Bu tip buluşmalar bakanın iş dünyasının nabzını tutması ve sorunlarını doğrudan dinlemesi açısından son derece verimli olur. Eskişehir buluşması da öyle oldu. Şehrin ve Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşu ETİ Şirketler Grubu’nun patronu Firuzhan Kanatlı toplantıda yurtdışında karşılaştıkları önemli ve son derece ilginç bir sorunu dile getirdi. Kanatlı’nın dile getirdiği sorun; yurtdışı atağında “kendi markasıyla” varolma savaşı veren ETİ’nin gittiği ülkelerde ürünlerinin tescilinin (kullanım haklarının) başkaları tarafından alınmış olması.
Çılgın Türkler
Esas enteresan olan yurtdışında Eti’nin marka haklarını alanların kimliği. ETİ’nin yurtdışında markalarının “hakkını” alan firmalar, o ülkenin yerel oyuncuları değil Türkler. Evet, “Türkler!” Üstelik bunlar uyanık Türk girişimciler de değil, ETİ’nin Türkiye’deki rakipleri.
“ETİ Popkek, ETİ Tutku...” Ortadoğu bölgesine, Suudi Arabistan’a gidiyorsunuz, pazara adım atacaksınız, hedefleriniz var, yatırım yapıp büyümek istiyorsunuz. Ama önünüze önemli bir engel çıkıyor. Türkiye’de kıyasıya rekabetle pazar payı yarışına girdiğiniz bir rakibiniz dışarıda yine yanı başınızda. Ama bu kez rekabet piyasada, markette, rafta değil... Karşınızda piyasaya girişinizi, büyümenizi engelleme adına girişimde bulunan bir rakip var.
Çağlayan ne dedi?
“Turquality” çatısı altında 5 yıldan bu yana yurtdışında önemli atağa kalkan bir firmanın böylesine “kırıcı” bir olayla önünün kesilmiş olmasına isyan ediyor, ETİ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı...
Bakan Çağlayan’ın görüşü ise bu konuda gayet net: Bundan böyle anında bize durumu bildirin. Benim işim, yurtdışındaki temsilcilerimin işi işte bunu çözmek. Yapılanların da hesabı sorulur. Çünkü bu bir “marka hırsızlığı...” Çağlayan, uluslararası rekabetle adeta “içeriden vurulan” ETİ’nin patronunun, ihracatta önemli bir aktör olan bir girişimcinin gönlünü de şu sözlerle alıyor: Bu durum gerçekten kabul edilemez ama yaşananlar bize ETİ markasının geldiği önemli noktayı gösteriyor...
“Uluslararası arenada tek yürek olmak” için “Turquality” adlı oluşuma imza atan bir ülkede bu soruna bir an önce çözüm bulunması Türkiye ve Türk markaları için kesinlikle “cesaretlendirici” bir adım olur.
Milliyet

Anahtar Kelimeler: Gıda Vitrini, Gıda, Vitrin, Tarım, GDO, Gıda Güvenliği, Alo 174, Sağlıklı Gıda, Beslenme, Yemek, Baklava, Restoran, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Mehmet Mehdi Eker