriz. Avrupa’da yürüttüğümüz proje kapsamında alınan önlemleri Türkiye’de de uygulamaya geçirmek amacıyla çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda başta tüm sivil toplum örgütleriyle elbirliğiyle çalışıyoruz. 21 Ekim 2015 Çarşamba günü düzenleyeceğimiz PAGEV 2. Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongremiz de bu çalışmalardan bir tanesi. Gıdaları koruyan ve hijyenik koşullarda sofralara ulaşmasını sağlayan plastik ambalajlardaki en son yeniliklerin yanı sıra doğru ambalajlama ile gıda israfının önlenmesinin yöntemlerini de ele alacağız. Konuyla ilgilenen herkesi kongremize bekliyoruz” şeklinde konuştu. 
Gıda israfının acı tablosu…
Dünyada üretilen gıdanın üçte biri yani 1,3 milyar ton gıdayı kaybediyor ya da israf ediyoruz… 
Her yıl zengin ülkelerdeki tüketiciler 222 milyon ton gıdayı tüketmiyor, çöpe atıyor… Tüm Sahra-Altı Afrika Kıtası’nın gıda üretimi ise sadece 230 milyon ton. 
Almanya’da Stutgart Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre; Alman halkı yılda 11 milyon ton gıdayı çöpe atıyor. Yani bir Alman yıllık 235 Euro değerinde gıdayı hiç tüketmeden israf ediyor. Bu rakam dünyada 1,5 milyar insanın yıllık gelirine eşit.
Her sene kayıp veya israf olan gıdanın miktarı, dünyada her yıl yetişen tahıl mahsulünün yarısından fazla (2009 ve 2010’da 2,3 milyar ton)
Gıda kaybı ve israfı ciddi bir kaynak israfını da beraberinde getiriyor. Su, tarım arazisi, enerji, iş gücü ve sermaye boşa gidiyor, gereksiz sera gazı salınımı oluşuyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden oluyor. 
Gelişmekte olan ülkelerde gıda israfı ve kaybı, Gıda Değer Zinciri’nin ilk halkalarında oluşuyor. Hasat alımındaki; finansal, yönetsel ve teknik yetersizlikler yanında depolama ve soğutma tesislerindeki yetersizlik göze çarpıyor. Tedarik zincirinin çiftçilerin desteklenmesi ve altyapıya yatırımla, nakliye ve ambalaj kullanımının artırılmasıyla gıda kaybı azaltılabilir.
Orta ve yüksek gelir seviyesine sahip ülkelerde, gıda genellikle tedarik zincirinin son halkalarında israf oluyor. Endüstrileşmiş ülkelerde tüketicilerin davranışları gıda israfının başlıca sebebi.

Gıda israfının sorumlusu kim?
Avrupa Komisyonu verilerine göre;
Evlerde meydana gelen israf: yüzde 42 (Bunun yüzde 60’ı rahatlıkla önlenebilir durumda) 
Gıda üreticilerinde: yüzde 39 
Perakendecilerde: yüzde 5 
Catering sektörü: yüzde 14

Güncelleme Tarihi: 22 Ekim 2015, 12:04

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52