Bu artış Türkiye'yi tehdit ediyor!

Televizon ve internetle hareketsiz yaşamın getirdiği düzenli yemek yememek, ergenlik dönemi obezitesini her geçen gün artırıyor.

Bu artış Türkiye'yi tehdit ediyor!

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş, ergenlik dönemi obezitesinin her geçen gün arttığını ve bu durumu, düzenli yemek yememek, televizon-internet başında durmak, hareketsiz yaşamanın etkilediğini söyledi.

Dünyada çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 43 milyon çocuğun ya fazla kilolu ya da obez, 92 milyon çocuğun ise fazla kiloluluk riski altında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Selma Metintaş, obezitenin giderek artış gösteren bir sağlık sorunu haline geldiğini söyledi. Çocukluk ve ergenlik çağındaki obezitenin, kişinin yaşlılık dönemindeki yüksek tansiyon, diyabet, metabolik sendrom hastalıklarına öncülük ettiğini belirten Metintaş, ‘‘Küresel verilere göre 1990 yılında yüzde 4.2 olan ergenlik çağı obezitesi ve fazla kiloluluğun yaygınlık oranı 2010 yılında yüzde 6.7 olmuştur. Bu artış hızıyla devam etmesi halinde ise 2020 yılında yüzde 9.1 olması beklenmektedir’’ dedi.

KIRSAL VE KENTSEL BÖLGELERDE FARKLILIK VAR
Ergenlik dönemi obezitesinin gelişimini birçok faktörün etkilediğini, temelde ise enerji tüketimi ve kalori alımı arasındaki dengesizlikten kaynaklandığını aktaran Prof. Dr. Metintaş, ‘‘Sonuçta, ergenlik dönemi fazla kiloluluk ve obezite yaygınlığı, dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı olduğu gibi aynı ülkenin kırsal ve kentsel bölgelerinde de farklılık göstermektedir. Bu farklılıkta, toplulukların genetik yatkınlıklarının yanı sıra, hareketsiz davranışları, diyet alışkanlıklarındaki değişiklikler ve fiziksel aktivite yokluğu etkin olmaktadır’’ diye belirtti.

ESKİŞEHİR'DE 3 BİN 918 LİSE ÖĞRENCİSİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMA
Ergenlik dönemi obezitesi ile paralel artış gösteren önemli bir diğer hastalığın ise, yüksek tansiyon artışı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Selma Metintaş, açıklamasını şöyle sürdürdü: ‘‘Ergenlik dönemi için yaşa, cinse ve ağırlığa bağlı olarak değişebilen kan basıncı değeri ile prehipertansiyon ve hipertansiyon yaygınlık oranı konusunda bölgesel dağılım hakkındaki bilgiler kısıtlıdır. Dr. Enes Gökler ve Dr. Necati Buğrul ile birlikte 2012 yılının Mart ayı ile 2013 yılı Şubat ayı arasında Eskişehir il merkezi ve kırsalında öğrenim gören lise öğrencilerinde obezite ve eşlik eden kardiyovasküler (kalp ve damar hastalıkları) risklerin sıklığının araştırıldığı bir çalışma gerçekleştirdik. Çalışma, iki aşamalı tabakalı örnekleme yöntemi ile rastgele seçilen toplam 16 lisenin 1. ve 3. sınıflarında eğitim gören öğrencilerden kentte 2 bin 870, kırsalda ise bin 48 olmak üzere toplamda 3 bin 918 çocuk üzerinde gerçekleştirildi. Çalışmada kullanılan anket formu, sosyodemografik özellikler ile kardiyovasküler risk faktörlerinden sigara, beslenme (kahvaltı yapma, şekerli içecek tüketimi, meyve-sebze tüketimi), fiziksel aktivite ile televizyon-bilgisayar başında geçen sürenin değerlendirilmesini içerdi. Öğrencilerin yüzde 11.7’sinin kilolu, yüzde 10.4’ünün ise obez olduğu belirlendi. Kilolu olma sıklığı kırda yüzde 10.4, kentte yüzde 12.2, obezite ise kırda yüzde 7.9, kentte yüzde 11.3 çıktı. Normal kilolu çocuklara göre obez olan çocuklarda hipertansiyon sıklığı kentte 4 kat, kırda ise 22 kat daha fazlaydı.’’

KIRSALDA SİGARA İÇEN ÖĞRENCİ SAYISI KENTTEKİNE GÖRE YÜZDE 6 DAHA FAZLA
Öğrencilerin sigara içme oranlarını da değerlendirdiklerini kaydeden Prof. Dr. Metintaş, ‘‘Kentteki öğrencilerin yüzde 9’u, kırdaki öğrencilerin yüzde 15’i sigara içiyor. Çocukların yüzde 18’inin yeterince fiziksel aktivite göstermediği, günde 4 saatten daha fazla televizyon seyretme sıklığı kentte yüzde 33, kırda yüzde 36 olduğu belirlendi. Öğrencilerin yüzde 38’i düzenli kahvaltı yapmazken, kentteki öğrencilerin yüzde 27'si, kırdakilerin ise yüzde 33’ünün sebze ve meyveyi günlük olması gerekenden daha az tükettiği ortaya çıktı’’ şeklinde belirtti.

AİLELERE ÖNERİLER
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş, çocuklarda kahvaltı yapma alışkanlıklarının kontrol edilmesinin, televizyon ve bilgisayar başında geçirilen sürenin takip edilmesinin ve parklar ile oyun alanlarında çocukların daha çok vakit geçirecekleri uygun sosyal etkinliklerin oluşturulmasının önemli olduğunu da vurguladı.
iha.com.tr

Güncelleme Tarihi: 24 Aralık 2013, 13:51

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52