Tarımın kuraklık ve don hüsranı

Kuraklık ve donun etkisi ile tarım ürünlerinde meydana gelen zarar yüzde 20 ila yüzde 100 arasında. Bu durumun fiyatlara nasıl yansıyacağı ise merak konusu...

Tarımın kuraklık ve don hüsranı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından hazırlanarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Başbakanlığa sunulan rapora göre, son dönemde etkili olan tabii afetlerin oluşturduğu zararın, illere göre değişiklik göstermekle birlikte, fındık, kayısı, elma, çay ve kivide yüzde 20 ila yüzde 100, buğdayda ise yüzde 10 ila yüzde 50 arasında olması öngörülüyor.

TZOB tarafından doğal afetler nedeniyle oluşan tarımsal zararların tespiti amacıyla geçen ay Ordu, Konya ve Malatya'da toplantılar gerçekleştirildi ve bu toplantılarda elde edilen veriler, zarar tahminleri ve çiftçilerin talepleri raporlaştırılarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Başbakanlığa iletildi.

Raporlara göre, mayıs ve haziran ayı yağışlarına göre çok az oranda değişiklik göstermesi öngörülen 2014 yılı buğday zararı, ortalama yüzde 50 olarak tahmin ediliyor. Özellikle Çorum, Aksaray, Çankırı, Eskişehir, Kırıkkale, Kırşehir, Kayseri, Osmaniye, Gaziantep, Afyonkarahisar ve Konya'da buğday rekoltesinde 40'ın üzerinde kayıp tahmin edilirken, Kilis'te bu oranın yüzde 80'e ulaşacağı belirtiliyor.

Türkiye'nin en büyük buğday üreticisi konumunda bulunan ve geçen yıl 2 milyon 291 bin 930 tonluk üretim yapılan Konya'da üretimin, bu yıl yüzde 40 kayıpla 1 milyon 375 bin tona gerilemesi öngörülüyor.

Don, kayısı ve fındığı vurdu
Raporlara göre mart ayında üç gün süreyle görülen don olayı nedeniyle Malatya, Elazığ ve Kahramanmaraş'ta kayısıdaki rekolte kaybının yüzde 90'ın üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Don olayı Karadeniz'in kıyısında başta fındık olmak üzere çay ve kiviye, iç kesimde ise elmaya önemli oranda zarar verdi.

Rize ve Trabzon'daki bazı alanlarda çayda yüzde 100'e varan, Ordu, Giresun, Samsun ve Trabzon'da ise bazı bölgelerde fındıkta yüzde 100'e yaklaşan rekolte kaybı öngörülüyor. Özellikle fındık üreticilerinin tarım sigortası yaptırma oranının düşük olması da üreticinin zararının telafisini daha da güçleştirdi.

"Bir an evvel can sularını üreticimize kavuşturmamız lazım"
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'de son dönemde yaşanan kuraklık, don ve sel nedeniyle birçok tarım ürününde önemli zararlar görüldüğünü anlattı. Yağışların bazı illerde devam ettiğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:
"Türkiye genelinde tarım sektöründe böyle bir doğal afeti uzun yıllardır görmedik. 2007 yılında bir kuraklık vardı ama o kuraklık tarım sektörünü ve tarım sektöründeki çalışanları değil tüketicilerimizi de mağdur etti. Ancak bu felaket 2007'deki kuraklığın çok daha üzerinde. Sadece kuraklık değil bir taraftan don, arkasından dolu, arkasından da aşırı yağışlar, gerçekten üreticimizi ve ürettiğimiz ürünleri perişan etti. Bunun bir tarafta tüketici ayağı var. Tüketicilerimizin de bundan zarar görmesinden fevkalade korkuyoruz, çekiniyoruz ama bu sene hem hububatımızda hem birçok meyve ve sebze üretiminde düşüşler yaşayacağız. Bundan sonra üreticimizi fevkalade bezgin, yorgun ve moralini kaybetmiş üreticimizin moralini yükseltmemiz lazım. Önümüzdeki süreçte üretim yapmayı arzu eden üreticilerimizin tarlaya dönüşünü sağlayabilir. Önümüzdeki yılın üretimini de olumsuz etkilememeli bu doğal afetler. Tarlaya üreticimizi sokmalıyız muhakkak suretle. Çiftçi borçlarının bir yıl süreyle ertelenmesini olumlu karşıladık ama bu yeterli değil. Bir yıllık erteleme yeterli değil, bunu birkaç yıla yaymak lazım."

Çiftçinin Sosyal Güvenlik Kurumu borçları bulunduğunu, ayrıca elektrik borçları nedeniyle destekleme üzerindeki blokenin kaldırılması gerektiğini, bazı bölgelerde de üreticiye tohumluk yardımı yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, bu konulara ilişkin Ordu, Malatya ve Konya'da gerçekleştirdikleri toplantılar sonucunda rapor oluşturduklarını söyledi. Bu raporları birleştirerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Başbakanlığa sunduklarını bildiren Bayraktar, "Alınması gereken tedbirleri de içeren bu raporlarımızın dikkate alınmasını umut ediyoruz. Üreticimize acil olarak sahip çıkmak lazım. Onun bu moral bozukluğunu ortadan kaldırmamız lazım ve üreticimizi de Türkiye'de gıda güvencesini sağlamak ve tüketicinin mağdur olmasını önlemek istiyorsak bin an evvel can sularını üreticimize kavuşturmamız lazım ve ivedi bir şekilde gerekli tedbirlerin alınması lazım" diye konuştu.

TÜİK'in bu yıl için öngördüğü tahıl zararına ilişkin görüşlerini de aktaran Bayraktar, "Birçok fazla rakamlara girmek istemiyoruz ama TÜİK'in rakamları birinci tahmin o tahminler gerçekleşmeyecek. Onlar da biliyorlar, bizler de biliyoruz. İkinci ve üçüncü tahminlerde TÜİK gerçek rakamlara ulaşmış olacaktır. Şu an rakamlar bizim elimizde. Tabii ki TÜİK rakamlarından çok farklı" ifadelerini kullandı.

Güncelleme Tarihi: 16 Haziran 2014, 17:23

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52