Temel gıdalar biyoyakıt mı oluyor?

Biyoyakıt mısır, pancar, ayçiçeği, kolza gibi tarım ürünlerinden elde ediliyor. Bu tarım ürünlerinin arzı talebi karşılamadığından ithal ediyoruz...

Temel gıdalar biyoyakıt mı oluyor?
Dünya yazarı Tevfik Güngör, "Biyoyakıt için mısır, ayçiçeği, şeker pancarı bulmak zorundayız" başlığıyla kaleme aldığı makalesinde, temel gıda ürünlerinin biyoyakıt olacağına farklı bir yorum getiriyor.
İşte Güngör'ün yazısı...

"EPDK yılbaşından itibaren benzin ve motorinde (her yıl kademeli artırılmak üzere) yerli katkı  (tarımsal esaslı bio enerji ürünü)  ilave edilmesi zorunluluğu getirdi.

Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren tebliğe göre;

'-Piyasaya akaryakıt olarak arz edilen motorin türlerinin, yerli tarım ürünlerinden üretilmiş yağ asidi metil esteri (YAME) içeriğinin, 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle en az yüzde 1, 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle en az yüzde 2, 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle en az yüzde 3 olacak.

'-Piyasaya akaryakıt olarak arz edilen benzin türlerinin, yerli tarım ürünlerinden üretilmiş etanol içeriğinin, 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle en az yüzde 2, 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle en az yüzde 3 olması zorunlu hale getirildi.

Bu karar yerli biyoyakıtların üretiminin teşvikini amaçlıyor.
Biyoyakıt denilen enerji ürünü ise mısır, pancar, ayçiçeği, kolza gibi tarım ürünlerinden elde ediliyor.

Türkiye'de bu tarım ürünlerinin arzı talebi karşılamadığından ithal ediyoruz.

Türkiye'de 2010 yılında yaklaşık 13,9 milyon ton motorin ve 2,1 milyon ton da benzin tüketimi yapıldı. Motorinin yoğunluğu ortalama 0,845 gr/cm3. 16,4 milyon metreküp motorin, benzin yoğunluğu ortalama 0,775 gr/cm3. 2,7 milyon metreküp benzin tüketimi bulunuyor.

Benzin ve motorinde yüzde 3'lük bir harmanlama yapılmasının zorunlu hale getirilmesi durumunda 493 bin metreküp biyodizel ve 80 bin metreküp biyoetanol gereği ortaya çıkıyor.

Bu da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ürün verimlilikleri de dikkate alındığında 493 bin metreküp biyodizel için 1 milyon 233 bin 728 ton kolza ve aspir ile 80 bin metreküp biyoetanol için 945 bin 83 ton şekerpancarı veya 223 bin 145 ton mısır üretimi gerekiyor.

2010 yılı tüketimi sabit alındığında bu rakama harmanlanması gereken biyodizel üretimi için gerekli yerli tarım ürünlerinin üretiminin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine dayanılarak, 2016 yılında karşılanabileceği hesaplanıyor. Benzin tüketimi daha az olduğu için de benzine etanol harmanlanmasında herhangi bir sorun olmayacağı değerlendiriliyor

Toprak Su Enerji Grubu yöneticisi Enerji Uzmanı Dursun Yıldız, htt//topraksuenerji.org sitesinde yayınlanan değerlendirme yazısında diyor ki, "EPDK tebliği ile benzin türlerine 'yerli tarım ürünlerinden'  %2'lik etanol harmanlanması kullanılması halinde petrol ithalatımızın 40 milyon dolar dolayında azalacağı tahmin ediliyor."

Şimdilik 52 bin metreküp etenol gerekli. Bu da 612 bin ton şeker pancarı veya 144 bin ton mısır üretimi demek.

Hesaplamalara göre; bir litre biyoetenolün üretilmesi için 14 kilogram şeker kamışı, 9 kilogram şeker pancarı veya 2,5-3 kilogram mısır'a ihtiyaç var. Mazota katılacak olan 1 kilogram biyodizelin üretilmesi için ise 2,2 kilogram kanola kullanılması gerekiyor.

Halen Türkiye'de biyoetenol üreten 3 tesis var. Bursa'da buğday nişastasından, Adana'da mısır nişastasından, Konya'daki de melastan biyoetenol üretiliyor. Bu üç tesisin toplam kapasiteleri 160 bin ton.

Biyoetenolle ilgili bir sıkıntı yok. Sıkıntı Biyodizelde yaşanacak. Genelde biyodizelin yüzde 86'sı kanoladan üretiliyor. Soya, aspir, ayçiçeği de biyodizel üretim hammaddeleri.

Türkiye'de mazot tüketimi benzinin 5,5 katı. Yılda yaklaşık 16 milyon ton mazot tüketiyoruz. Dolayısıyla 1 Ocak 2014'e kadar 160 bin ton biyodizel üretilmesi gerekiyor. Talep 2015'te 320 bin tona, 2016'da 480 bin tona çıkacak.

EPDK tebliği uygulanacaksa 3 yıl sonra ilave olarak 480.000 ton kanola, soya veya ayçiçeği yağına ihtiyacımız olacak. Bu da mevcut üretimimizin 3 yıl içinde ikiye katlanması demek. Halen 1,5 milyon ton civarındaki yağ tüketimimizin sadece 600 bin tonunu kendimiz üretiyoruz. 900 bin ton yağı da ithal ederek açığı kapatmaya çalışıyoruz.

Üretimi ya ikiye katlayacağız ya da mevcut üretimin tümünü biyodizelde kullanıp yağlı tohumlarda net ithalatçı bir ülke olacağız.

Bu uygulama gıda fiyatlarını arttırır. Dünyadaki örnekler de bunu gösteriyor. Türkiye'nin petrol ithalatı bütçesinin azalması çok önemli ama yeterli gıdaya ulaşma güvencesi ondan daha önemli.

Tarım Bakanı, "Tarım ürününün enerji hammaddesi olarak kullanılmasına karşıyım" diyor. Fakat tebliğ yayımlandı. EPDK biyoyakıt için tarım ürünlerinin kullanılmasının yolunu açtı."
Tevfik Güngör - dunya.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52