Gelibolu ilçesinde kurdukları işletmede 52 yıldır tuzlu balık üretimi yapan 89 yaşındaki Ali Yakşi ve eşi Sabriye Yakşi, çocukları ve torunları ile birlikte yılda yaklaşık 150 ton tuzlu balık üretimi yapıyor.

Yakşi Konserveciliğin sahibi Ali Yakşi, yaptığı açıklamada, evlendikten sonra 52 sene önce tuzlu balık işletmesini kurduğunu belirterek, o tarihten beri eşi ile birlikte işinin başında olduğunu söyledi.

Balık konserveciliği yaptıklarını ifade eden Yakşi, “Hamsi, sardalye, uskumru, kolyoz, bunların tuzlamasını yapıyoruz. Başka balık tuza gelmez. Ayrıca orkinostan ton, sardalyeden konserve, hamsiden de buğulama yapıyoruz. Değişik balıkları da işliyoruz” dedi.

“Denizden ne çıkarsa hepsini konserve yapıyoruz. Artık alıştık, yılların tecrübesi var” diyen Yakşi, işletmenin 500 metrekare alanda hizmet verdiğini ifade etti.

Av yasağında işçi sayısının azaldığını, sezonda ise 20-25 kişi ile üretim yaptıklarını anlatan Yakşi, “Yılda 150 ton kadar çalışıyoruz. İlk konserveyi yapanlar Gelibolululardır. 1923 yılında başlamış konservecilik burada. Şu anda bizim dışımızda tuzlu balık konserveciliğinde 3 firma var. Balık konserveciliği elle yapılıyor.
Balık işi bambaşka bir iş. Bütün işi elle yapıyoruz, otomasyon yok. Önceleri kutularımızı da kendimiz imal ediyorduk, ama şimdi hazır alıyoruz” dedi.

Balığı ipte kurutuyoruz
Ali Yakşi, konservenin yanı sıra çiroz yaptıklarını da belirterek, balıkları tuzladıktan sonra iplere bağladıklarını ve güneşte kuruttuklarını bildirdi.

Bu uygulamaya “Çiroz” denildiğini ifade eden Yakşi, “Bunun için en uygunu uskumrudur. Eskiden burada balıkçılık yapan Yunanlılar ve Yahudiler vardı. Çiroz onlardan kalma bir yöntem. Güneşte kurutulan tuzlu balık. Bunları da talebe göre yapıyoruz. Ayrıca lekarda da işliyoruz” diye konuştu.

Sabriye Yakşi (78) de, eşi ile birlikte uzun yıllar işletmede çalıştıktan sonra emekli olduğunu söylerdi.

Çocuklarının da tuzlu balık işinde çalıştığını ifade eden Sabriye Yakşi, “Şimdi çocuklar ve torunlar hepsi burada çalışıyor. Emekli oldum. Artık bana pek iş düşmüyor ama yine de duramıyorum, her gün geliyorum fabrikaya. İlgileniyorum bir eksik var mı diye “ şeklinde konuştu.