Batı'da hayvansal gıda takıntısı var!

Batı diyetinde hayvansal protein tüketiminin azaltılması amacıyla tüketici gruplarının motive edilmesi için farklı stratejilere ihtiyaç duyuluyor.

Batı'da hayvansal gıda takıntısı var!
Hollandalı araştırmacılar, mevcut uygulamaların devam etmesi halinde 2050 yılında kırılma noktasına ulaşması beklenen dünyanın protein tedarikinin güvence altına alınabilmesi için hayvansal protein tüketimini azaltmayı ve tüketicilerin bitkisel eşdeğer tüketimini teşvik etmeyi amaçlayan yeni girişimlere ihtiyaç duyulacağını açıkladı.

Binin üzerinde katılımcıdan elde edilen verileri inceleyen araştırmacılar, et tüketim sıklığında değişikliğe ve porsiyon miktarlarının küçültülmesine odaklı stratejilerin ‘kesişen ancak kısmen farklı’ tüketici gruplarına hitap ettiğini ortaya koydu. Bu da geniş çaplı tüketici gruplarına hitap edebilmek için endüstrinin, sivil toplum örgütlerinin ve politika yapıcıların farklı stratejiler ve iletişim metotlarını bir arada kullanmaları gerektiği anlamına geliyor.

Vrije Üniversitesinden Joop de Boer başkanlığında gerçekleştirilen araştırmada şöyle denildi:
“Stratejilerin farklı güçlü ve zayıf yanları bulunuyor. Bu da tüketilen protein miktarında ve proteinin kaynağında adım adım değişiklikler yapabilmek için stratejileri birbirlerinin tamamlayıcıları haline getiriyor. Bu değişkenler arasındaki ilişkinin de gösterdiği gibi, etsiz bir yemek yemeye karar vermek, etin eşdeğerini satın almaya karar verme davranışı ile paralel. Benzer bir şekilde et yemeye karar vermek ve küçük bir porsiyon tercih etmek de organik ya da serbest dolaşan hayvanların etini tercih etmek ile benzer. Bu farklılıklar tercihlerine göre tüketicileri etkileme anlamında önem taşıyor.”

Araştırma ekibi, sorunun sadece tüketicilerden daha az et yemelerini istemek olmadığını aynı zamanda tüketicilerin yeme davranışları ile ilgili adımları ve belli faaliyetleri değiştirmelerini sağlamak gerektiğini belirtiyor. Bu kapsamda hem tüketicilerin bilinçli tercihleri hem de alışkanlıkları, otomatik ve bilinçaltı davranışları yer alıyor. 

“Toplumda etin yeri,  yemeğin yapısı (bir parça et, iki kaşık sebze oranında olduğu gibi) ile de sıkı bir şekilde ilintilidir. Bu nedenle tüketicilerden sadece daha az et yemelerini istemek sadece değişime karşı direnci tetiklemekle kalmaz aynı zamanda proteinin miktarı ve kaynağı ile ilgili kafa karışıklığına da yol açar.” diyen araştırmacılar, elde ettikleri verilerin çok çeşitli değişim stratejilerinin uygulanabilir olduklarını gösterdiğini kaydettiler.  

Güncelleme Tarihi: 05 Mart 2014, 10:46

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52