Aydın'ın 4 efesi ilgi bekliyor

Aydın'ın dört ünlü efesi olan pamuk, incir, kestane ve zeytin gerçek değerini bulamıyor.

Aydın'ın 4 efesi ilgi bekliyor
Efeler Ziraat Odası İkinci Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, çiftçinin durumunu değerlendirdi. Aydın'ın dört ünlü efesi olarak bahsettiği pamuk, incir, kestane ve zeytinin gerçek değerini bulmadığını kaydeden Kendirlioğlu, “Aydın'ın en önemli ürünlerinden incir, kestane, zeytin ve pamuğun markalaşma, pazarlama ve girdi maliyeti sıkıntısı söz konusudur" dedi. Kendirlioğlu, "İncir, üretiminde Türkiye'de birinciyiz. Üretimin hemen hemen tamamı Aydın'da üretiliyor. İlimizde, mevsim şartlarına bağlı olarak yılda 60 bin ton incir üretiliyor. Zeytinde, ağaç sayısı bakımından birinciyiz, üretimde Balıkesir birinci biz ikinci sırada yer alıyoruz. Aydın ili zeytin üretiminin yüzde 20'sini kayda girmeden evde tüketim amaçlı bırakır. Bence üretimde de birinci olmamız gerekir. Zeytinyağı iki yılda bir 80 bin ton civarında üretilmektedir. Kestane de yine üretimde Türkiye birinciyiz. Türkiye üretimin yaklaşık yüzde 30'u bizdedir. Aydın'da üretilir ve Bursa'da pazarlanır. Bu üründe en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi de marka olmamaktır. Yıllık üretimi, 20 binton civarındadır. Pamukta ise son 10-15 yılda üretimimiz yarıya düşmesine rağmen dünyanın en kaliteli pamuklarından bir tanesi de Aydın'da yetişir. Son yıllarda makineleşmenin de verdiği olumlu şartlarla pamuk üretimi eski günlerine doğru yol almaktadır. Yıllara göre değişiklik göstermekle birlikte yıllık pamuk üretimi 250 bin ton civarındadır. Bu ürünlerin dışında her türlü meyve ve sebze ilimizde yetişmektedir" dedi.

Ürünlerimiz Gerçek Değerini Bulmuyor
Aydın çiftçisinin yaşadığı sıkıntılara da değinen Kendirlioğlu, "Aydın'ın en önemli ürünlerinden incir, kestane, zeytin ve pamuğun markalaşma, pazarlama ve girdi maliyeti sıkıntısı söz konusudur. İlimizde üretilen özel ürünler, hem ülkemizde hem de dünyada en iyi şekilde tanıtılmalıdır. Üretilen ürünün, güvenli tüketimi çok önemlidir.Bu konuda, sadece üreticiye görevler düşmüyor aynı zamanda tarım il müdürlüklerine, tarımla ilgili tüm paydaşlara görevler düşüyor. Ürünlerimiz gerçek değerini bulmuyor.Üreticilerimiz sadece karnını doyurabilecek kadar gelir elde ediyor. Çiftçimiz, yılın 365 günü 24 saati çalışmaktadır ama tatil yapacak kadar gelir elde edemiyor. Çiftçi olarak en büyük sıkıntımız girdi maliyetleridir. Bunun başında mazot fiyatları geliyor. Dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyoruz. Motorinde hava ve denizde teşvik varama henüz karaya gelinmedi. Gübrede KDV oranı 18'dir. Derhal yüzde 1'lere çekilmesi gerektiğini,hatta tamamen kaldırılması gerektiğini yıllarca söylüyoruz. Destekleme ve teşviklerin daha makul seviyelere çıkarılmalıdır. Avrupa ve Dünya çiftçisine verilen önem Türk çiftçisine de verilmelidir. Onun için çiftçilik bitmeden tarıma gereken önem ve değerin verilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Güncelleme Tarihi: 19 Mayıs 2014, 12:57

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52