Bolca Hindi’nin hedefi büyük

Türkiye'de üretilen hindi etinin yüzde 30'unu tek başlarına karşıladıklarını söyleyen Kamil Erbayram, önümüzdeki dönemde her yıl en az yüzde 10 büyümeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Bolca Hindi’nin hedefi büyük
Sektör için 2010 yılının, tam bir atılım yılı olduğunu ve ülke üretiminin 40 bin ton karkas seviyesine çıktığını kaydeden Bolca Hindi Genel Müdürü Kamil Erbayram, "Firmamız Türkiye'de üretilen hindi eti toplamının yüzde 30'unu üretiyor. Yani pazarın yüzde 30'una hâkimiz" dedi.

Ar-Ge departmanlarının pazara yeni ürünler sunabilmek için çalışmalarına devam ettiğinin altını çizen Erbayram, 2010 yılını da kapsayacak şekilde, her yıl en az yüzde 10 büyümeyi hedeflediklerini dile getirdi. 2010 yılı ikinci yarısından itibaren de bu doğrultuda gittiklerini ifade eden Erbayram, şöyle devam etti: "Bu yılın ilk yarısı hedeflediğimiz şekilde geçiyor. Hedeflerimiz arasında büyümeyle birlikte bazı yatırım planlarımız da mevcut. İleri işlenmiş ürünler için ve rende ring tesisi için bir yatırım yapmayı mevcut tesisimizin içinde düşünüyoruz. Ayrıca arıtma tesisimizde de bir modernizasyon gerçekleştirme planımız var. 3 bin metrekarelik alanda yapılacak olan ve 3 ila 5 yıl içinde tamamlanacak olan bu yatırım, yaklaşık 7 milyon TL civarında olacak. Ayrıca ambalajlama teknolojilerine yönelik yatırımlar yapmayı da düşünüyoruz."

Avrupa'nın dahi henüz kullanmaya başlamadığı teknoloji ile donatılmış yeni kesimhanelerinde üretime devam ettiklerini vurgulayan Kamil Erbayram, yıllık üretim kapasitelerinin 30 bin ton civarında olduğunu açıkladı. Erbayram, günlük sabit bir kesim kapasitelerinin olmadığını, gelen siparişlere göre kesim yaptıklarını sözlerine ekledi. Gıda güvenliğinin tüm gereklerini yerine getirmek için uluslar arası işletim ve yönetim yaklaşımlarını benimsediklerini ifade eden Erbayram, "Toplam kalite yönetimi çalışmalarımıza 2001 yılında başladık. Bolca Hindi, zaman içinde kurumsallaşarak 2003 yılında TS EN ISO 9001: 2000 belgesini almaya hak kazandı. Son olarak 2008 tarihinde TSE EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgesi ve TSE EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Belgelerini aldık" açıklamasını yaptı.

Hindi etinin tüketimi giderek artacak

Artan kırmızı et fiyatlarının beyaz et üretiminin artışına katkıda bulunduğunu söyleyen Kamil Erbayram, kırmızı et ithalatının serbest bırakılmasının ise ilk etapta beyaz et fiyatlarında da bir düşmeye sebep olduğunu belirtti. Buna rağmen kırmızı et fiyatlarında düşüşün umulanını altında kaldığını dile getiren Erbayram, bu nedenle de beyaz ette gerileyen fiyatlar tekrar yerine geldiğini açıkladı. İnsan sağlığının ön planda olduğu bir dönemin önümüzdeki yıllarda yaşanacağını savunan Erbayram, "Bu bakımdan da kolesterol düzeyi düşük, az yağlı, kendine has bir aroması olan hindi etinin gerek bütün, gerekse de parça et olarak tüketimi giderek artacak. AB ülkelerinde kişi başı hindi eti tüketimi, ortalama 6-8 kilogram civarındadır. Türkiye'de de kişi başı 0,5 kilogram olan tüketimin artacağı kanaatindeyim. Sektörün önünü önümüzdeki beş yıl içinde gayet açık görüyorum" diye konuştu.

Mısır ve soyayı ithal ediyoruz

Hindi yetiştiriciliğinde ve pazarlanmasında devletten açık bir destek görmediklerini belirten Kamil Erbayram, Türkiye'de yeterince üretilmemesinden dolayı yemin yarısından fazlasını oluşturan mısır ve soyanın ithal edildiğini bildirdi. Bu nedenle ulusal tarım politikaları çerçevesinde, en kısa zamanda mısır ve soya ekiminin desteklenmesi gerektiğini dile getiren Erbayram, şöyle devam etti:  "Bu iki hammaddenin hayvan yemi olarak üretilmesi şartıyla düşük faizli kredi kullandırılmalıdır. Üretimin yetersizliği durumunda yem hammaddesi ithalatında gümrük alınmaması ya da çok düşük oranlarda alınması da fiyatlarda yüzde 10-15 oranlarında düşüş sağlayarak faydalı olacak. Yine Türkiye'de genel olarak uygulanmakta olan sözleşmeli üretim modelinin politika haline getirilmesi, kuluçkalık yumurta ithalatındaki verginin yüzde 1'e düşürülmesi, devlet tarafından üretime yapılan desteklemenin tavukçuluk ile eşit tutulması, ihracata yeterli miktarda sübvansiyonların sağlanması gibi beklentilerimiz hep devam ediyor."

Sözleşmeli üretim desteklenmeli

Hindi etinin özellikle son yıllarda Türkiye'de yaşanan kırmızı et sorununu çok kısa sürede çözeceğini belirten Kamil Erbayram,  sözleşmeli üretimin istikrarlı bir model olduğuna dikkat çekti. Hijyenik ve kontrollü üretim sayesinde gıda güvenliğinin sağlanacağını vurgulayan Erbayram, şöyle devam etti: "Ancak bütün bu süreç içinde mali yükümlülük entegre üzerinde olduğu için, entegrelere mali kolaylıklar sağlanmalı. İleri işlenmiş et üretiminde fiyat düşürücü etkisinin olması bu üretimi daha da değerli kılıyor. Aynı zamanda giderek globalleşen ve iş yoğunluğu artan dünyamızda vakit darlığından hızlı yemek yapmaya elverişli, ısıtılarak yenebilen ürünlerin imalatına elverişli bir et olması da bir başka avantajıdır. Bu da hindi etini, tüketim çeşitliliği bakımından farklı zevklere hitap edebilen bir ürün haline getiriyor."

İştekobi

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52