Yapay et dünyayı kurtarabilir mi?

Birkaç yıl içinde sofralarımıza gelecek yapay etin, başta açlık olmak üzere pek çok sorunu ortadan kaldıracağı iddia ediliyor. Peki gerçek öyle mi?

Yapay et dünyayı kurtarabilir mi?

Bilim insanları, birkaç yıl içinde sofralarımıza gelecek yapay etin, başta açlık olmak üzere pek çok sorunu ortadan kaldıracağını iddia ediyor. Peki, Türk uzmanlar konuyla ilgili ne düşünüyor? Yapay eti artıları ve eksileriyle masaya yatırdık.
Küresel ısınma, açlık ve başta deli dana olmak üzere pek çok hastalık... Tüm bu sorunların ortak bir çözümü olabilir mi? 2000'li yılların başından bu yana, laboratuvar ortamında yapay et üretmeye çalışan bilim insanları, bu soruyu 'Evet,' diyerek cevaplıyor. Peki, dönem dönem gündemimize gelen yapay et nedir ve tüm bu sorunları nasıl çözebilir? Önce ilk sorudan başlayıp, yapay etin ne olduğunu anlatalım. Besi hayvanlarından elde edilen et ürünlerine alternatif geliştirmek amacıyla yürütülen çalışmalar, iki farklı koldan ilerliyor. Bunlardan ilki, ABD'de ve Avrupa'da pek çok gıda firması tarafından üretilen bitki bazlı, et benzeri ürünler. Vejetaryenlere hitap eden bu ürünleri, halen pek çok ülkede uygun fiyatlarla satılıyor. Hatta Twitter'ın kurucuları Biz Stone ve Evan Williams da, bu tipte 'et' üretimi yapan Beyond Meat şirketinin en büyük destekçileri arasında yer alıyor. İkinci ve çok daha önemli kolsa, laboratuvar ortamında et üretimine yönelik yürütülen çalışmalarla ilerliyor. İlk olarak NASA'nın uzaya çıkacak astronotlar için geliştirmeye başladığı yapay eti, yaygın bir besin malzemesi haline getirmek için, halen ABD'de ve Avrupa Birliği ülkelerinde pek çok laboratuvarda çalışmalar sürdürülüyor. Bu konuda oldukça büyük aşama kaydeden ve şimdilik yapay lifler üretmeyi başaran Hollandalı bilim insanları, hayvanlardan alınan kök hücreler aracılığıyla üretilen (ve dolayısıyla hayvanların kesilmesine gerek bırakmayacak) yapay etin, birkaç yıl içinde sofralarımızda olacağını söylüyor. İkinci soruyu, yani yapay etin yukarıda bahsettiğimiz sorunları nasıl çözeceğiniyse, bırakalım konunun uzmanları yanıtlasın.

GERÇEK ETİN YERİNİ ASLA TUTAMAZ
Ahmet Örs (SABAH yazarı) "Gazetecilik hayatımın çeşitli dönemlerinde, bu tip haberlerle karşılaştım. Ancak bugüne kadarki denemelerin hiçbiri başarılı olmadı. Lezzet açısından gerçek etin yerini hiçbir şeyin alabileceğine inanmıyorum. Çünkü lezzetin bambaşka faktörleri vardır. Örneğin kapalı alanda, suni yemle beslenen hayvanın etiyle, açık alanda, temiz havayla beslenen hayvanın eti farklıdır. Diğer yandan artık insanlarda yapaylığa değil, doğallığa eğilim var. Fabrika tavuğu yemekten bıktık. İmkanı olanlar, daha pahalı da olsa doğal tavuk yemek istiyor. Sonuç olarak, bence yapay et bir fantezi. Ben ömrü hayatımda yapay etin önüme geleceğini düşünmüyorum. Diyelim ki geldi, ağzının tadını bilen biri olarak, lezzetini seveceğimi sanmıyorum. Ayrıca üretiminde harcanacak elektrik ve nakliyat unsurları hesaba katıldığında, çevreye de düşünüldüğü kadar faydalı olacağına inanmıyorum."

KÜRESEL ISINMAYI BİLE ÖNLEYEBİLİR
Dr. Özlem Kılıç Ekici (TÜBİTAK Bilimsel Programlar Başuzmanı): "Yapay et üretimi, insanoğlunun geleceği için bir gereklilik. Bunun birkaç sebebi var: Öncelikle dünya genelinde yaşayan aç insanları, normal hayvancılıkla doyurmak mümkün değil; yapay et şart. Ayrıca besi hayvanlarının pek çok bölümü, kesildiklerinde telef oluyor. Laboratuvarda yalnızca beslenmek üzere et üretileceğinden, hayvanlar kesilmekten kurtulacak. Yapay et üretiminin yaygınlaşmasının, çevreye de son derece olumlu etkileri olacak. Bu etkilerden en önemlisi, küresel ısınmaya neden olan ve büyük bölümü büyükbaş hayvanlar tarafından atmosfere salınan sera gazı miktarının yüzde 90 aranında azalacak olması. Ayrıca Oxford Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, yapay et üretmek için, besi hayvancılığında kullanılandan yüzde 99 daha az araziye, yüzde 95 daha az suya ve yüzde 50 daha az enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Diğer yandan yapay etin 'normal' ete göre daha sağlıklı olacak şekilde tasarlanabileceği de iddia ediliyor."

MİDEMİZDE HAYVAN MEZARLIĞI OLMASIN !
Ahmet Kemal Şenpolat (HAYTAP Başkanı): "Bir vejetaryan olarak bilimdeki bu gelişmeyle ilgili mutlu ve umutluyum. Çünkü dünyadaki yedi milyar insana artık doğal yollardan hayvan yetiştirmek, ancak hayvanların daha hızlı üretilmesi ile mümkün. Yani ancak hormonlarla, kimyasal yöntemlerle doğum süresi azaltılıyor; inekler, tavuklar meralara çıkmıyor, gün yüzü görmüyor. Bu hayvanların etini tüketen insanlar da başta kanser ve deli dana olmak üzere pek çok hastalığa yakalanıyor. Dünya düzeni böyle yerleşmiş ama ben buna isyan ediyorum. Memeli hayvan dostlarımıza karşı gerçek bir vicdansızlık ve ahlaksızlık sergiliyoruz.
Ben et yemeden de çok güzel ve kaliteli bir hayat sürüyorum. Dahi olarak kabul edilen Einstein, Leonardo Da Vinci, Galileo, Edison, Rousseau, Newton gibi bir çok insan et yememiştir. Bu bir tesadüf olabilir mi? Hiç biri, midesinde hayvan mezarlığı olsun istemedi. Tabii ki bilim hemen bu işe çözüm bulamayacaktır. Laboratuvar koşullarında üretilen etin sağlıklı olup olmadığının çok sıkı denetlenmesi gerekir. Eğer sağlığa bir zararı yoksa, yapay et sayesinde binlerce etobur yaşamayı tercih eden insan, en azından daha fazla hayvanların yavrularını gasp edemeyecektir. Onlar adına seviniyorum."

KEŞKE TAMAMEN SENTETİK OLSA
Hülya Yalçın (İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı): "Bazı hayvanların besi hayvanları kategorisinde değerlendirilmesi, beni çok rahatsız ediyor. Bu nedenle yapay et üretme girişimini olumlu buluyorum. Ama yapay ette bile bazı hayvanlar, kök hücre alınması için damızlık olarak kullanılacak. Benim isteğim, tamamen sentetik şekilde et üretilmesi. Eğer hayvanla hiçbir alakası olmadan sentetik şekilde et üretilirse ve tadı da normal ete benzerse, ben tüketmek isterim. Diğer yandan yapay etin üretilip üretilemeyeceği konusunda şüphelerim var. Hayvanseverlerin son yıllarda artan tepkilerine karşı, onları sakinleştirmek için üretilmiş bir spekülasyon olabilir."

MÜŞTERİLERE SUNMAM
Nusret Gökçe (Nusr-Et Steakhouse'un sahibi): "Etin lezzeti, doğallığındadır. Bu nedenle biz, laboratuvarda yetiştirilmiş etlere restoranımızda asla yer vermeyiz. Zaten yapay bir ürünün, gerçek etin lezzetine veya besleyiciliğine ulaşabileceğine inanmıyorum. Böyle bir eti müşterilerime sunmam."
Artanç Savaş - Sabah

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52