Zeytinyağı ihracatına şişe yetişmiyor

Ambalajlı ihracat, önceki sezona göre 2 kat artınca ihracatçı ürünü koyacak şişe ve teneke bulmakta sıkıntı yaşamaya başladı.

Zeytinyağı ihracatına şişe yetişmiyor
Zeytinyağında ihracatındaki sürpriz artış, ambalaj sektörünü hazırlıksız yakaladı. Ambalajlı ihracat, önceki sezona göre 2 kat artınca ihracatçı ürünü koyacak şişe ve teneke bulmakta sıkıntı yaşamaya başladı.

Ege Zeytin Zeytinyağı İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Zeytindostu Derneği Başkanı Mustafa Ahlat, Türkiye'de zeytin ağacı dikimine sağlanan devlet desteğiyle üretimin hızla arttığını, uluslararası piyasada en büyük ülke olan İspanya'da kuraklıktan kaynaklanan rekolte sıkıntısının da etkisiyle ihracatın hızlı bir artış yakaladığını ifade etti.

Toplam zeytinyağı ihracatının önceki sezona göre 5 kat arttığını, 13 Eylül itibarıyla ihracatın 86 bin ton, gelirin ise 277 milyon dolara ulaştığını belirten Ahlat, toplam satış içinde yüzde 35'lik paya sahip olan ambalajlı zeytinyağı ihracatının da 15 bin tondan 31 bin tona çıktığını kaydetti.

Ahlat, sürpriz bir çıkış olarak görülen bu artışın normal karşılanması gerektiğini, 2004-2005 sezonunda 21 bin ton seviyesinde olan ambalajlı ihracatın 2007 yılında yaşanan kuraklık sonrası 11 bin tonlara gerilediğini hatırlatarak, gelinen seviyenin Türkiye'nin olması gereken noktanın altında bulunduğunu savundu.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın doğru bir politikayla üretimi desteklediğini ancak altyapının planlanmadığını, bunun sıkıntılarını ambalaj ile yaşamaya başladıklarını anlatan Ahlat, şu bilgileri verdi:
"Zeytinyağı ihracatında önceden tahmin edilmeyen bir sorun yaşanıyor. Ürün var, pazar bizden ürün bekliyor ama ambalaj yok. Ambalaj firmaları, zeytinyağı şişesi ve tenekesinde üretim planlarını geçen senenin rekoltesine göre yaptı. Bir şişe fabrikasının taşınması ve yaşanan grevlerin de etkisiyle üretimde sorun yaşandı. Zeytinyağı ihracatı da geçen yıla göre iki kat artınca piyasada ambalaj sıkıntısı başladı. Bir çok firma iç piyasada şişe bulamadığı için ithalata yöneldi. Bu da maliyeti artırmanın yanında siparişlere geç yanıt vermelerine neden oluyor. Bazı pazarlarda bundan dolayı kayıplar var. Bir çok ihracatçı da ambalaj bulamadığı için dökme göndermeye mecbur kaldı."

Zeytinyağında rekoltenin değişkenlik göstermesi, ihracatın da yıldan yıla çok değişmesi nedeniyle ambalaj firmalarının şişe ve tenekede kapasite artırmaya yanaşmadığını ifade eden Ahlat, "Rekoltedeki dengesizlikler tüm pazarlama faaliyetlerini etkiliyor. Örneğin bu yıl bir ülkedeki marketin rafına giren ihracatçının bunu gelecek yıl da devam ettirebilmesi için ürün tedariğini garanti altına alması gerekiyor. Bunun için rekoltede sıkıntı yaşandığı dönemlerde, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithalatın önünün açılması gerekiyor. Bu standart sağlanırsa ihracatçı, yeni pazarlara girme ve markalaşma noktasında daha agresif olabilir, ambalajcı da bu plana göre rahatlıkla üretim kapasitesini artırır" dedi.

"Her dökme kötü değil"
Zeytinyağında dökme olarak yapılan ihracata yönelik olumsuz bir bakış olduğunu, ancak her dökme ihracatın kötü olmadığını savunan Ahlat, İspanya ve İtalya gibi üretici ülkelere yapılan dökme yağ satışlarının Türk ihracatçı için "kendi ayağına kurşun sıkmak" anlamına geldiğini ancak üretici olmayan diğer ülkelere yapılan dökme ihracatın ise rakiplere göre avantaj olarak görülmesi gerektiğini anlattı.

Bu yıl zeytinyağı ihracatında artışa rağmen İspanya ve İtalya'ya yapılan dökme yağ satışının toplam dökme ihracatı içindeki payının yüzde 37'de kaldığını, toplam ihracata bakıldığında payın çok yüksek olmadığının görüleceğini kaydeden Ahlat, "Zeytinyağı arzında standardın sağlanması halinde Türkiye, zeytinyağı ihracatında belirleyici noktaya ulaşacaktır. Avrupalı firma, katma değeri daha yüksek işleri tercih ediyor. Artık yağ şişelemekle uğraşmak istemiyorlar. Bu işi üstlenecek en önemli aday Türk ihracatçılarıdır" diye konuştu.
haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52