Fast food yiyenler sabırsız ve mutsuz

Fast food yemek kültürü yaşamdan zevk alma kabiliyetini düşürüyor. Kanadalı uzmanların araştırması fast food tüketenlerin daha sabırsız ve küçük şeylerden mutlu olmayan kişiler olduğunu gösterdi.

 Fast food yiyenler sabırsız ve mutsuz

Beyaz floresan ışığı altında yemek yemek fast food düşkünleri için haz alma ortamı olsa da uzun bir yürüyüş yapıp kuşlara bakmak veya çiçekleri koklamak gibi doğal bir hayatın tam zıttı. Toronto Üniversitesi'nden uzmanların yaptığı araştırmada, evinin hemen yakınında fast food restoranı olan 280 kişi seçildi. Güzel deneyimlerden zevk alma ve onlara karşı duygusal tepkilerini ölçen bir araştırma yapıldı. Araştırma sırasında gönüllülere fast food paketleri ve doğa fotoları gösterildi. Ayrıca fast-food yemekleri bir gruba orijinal paketinde diğer gruba ise açılmış olarak bir tabak üzerinde gösterildi. Fotoğraflara baktıktan sonra kişiler mutluluklarını puanladılar. Diğer yandan bir gruba çok güzel doğa fotoları gösterilirken diğer gruba gösterilmedi. Son olarak da sabırsızlık durumunu ölçmek için bir kısmına fast food yemekleri gösterilirken bir kısmına gösterilmiyor. Her iki gruba da bu sırada arya dinletiliyor ve onlardan aryanın süresini tahmin etmeleri isteniyor. Bu üç araştırma safhasının sonucunda da fast food ile karşılaşanlarda deneyimlerden zevk almama eğilimi olduğu tespit ediliyor.

Mahallesinde fast food dükkanı olan insanların durup bir gülü koklamak yerine hamburgeri koklamayı tercih ettikleri ortaya konuluyor. Doğa resimleri görüp ardından fast food resmi görenlerin mutluluğunda azalma olmazken fast-food resimleri tat almayı azaltıyor ama mutluluğu etkilemiyor. Bu da fast-food görenlerin görmeyenlere göre daha sabırsız olduğunu gösteriyor. Uzmanların ortak kanısı şu yönde: Küçük anlardan zevk almak mutlulukla ilgilidir. Bu çalışma da göstermiştir ki sabırsız ve baskın fast-food endüstrisi küçük anlardan zevk alma yetisini azaltabilir.

Uzm. Dr. Ayça Kaya / Metabolizma Hastalıkları Uzmanı
'Unutkanlığı da tetikler'

Çabuk yemeyi özendiren, besleyicilik değeri düşük ama enerji değeri çok yüksek olan bu yeme kültürü, başta şişmanlık ve buna bağlı hastalıkların da çığ gibi büyümesinin nedenlerinden. Bu tür yiyecekler çok fazla yağ ve şeker içermesi, vitamin, mineral ve lif açısından fakir oluşu besleyicilik değerini düşürmekte. Özellikle B grubu vitaminler açısından fakir oluşu vücutta iyilik hormonları olarak bilinen serotonin ve dopamin için öncül maddelerin oluşumunu azaltır. Bu yiyeceklerin sık tüketilmesi vitamin eksikliğine bağlı, mutsuzluk, konsantrasyon ve unutkanlık problemlerini tetikleyebilir.

Psikolog Elçin Külahçıoğlu / Medical Park Gaziantep Hastanesi
'Hep daha fazlasını ister'

Fast food kültürünün özünde 'küçük anlardan mutlu olmak' yok. Çünkü fastfood'un ana mantığı, Tinbergen'in 'abartılı uyaran' teorisine dayanır. İçinde 'daha büyük' et, 'daha bol' malzeme ve 'daha hızlı' ulaşılabilirlik kavramlarını barındıran fast-food mantığı, 'sabırsız' ve 'daha' fazlasını isteyen toplum kültürünü besler. Tercih edilebilir olmak için fast-food kültürü özünde doğallığı değil, abartıyı barındırı. Bu nedenle de bu beslenme düzenindeki insanların 'küçük şeylerden mutlu olması' değil, 'büyük' ve fark edilebilir olan şeyleri seçmesi hedef alınır.
sabah.com.tr

Güncelleme Tarihi: 03 Aralık 2013, 12:57

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52