Şekerciler "ucuz şekerlemeye" dikkat çekti!

Ucuz diye satın alınan çikolata ve şeker ağzımızın tadını da, bayramın tadını da kaçırabilir. İşte, sağlıklı bir bayram yaşamak için uyarılar...

Şekerciler
Şekerli Mamül Sanayicileri Derneği (ŞEMAD) Başkanı Şemsi Kopuz, Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla artan tatlı ve şekerleme satışlarına değinerek, "Ucuz diye satın alınan çikolata ve şeker ağzımızın tadını da, bayramın tadını da bozar. Gıda zehirlenmesi sonucu, tedavi masrafları size daha pahalıya mal olabilir" dedi.

AA muhabirine Kurban Bayramı dolayısıyla artan çikolata, tatlı ve şekerleme satışlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Kopuz, şekerleme ve çikolatada tercihlerin gelir düzeyi ile doğru orantılı olduğunu söyledi.

En çok tüketimin İstanbul'da olduğunu dile getiren Kopuz, "Burada da gelir seviyesi yükseldikçe ambalajlı ve markalı ürünler giderek artmakta, gelir seviyesinin düşük olduğu yerlerde de dökme ürünlere doğru bir kayış söz konusudur. Batıdaki bölgelerde daha çok çikolata, doğuya doğru gittikçe de şekerleme ürünleri tüketilmektedir. Gelir seviyesinin artması ile birlikte tüketicinin tercihi şekerlemeden çikolataya doğru değişmekte" ifadelerini kullandı.

Kopuz, bayramlarda, en çok sevilen gıda maddelerinin başında çikolata ve şekerlemelerin geldiğini, Kurban Bayramlarında satışlarda yüzde 25'lik artış olduğunu, çikolata ve şekerleme fiyatlarında bayram dolayısıyla herhangi bir artış beklemediklerini ifade ederek, bayramlara özel olarak hazırlanan çikolata ve şekerlemede 500 milyon lirayı bulan satış olduğuna dikkati çekti.

"En iyi denetçi tüketicidir"
Tüketicilerin, "En iyi denetçi tüketicidir" anlayışıyla hareket ederek, açıkta satılan, sağlıksız gıda ürünlerine prim vermemeleri gerektiğinin altını çizen Kopuz, merdiven altı üretimin sağlıksız koşullarda yapıldığına, dolayısıyla tüketicilerin sağlıklarının riske girdiğine işaret etti.

Şemsi Kopuz, şunları anlattı:
"Özellikle bayram dönemlerinde güvenli olmayan sağlıksız şeker ve çikolata üretimi yapan firma sayısının artmaktadır. Bayramı fırsat bilen bazı kişiler ürettikleri gerçek olmayan çikolata ve şeker ile halkın sağlığını tehlikeye atıyorlar. Bu tip üretimlerden dolayı gıda zehirlenmesi başta olmak üzere birçok sağlık problemleri yaşanabiliyor. Bu sebeple tüketicinin satın aldığı şeker ve çikolatanın gerçek çikolata ve şeker olmasına dikkat etmesi gerekir.

İnsanlar ekonomik sıkıntı sebebiyle ucuz çikolatalara yönelmekte, ancak sağlıklarını ne kadar tehlikeye attıklarının farkında olmadıklarından, tüketicinin birinci tercihinin asla fiyat olmaması gerekmektedir. Tüketicilerimiz kendilerinin ve yakınlarının sağlıklarını tehlikeye atmamaları için ambalajlı, markalı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na kaydını yaptırmış işletmelerin ürünlerini almalarını tavsiye ediyoruz."

Kopuz, "Merdiven altı" üretimlerin şekerleme fiyatını düşürdüğünü, piyasada şekerlemelerin kilosunun 4-5 liraya, çikolatanın kilosunun ise 10 liraya kadar indiğini hatırlatark konuşmasına şöyle devam etti:

"Normalde markalı şeker fiyatları 10 liradan başlarken, çikolata fiyatları ise yaklaşık 20 lira. Fiyat ve kalitenin birlikte değerlendirilmesi gereklidir. Ucuz diye satın alınan çikolata ve şeker ağzımızın tadını da bayramın tadını da bozar. Gıda zehirlenmesi sonucu, tedavi masrafları size daha pahalıya mal olabilir.

Türk gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların yüzde 50'si hala merdiven altı üretim yapmakta ve yaklaşan Kurban Bayramı'nın da etkisiyle 'bildik-bilinmedik' bir çok ürün sokaklarda, seyyar arabalarda tüketiciye sunulmaktadır. Bu işin 'ehli' gıda firmaları da bu durumdan rahatsızdır. Tüketicinin sağlığı her şeyden önemlidir. Bu konuda tüm devlet ve özel kuruluşlar ile halkımız duyarlı olmalı, herkes üzerine düşeni yapmalıdır.  Çünkü bu ürünlerin nerelerde üretildiği ve içinde neler olduğu belli değildir. Sektör ve devletimiz merdiven altı ile çok ciddi mücadele etmesine rağmen muvaffak olunamadı.

Tüketicinin bilinç seviyesinin artmasıyla birlikte gelir seviyesi de artınca tüketicimiz ambalajlı markalı ürünleri tercih etmeye başladı. Bu en büyük kazancımızdır. Tüketicilerin lezzet ve sağlık bakımından ambalajlı ve markalı ürünlerin, açıkta satılan ürünlerle kıyaslanamaz olduğunun farkına vardıklarını artık tüketicilerin bilinçli tercihlerle, Bayramın kendileri için zehir olmasını engelleyebileceklerdir."

İkramlıklarda dikkat edilmesi gerekenler
Kurban Bayramı'nda ikram edilecek kahve, akide şekeri, çikolata, şeker ve lokum alınırken, öncelikle, ambalajlı ve üretim izni olan ürünlerin tercih edilmesi gerektiğine işaret eden Kopuz, "Tüketicilerin aldıkları ürünün markasına ve bu markanın güvenirliğine de dikkat etmesi gerekmektedir. Kimi 'fırsatçıların' önemli markaların benzer ambalajlarını kullanılarak piyasaya taklit ve tağşişli ürün sunmaktadırlar. Tüketicileri açıkta ve ambalajsız satılan ürünleri almaması gerekir" dedi.

Kopuz, ikramlık ürünlerde bulunması gereken bazı önemli kriterleri ise şöyle sıraladı:
"Akide şekeri alırken, şeker parlak görünmeli. Yapıldığı veya çeşni olarak kullanılan meyve veya maddenin rengi belirgin olmalı. Şekerin kıvamı sert olmalı, yüzeyde ıslanma oluşmamalı. Tadı ve kokusu, çeşni veya meyveyle uyumlu olmalı. Çikolata'da, üzerinde kokolin veya kakao kaplı çikolata yazan ürünler gerçek çikolata değildir. Gerçek çikolatanın tadı homojendir. Kendine özgü aromasının ağızda uyum içinde dağılması, hızlı erimesi ve yumuşak olması gerekir. Tadı acı olan çikolatalar, taze değildir. Gerçek çikolatanın en belirgin özelliği, dilimizin üstünde bulunan zerreciklerin asla algılayamayacağı kadar pürüzsüz ve yumuşak olmasıdır. Ağızda yapışkan, mumsu ve yağlı bir Tat bırakmaması, çikolatanın kalitesini gösteren en iyi kıstaslarıdır. Parlak renkli çikolataları tercih ediniz. Mat renkli çikolatalardan kaçının. Çok ucuz çikolatalardan kaçının. Ağızda metal tadı olmamalı ve ağız içinde yağ, kalıntı veya tabaka bırakmamalıdır. Yağını salmış ve beyaz lekeli çikolataları satın almayınız. Çikolata üzerinde parmak izi, böcek ve benzeri parça ve kalıntı, küf bulunmamalı. Çikolata uygun muhafaza şartlarında 24 saat bekletildiğinde kırılabilir vasıfta olmalı, kırık yüzey homojen bir yapıda olmalı. Çikolata, tipine has Tat ve kokuda olmalı, yağdan kaynaklanan sabunumsu, acımsı, yabancı Tat ve koku,  yabancı madde bulunmamalı.

Lokuma gelince, lokumun görünüşü, lokumun tipine özgü ve verildiği şekli korumuş olmalı, üzerinde veya içinde gözle görünür yabancı madde bulunmamalı. Lokumun dokusu, elastik yapıda olmalı, parmakla bastırıldıktan sonra eski şeklini alabilmeli, ağızda yumuşak ve kaygan olarak hissedilmeli. Lokumun Tat ve kokusu tipine özgü olmalı, yabancı Tat ve koku ihtiva etmemeli, çiğ nişasta lezzetinde olmamalı. Baklavada ise üretiminde kullanılan özellikle ceviz, fıstık vb maddeler hileye açıktır. Merdiven altı üretim yapanlar ceviz ve fıstık yerine bulgur, bezelye kullanabilmektedirler. Tüketiciler bunlara dikkat etmeli."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52