Hazar'daki Mersin balıkları için umut ışığı

Son on yıl içerisinde Hazar Denizi’nde yaşayan Mersin balıklarının sayısı tahminlere göre 35-40 kat azaldı.

Hazar'daki Mersin balıkları için umut ışığı

Geçen yüzyılın 80’lı yıllarının sonunda Hazar’daki Mersin balıkları dünya genelinde yaşayan Mersin balıkları sayısının yüzde 90’unu oluşturuyordu. Beş Hazar devleti bu arada Rusya, Kazakistan, İran, Azerbaycan ve Türkmenistan’ın Mersin balığı avı için moratoryum uygulaması bu değerli balıkların popülasyonunun artırılmasına yardım edebilir.

Hazar Denizi, Mersin balıklarının tükenme tehlikesi yaşadığı Azak Denizi’nin yolundan ilerlemektedir. Şu an nesli tükenme tehlikesi altında olan Mersin balıkları arasında Mersin morinası, solgun Mersin balığı, beyaz Mersin balığı ve uzun burunlu Mersin balığı yer almaktadır. Bu balıklar sayısının azalmasının en önemli nedenleri geniş çaplı yasa dışı avlanmaları, Hazar Denizi bölgesinde petrol ve doğal gaz üretiminin artışı, kirli suların deniz sularıyla karışması, Mersin balıklarının üreme yerleri sayısının azalmasıdır.

Mersingiller popülasyonunun korunmasına yönelik en önemli tedbirlerden biri balık yetiştiriciliğidir. Ama Hazar Denizi Su Ürünleri Enstitüsü uzmanı Valentin Krupiy, Hazar devletlerinin şimdiye kadar bu işe bulunduğu katkının avlanan balık sayısına uygun olmadığını kaydediyor: ‘Şu an bütün Hazar devletleri toplam olarak yaklaşık 25 milyon Mersin balığı yavrusunu yetiştirmektedir. Bu sayının asıl payı Rusya’ya ait, son yıllarda 20 milyon yavru yetiştirmektedir. İran’ın ne kadar yetiştirdiğini bilmiyoruz. Böyle bilgiler bize vermezler. Geçmişte balık yavruları Türkmenistan haricinde İran, Azerbaycan, Kazakistan yani bütün Hazar devletleri tarafından yetiştirilirdi’.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Rusya Deniz Programı Yöneticisi Konstantin Zgurovskiy, Rusya’nın Mersin balığı yavruları yetiştirmesinde lider olduğunu kaydederek asıl sorunun bu çalışmaların ne kadar etkili olduğunu vurguluyor: ‘Eskiden Mersin balıklarının yetiştirilmesi için balıklar doğadan alınırdı ve onların yakınlığı pek çok etkilemezdi. Şimdi ise yetiştirme için kullanılan balıklar birbirine yakın, yani az sayıdaki erkek ve dişilerin havyarı kullanılıyor. Bu, ciddi bir sorundur. Balık yetiştiren fabrikaların kurulması yerine Mersin balıklarının korunmasına para vermek daha mantıklı ve etkili olurdu. Çünkü buradan yasa dışı avlama ürünleri hiç bir engel görmeden piyasaya çıkarılıyor’.

Mersin balıklarının korunmasıyla tüm ilgilenenler bu yıl Hazar devletlerinin Mersin balıkları avı için moratoryum uygulamasını umutla beklemektedir. Konstantin Zgurovskiy’nin sözlerine göre en azından beş yıllık moratoryumun yürürlüğe girmesi halinde Mersin balıklarının korunmasına önemli ölçüde yardım edecek: ‘Maalesef, Hazar Denizi bölgesinde yasa dışı avcılık geniş ticari boyutlar ediniyor. Kaçak avcıların modern ekipmanı var, sağlam dağıtım kanalları var. Onlarla mücadele etkili şekilde yapılırsa moratoryumun uygulanması yararlı olacak. Ama tabii ki moratoryumdan başka Mersin balıklarına üreme imkanını da tanımak lazım. İkincisi, kaçak havyar ve Mersin balıklarının yenmemesi gerektiği anlayışına kavuşmalı. Pazarda satılan Mersin balığı orada hiç olmamalı çünkü bu kaçak avcılık ürünüdür. Devletlerin kolluğu ve güç yapılarının bunu özellikle kontrol etmesi gerekiyor’.

Geçenlerde Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta beş Hazar devletinin temsilcileri Hazar Denizi kaynaklarının kullanılması konusunu görüştü. Rusya yine Mersin balıklarının yasa dışı avı için moratoryumun uygulanmasında ısrarlıydı. Hareket etme zamanı geldi, bu konuda etkili tedbirler bir an önce alınmalı.
turkish.ruvr.ru

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52