Şeker navlununda muamma devam ediyor

Sanayi Bakanı'nın talimatına rağmen şekerde ton başına alınan 61 dolarlık navlunu kaldırmayan Türk Şeker Fabrikaları ihracatçılar tarafından mahkemeye verildi. Başbakan Erdoğan devrede...

Şeker navlununda muamma devam ediyor
İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriye Mete, şeker ve çikolata ihracatçısının en önemli sorunlarından birinin 61 dolarlık navlun olduğunu söyledi. Bu navlunun, 200'den fazla ülkeye ihracat yapan Türk Şeker ve çikolatacısının rekabet gücünü azalttığını ifade eden Mete, geçtiğimiz yıl Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün "Şekerde navlun alınmayacak" açıklamasına rağmen Türk Şeker Fabrikaları'nın navlun almaya devam ettiğini kaydetti.

Sanayi Bakanı'nın açıklamalarına sektör olarak çok sevindiklerini ve herkesin maliyet hesaplarını buna göre yaptığını, ancak yine hüsrana uğradıklarını vurgulayan Mete "Şeker Kurumu bize Bakanlık tarafından alınan kararların kendilerini ilgilendirmediğini belirterek 61 dolarlık navlunu almaya devam etti. Sanayi Bakanı açıklamayı yaptı ama Şeker Kurumu 'Bana ne' dedi. Devletin Bakanı açıkladı. Sayın Bakan bu kararı tek başına almış olamaz, birden fazla bakanın imzası vardır. En az 2'li, 3'lü karardır. Resmi Gazete'de yayınlandığı belirtildi. Son şikayetimizi Rekabet Kurulu'na yaptık. Dava şimdi Rekabet Kurulu'nda. Davayı kazanırsak, bu kez de tazminat davası açarak 5 yıllık geriye dönük haklarımızı arayacağız. Bunlar da 50 milyon dolar civarındadır" dedi.

Rekabet gücünü zayıflatıyor
Türkiye'de şeker ithalatının yasak olduğunu dile getiren Zekeriye Mete, buna gerekçe olarak gösterilen milli şeker politikasını anlayışla karşıladıklarını belirterek, şunları söyledi: "Ancak burada durum farklı. İhracatçıdan yıllardır ton başına 61 dolar navlun alınıyor. Dünyada rekabet ettiğimiz firmalara karşı hep bir adım geride kalıyoruz. Türkiye'deki imalatçı ana hammaddesi olan şekeri, dünya piyasalarına göre yüzde 10-20 daha pahalıya alıyor. Türk Şeker Fabrikaları kurgu yapıyor; diyor ki 'ithalat açık olsa siz bunu Türkiye'ye getirirken para ödeyecektiniz. Biz de sizden bu parayı alıyoruz navlun adı altında.' Ama siz bunu benim kapıma getirmiyorsunuz kiÖ Bir nakliye şirketine para ödenmiyor. Bu tamamen kurgu. Biz size bunu Türkiye'de veriyoruz diyorlar. Ben üretici olarak sizden şeker alıyorum, navlun ödüyorum size, sonra bir de nakliyeye para ödüyorum. Navlun adı altında para alıyorsunuz ama nakliye yapmıyorsunuz. Habire nakliye ödetiyorlar bize."

'Başbakan Erdoğan devreye girdi'
Şeker ve çikolata üreticilerinin 2.2 milyar dolar olan ihracatının navlun kaldırıldığı taktirde 3 milyar doları yakalayacağını vurgulayan Mete, "Başbakan Erdoğan'a Gabon, Nijer ve Senegal'den oluşan Afrika ziyareti sırasında uçakta yaşanılan sıkıntıları 15 dakika da olsa anlattım. Başbakan da Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a 'Bu işi çözelim' şeklinde talimat verdi" diye konuştu.

Şeker Kurulu'nda yabancı şirketlerin varlığına dikkat çeken Mete, "Bu işlerin arkasında büyük bir yabancı lobisi var. Bir yıl önce Azmi Aksu'yu Şeker Kurulu Başkanlığı'ndan aldılar. Yerine Hüsnü Tekin getirildi. Tekin bu sorunu çözeceği sözünü verdi. Sözünü de tuttu. Göreve geldiğinden 1 ay sonra, 'Şekerde Londra Borsası alt fiyatı uygulanır' diye karar çıkarıldı. Ancak alt fiyat belirlenirken, üst fiyat serbest bırakıldı. Sanayi Bakanı Nihat Ergün de 61 doların alınmayacağını açıkladı" dedi.

Glikozda kapitülasyon uygulanıyor
Mete, ithalatı yasak olan şekere karşı glikozun ortaya çıkarıldığını ifade ederek, "Avrupa Birliği yasaları gereği, Türkiye'deki şeker üretiminin yüzde 10'u kadar glikoz üretimi yapılıyor. Yabancı şirketler Türkiye'deki glikoz üretiminin yüzde 80'ini yapıyor. Yani kanunla yabancılara Türkiye'deki glikoz üretiminin yüzde 80'ini vermişiz. Bu onlara verilmiş bir hak" dedi.

Glikozun iç pazara yabancı şirketler tarafından satılmasının, yasayla güvence altına alındığını vurgulayan Mete "Şirketlere garantörlük verilmiş ve Türkiye'de 12- 13 yıldır bu kapitülasyonlar hala devam ediyor. İç piyasaya yerli glikoz üreticisi ürün satamıyor. Böyle bir tekelcilik olamaz. Şimdi bugün bir yatırımcı glikoz üretimi yaparsa, içeriye mal satamazsın deniyor. Çünkü kanun var. Kim satacak? Yabancılar. Böyle bir şey var mı? Bunu Kemal Derviş zamanında koymuşlar. Bugün hala birileri menfaatleri için savunuyor" diye konuştu.

'Alınmış bir karar yok'
Konu ile ilgili DÜNYA'ya açıklamada bulunan Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ yönetimi, şunları belirtti: "İddia edildiğinin aksine, şekerde ton başına 61 dolar navlun ücretinin kalktığına dair ne bir Bakanlar Kurulu kararı ne de piyasayı düzenleme ile yetkili Şeker Kurulu'nun bir kararı bulunmamaktadır. Böyle bir kararın alınmış olması halinde ise, bir kamu kuruluşu olan şirketimizin karar hilafına hareket etmesi söz konusu dahi edilemez. Konu ile ilgili Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün yaptığı açıklamanın kaynağı ve Sn. Bakan'a iletilen bilginin niteliği tarafımızdan bilinmemektedir. Rekabet Kurumu'na bu konuda dava açıldığına dair şirketimize herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır. Dava açılması yukarıda arz edilen hususların açıklığa kavuşturulmasına katkı sağlayacağından şirketimizce de olumlu karşılanacaktır."

Türkiye'nin 'şeker yüzü' Polat Alemdar olacak
Şekerleme ve Şekerli Mamulleri Tanıtım Grubu'nun başkanlığını da yürüttüğünü söyleyen Zekeriya Mete, çalmadık kapı bırakmayacaklarını belirterek geleneksel Türk ürünlerini dünyanın her yerinde tanıtacaklarını dile getirdi. 2012 yılı Nisan ayında kurulan tanıtım gurubunun çatısı altında 3 başlığı barındıracağını ifade eden Mete, bunları bakliyat, unlu mamuller ve şekerleme olduğunu anlattı. Türkiye'nin diziler sayesinde Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da çok iyi tanındığını aktaran Mete, "Sadece 2013 yılında 20'den fazla ülke ziyaret edilecek. 2013 yılı için 1.5 milyon dolarlık bir info bütçesi belirledik" diye konuştu.

Oynadığı dizideki karakteri gereği sert yüz ifadesiyle dikkat çeken ve başta Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri olmak üzere birçok ülkede takip edilen Necati Şaşmaz ile el sıkıştıklarını belirten Mete, "Bu kadar sert ifadesi olan bir yüzü Türk çikolatası yumuşatacak. Nisan ayında Libya'da kendisiyle çalışmalarımız olacak. Başka ülkelerde bilinmeyen geleneksel tatlılarımızı, Türk ürünlerini dünyaya tanıtacağız" dedi.
Mete sloganlarının "Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım. Hepsinden yiyelim, hepsini yemeyelim" olduğunu söyledi.
dunya.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52