Makarna sektörü ihracatla büyüyor

İç piyasada beklediği tüketim artış hızını yakalayamayan Türkiye makarna sektörü, fazla kapasiteyi eritecek çare olarak gördüğü ihracatta büyümesini sürdürüyor.

Makarna sektörü ihracatla büyüyor
İç piyasada beklediği tüketim artış hızını yakalayamayan Türkiye makarna sektörü, fazla kapasiteyi eritecek çare olarak gördüğü ihracatta büyümesini sürdürüyor. Bugün itibarıyla ihracata ağırlık veren firmalar, son yıllarda kapasite artışına yönelik olarak yaptıkları yatırımların meyvelerini almaya başladı. Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği’nden (TMSD) edinilen bilgiye göre 2011 yılında yaklaşık 852 bin ton üretim gerçekleştiren sektör, üretimini 2012 yılında 1 milyon tona çıkardı. Bu üretimin ise yarısından fazlasını ihraç eden sektör, 2011’de 400 bin ton olan makarna ihracatını, 2012 yılında 509 bin tona yükseltti. Öncelikle Angolo, Benin, Irak, Togo, Japonya, Nijer ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihracat gerçekleştiren sektör, ihracatta yakalanan ivmenin kalıcı hale gelebilmesi için bu yıl rotasını ABD ve Avrupa Birliği pazarlarına da yöneltti. Sektör aktörleri, sektörün bu yıl 650 bin tonluk ihracat gerçekleştirmeyi planladıklarını belirtirken, yılın ilk yarısında gerçekleştirilen yurtdışı satışlarının bu hedefi doğrular nitelikte olduğunu kaydetti.
Türkiye makarna sektörü yakaladığı 1 milyon tonluk üretimle ise dünya makarna üretiminde 5’inci sırada yer alıyor. IPO 2011 raporuna göre; İtalya 1’inci sırada yer alırken, onu ABD, Brezilya, Rusya ve Türkiye takip ediyor. Sektör aktörleri Türkiye’nin üretimde yakaladığı ivmenin 2013 yılında da takip edeceği görüşünde birleşirken, sektörün bu yıl 1.2 milyon tonluk üretim gerçekleştirmesi bekleniyor. Sektör temsilcileri, Türkiye makarna sektörünün rakamlardan da anlaşıldığı gibi gerek fiyat gerekse kalite yönünden dünyada söz sahibi olduğunu vurgularken, ‘Türk makarnası’nın daha da fazla tanıtılması gerektiğinin altını çiziyor.

Kişi başı tüketim, 6.6 kg
Sektör, sos kültürünün Türk mutfağında yerleşik olmaması, makarna pişirimi konusunda halkın yeterince bilgili olmaması, üretimde çeşitliliğin yeni başlamış olması ve makarnanın besleyici değerinin yeterince anlatılamamış olması gibi nedenlerle iç tüketimde ise henüz beklediği artışı yakalamış değil. 2011 yılında 6.1 kg olan kişi başı tüketim, 2012 yılında az bir atışla 6.6 kg’a çıktı. Ancak yine de bu rakam diğer ülke tüketimleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük kalıyor. IPO 2011 raporuna göre; Türkiye makarna tüketimi dünya makarna tüketimiyle kıyaslandığında 12’nci sırada yer alırken, İtalya 26 kg ile 1’inci, Venezuella 12.3 kg’la 2’nci, Tunus ise 11.9 kg ile 3’üncü sırada.

TMSD’den edinilen bilgiye göre; geçen yıl Türkiye toplam iç pazar makarna tüketimi ise 493 bin ton olarak gerçekleşti. Ancak son yıllarda Türkiye makarna tüketiminde de yavaş yavaş bir değişim gözlemleniyor. Bu değişim kişi başı tüketimi çok büyük sıçramalarla değiştirmese de tüketilen makarna çeşitleri içinde farklılık yaratıyor ve sos pazarını büyütüyor. Makarna firmaları son yıllarda ürün çeşitliliklerini de artırarak, iç piyasada tüketimi artırmaya çalışıyor. Özellikle hazır pişmiş makarna çeşitleri tüketiciden büyük talep görürken, bunun yanı sıra mantı, erişte gibi yöresel tatlar da talep gören ürünler arasında yer alıyor. Aynı zamanda Türk tüketicisinin kafasında oluşan makarnanın sağlıksız olduğu yönündeki görüşünü kırmak için, sebzeli ve renkli makarna üretimi de gerçekleştiren sektör firmaları, sundukları çeşitlerle tüketicinin dikkatini çekmeyi başarıyor. Sektör firmaları sundukları bu ürün çeşitliliğiyle makarnayı ana yemek kategorisini sokmaya çalışıyor.

Türkiye makarna tüketiminin artmamasında bir diğer önemli ayrıntı ise Türk insanının günlük karbonhidrat ihtiyacının önemli kısmını ekmekten karşılaması. Bu yüzden Türk halkı, makarnayı gerek bulgur ve gerekse pirinç pilavında olduğu gibi ana yemek kabul etmiyor. Sektör aktörlerine göre ise sektörü umutlandıran gelişmeler de yok değil. Son yıllarda hızlı nüfus artışı, makarnanın ekonomik olması, pazarlama ve ulaşım olanaklarının artması, hızlı kentleşme sonucunda çalışan kadınların hazır gıdaları tercih etmeleri makarna tüketimini artıracak nedenler olarak sıralanıyor. Sektör temsilcileri, önümüzdeki 10 yılda iç piyasanın arzu edilen seviyeye geleceği fikrinde birleşiyor.

‘Sözleşmeli Tarım’ geliştirilmeli
İç tüketimin yetersizliğinden sonra sürdürülebilir hammadde tedariki de sektörün en büyük sorunlarından biri olarak görülüyor. Makarnanın hammaddesi olan durum buğdayı TMSD’den alınan bilgiye yaklaşık 550 milyon ton olan dünya buğday üretiminin 28 milyon tonunu oluşturuyor. Dünyada belli bölgelerde yetiştirilen ve ekmeklik buğdaya göre daha yüksek fiyatla alıcı bulan durum buğdayı dünya üretiminin yüzde 20’si Türkiye’nin de içinde bulunduğu yakın doğu Asya ülkeleri tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak Türkiye’de makarna üretiminin artışına paralel hammade artışı olmaması, sektörü ithalatçı konumuna getirdi. Sektör aktörleri makarnanın hammaddesi olan buğday üretiminin artırılması için ‘Sözleşmeli Tarım’ın geliştirilmesi ve daha fazla desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Aynı zamanda kaliteye yönelik olarak, tohumluk buğdayda hızlı sonuç alınacak ıslah çalışmalarının desteklenmesi gerektiğine de işaret eden uzmanlar, makarnanın hammaddesi olan durum buğdayının dünya standartlarına göre irmik kalitesi ve verimi itibarıyla orta kalitede kabul edildiğini söylüyor. Yapılacak ıslah çalışmaları ve çiftçiye dağıtılacak  tohumluk üretim programlarında konunun bu yönüyle dikkate alınması gerektiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, ayrıca kaliteli üretimin sağlanması için ‘kalite üretim bölgeleri’ belirlenebileceğini belirtiyor. Böylece irmik verimi ve kalitesi yüksek ıslah edilmiş çeşitlerin bu bölgelerde çiftçiye dağıtılarak, üretim yaptırılmasının hem üreticiye ve sanayiciye hem de ülke ekonomisine büyük yararlar sağlayacağı görüşünde birleşiyor.
kobiden.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52