'Beyaz altın' yerini mısıra bırakıyor

Çukurova'da pamuğa alternatif ürün olarak ekilen mısırın üretim alanları her geçen yıl artarken, pamuk ekim alanları ise daralıyor.

'Beyaz altın' yerini mısıra bırakıyor

Pamuk denilince akla gelen ilk yöre olan Çukurova'da, ''beyaz '' yerini artık, mısır başta olmak üzere farklı ürünlere bırakıyor. Türkiye'nin en verimli topraklarının bulunduğu bölgede geçen yıl 78 bin hektar olan pamuk ekim alanlarının, fiyatların tekrar düşmesiyle bu yıl 47 bin hektara gerilemesi bekleniyor.

Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çekirdeğiyle yağ sanayinin, lifiyle tekstilin, küspesiyle hayvancılığın ana girdisini oluşturan ve üreticinin geçmişte ''beyaz altın'' olarak nitelendirdiği pamuğun, girdi maliyetlerinin fazlalığı ve yeterince destek alamaması nedeniyle üreticisini üzdüğünü söyledi.

Pamuğun Adana ve Çukurova'yla özdeşleştiğini ifade eden Çalışkan, ''Ama maalesef 2005-2006 sezonundan geçtiğimiz yıla kadar pamuk ekim alanları hep azaldı. Bunun en büyük nedeni girdi maliyetlerinin fazla fiyatların ise düşük olmasıydı. Bir de alternatif ürünlerin en çok da mısırın daha kolay üretilmesi ve daha karlı olmasıydı. Bu nedenle Çukurova çiftçisi pamuk yerine mısırı tercih etmeye başladı'' diye konuştu.

Çalışkan, önceki yıl fiyatlarda oluşan ani artışın, ülke genelinde pamuk ekim alanlarını tekrar artırdığına değinerek, şunları kaydetti:

''Birden ani bir artış oldu. Son 60 yılın en yüksek fiyatına çıktı. 2 dolardan 5-5.5 dolara kadar yükseldi. Onun etkisiyle 2011-2012 sezonunda pamuk ekiminde ciddi bir artış oldu. Aşağı yukarı tüm Türkiye'de yıllık 380 bin tonlara kadar düşen üretim, 800 bin tona kadar çıktı. Türkiye'de 800 bin tona çıkarken, bölgemizde ise ekim alanları 90-100 bin tonlara kadar yükseldi. Ama maalesef 2012-2013 sezonunda ekim alanları yine düşecek. Çünkü fiyatlar yine düştü. Sezonun başında 3.5-4 lira olan fiyatlar özellikse son haftalarda 3.10 kuruşlara kadar düştü. Bu düşüşün etkisiyle çiftçi pamuk ekmekten imtina etmeye başladı. Ekim alanlarını azalttı. Geçtiğimiz yıl Çukurova'da ekim alanı 78 bin hektar civarındayken, bu yıl bölgede yüzde 40 civarında bir düşüş bekliyoruz. 2012-2013 dönemi için. Bölgede birinci ekimler tamamlandı. İkinci ekimler de mayısın sonu haziranın başında yapılacak. Ama toplamda yüzde 40'lık bir azalma bekliyoruz maalesef. Bu da aşağı yukarı 47 bin hektarlık bir ekim alanına, 55-60 bin ton lif pamuk üretimine denk geliyor. Türkiye genelindeki azalma miktarını da yüzde 25-30 arasında bekliyoruz. Çukurova kadar keskin değil.''

Pamuk yerine mısır
Pamuk ekilmeyen alanların boş kalmadığını, ''beyaz altın''ın yerini mısıra bıraktığını anlatan Çalışkan, ''Çiftçi alternatif ürünler ekiyor, çok büyük oranda tercih ettiği ürün de mısır. Mısır ekim alanlarının geçen yıla göre yüzde 10-15 oranında artmasını bekliyoruz. Pamuk üreticileri mısıra yöneliyor. Ayçiçeği ve soya da var. Pamuğun ülkeye bıraktığı katma değer çok fazla. Mısırı bir defa yem yapıyorsunuz veya nişasta yapıyorsunuz bitiyor. Ama pamuk öyle değil. Gerek üretiminden gömlek oluncaya kadar çok büyük istihdam ve katma değer oluşturuyor. Mutlaka pamuk ekiminin tekrar bir şekilde artırılması lazım'' dedi.

Çalışkan, çiftçilerin tekrar pamuğa yönelmesini sağlamak için primlerin artırılması, girdi maliyetleri olan gübre ve mazota da biraz da destek olunabileceğini sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz dönemlere göre fiyatlar düşük
Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen de, pamuk fiyatlarının geçtiğimiz dönemlere göre düşük seyrettiğini, bu nedenle üreticilerin umudunun azaldığını söyledi.

Geçtiğimiz yılın pamuk fiyatlarına göre güncel pamuk fiyatlarının yaklaşık yüzde 30 daha düşük olduğunu ifade eden Girmen, ''Pamukta geçtiğimiz yıl ve bu yıl fiyatları arasında çok ciddi bir dalgalanma yaşanıyor. Pamuk piyasasındaki bu düşüşü ve talepsizliği anlamakta zorluk çekiyoruz. Yurt dışından getirilen pamukların da bu noktada maalesef etkili olduğunu düşünüyoruz. Bu da, pamuk üreticisini umutsuzluğa sevk ediyor'' diye konuştu.

Girmen, pamuğun diğer tarım ürünlerinden ayrı tutulması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

''Pamuğun destekleme priminin sadece sabit bir rakamla değil, alt ve üst limitli rakamlarla desteklenebilmeli. Bu, dünya piyasalarındaki dalgalanmalara karşın üreticinin korunması amaçlı çok ciddi bir tedbir olabilir. Pamuğun diğer tarım ürünlerinden farklı tutulmasını istiyoruz. Çünkü pamuk sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda istihdamdan tutun da birçok yan sanayi, yağ sanayi, tekstil sanayi gibi bir çok sektörel alanda faydalanılabilen bir ürün. Hükümetin pamuğun arkasında durarak kendi üreticilerini koruması oldukça önemli.''

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52