Şeker Kurumu Başkanı Hüsnü Tekin, yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların gıdada kullanımına denetim getirileceğini belirterek, "Nişasta bazlı şeker için yüzde 10-15 meselesi tartışılıyor, halbuki Türkiye'de yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar, nişasta bazlı şekerin eş değeri kadar kullanılıyor" dedi.

Tekin, TBMM gündeminde bulunan Şeker Kanunu Tasarısına ilişkin eleştirileri yanıtladı, getirilen düzenlemeler hakkında bilgi verdi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün de dikkati çektiği yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların denetimi konusunda, tasarıyla ilk kez düzenleme yapıldığını ifade eden Tekin, bu kavramın yasal mevzuata gireceğini söyledi.

Tekin, bazı çeşitlerinde 1 kilogram tatlandırıcının, 7 bin kilogram şekere eşdeğer düzeyde tatlılık verdiğini, söz konusu pazarda hiçbir denetiminin olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Bu tasarı yasalaşırsa yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların denetimi Şeker Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumuna verilecek. Bunu çok önemsiyoruz. Nişasta bazlı şeker için yüzde 10-15 meselesi tartışılıyor, halbuki yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar nişasta bazlı şekerin eş değeri kadar Türkiye'de kullanılıyor."

Standartların üstünde kullanıldığında sağlığa zararlı

Bu tatlandırıcıların, uluslararası standartlara uygun olarak gıdalarda kullanılıp kullanılmadığının önemli bir sorun olduğunu ifade eden Tekin, standartlar aşıldığında sağlığa zararlı olduğu yönünde bilimsel araştırmaların bulunduğunu kaydetti.

Tekin, söz konusu tatlandırıcıların sağlığa zarar verecek oranlarda kullanılmasını önlemek için tasarıda cezai yaptırımlara yer verildiğini belirtti.

"Sabitlenmesi doğru bir şeydi"

Pancar üreticilerinin, Şeker Kanunu Tasarısına yönelik eleştirilerini de değerlendiren Tekin, şöyle konuştu:

"Mevcut kanuna göre nişasta bazlı şeker kotası, Kurul tarafından ülke toplam kotasının yüzde 10'u kadar belirlenmekte ve bu oran Bakanlar Kurulunca yüzde 50'ye kadar artırılabilmektedir. Başka bir deyişle nişasta bazlı şeker, ülke toplam kotasının yüzde 15'ine ulaşmaktaydı. Diğer şekerler için kotanın yüzde 15 olarak sabitlenmesine de Bakanlar Kurulunca karar verilmiştir. Ayrıca Kalkınma Bakanlığı bu artırım oranının, her yıl sektörde belirsizliğe yol açtığı, planlı ve programlı çalışmaya engel olduğu gerekçesiyle sabitlenmesi gerektiği yönünde görüş vermişti.

Diğer şekerlerin kotasının, üretici firmalar ve üretilen bu şekeri hammadde olarak kullanan şekerli mamul üreticisi firmaların geleceklerini planlayabilmelerine imkan sağlaması, her sene dava açılması sebebiyle mahkemelerde oluşan yoğunluğun azaltılması ve Bakanlar Kurulunun iş yükünün hafifletilmesi gibi nedenlerle nişasta bazlı şekerler de dahil pancar şekeri dışında kalan diğer şekerlerin kotasının sabitlenmesinin uygun olacağı tarafımızca da değerlendirilmektedir. Bu oranın ne olacağının kararı hükümetin ve yüce Meclisindir."

"Özelleştirme rekabet için gerekli"

Hüsnü Tekin, son senelerde hektar başına ton veriminin çok arttığına dikkati çekerek, "Fabrikalarımızı daha efektif kullanabilecek bir alt yapıya geçtiğimiz zaman, ümit ediyorum ki şeker fiyatı reel olarak piyasada bir düşme eğiliminde olacaktır" dedi.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin değerlendirmede bulunan Tekin, şunları kaydetti:

"Benim şahsi görüşüm özelleştirilmesi sektörün rekabete açılması için gerekli ama nasıl bir özelleştirme yapılmalı, blok satış yöntemi mi uygulanmalı, pancar ekici kooperatiflerine mi satılmalı, yoksa daha geniş halk kitlelerine mi ulaşmalı? Bu tamamen Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ve hükümetin karar vereceği bir konu."
haber7.com