24 yıldır Çölyak hastalığıyla birlikte yaşayan Manisalı 55 yaşındaki Fatma Taylan, kendisi gibi aynı hastalıkla mücadele edenler için ‘Çöltar’ adında tarhana üretti. Ürettiği tahranın patentini de alan Taylan, Gıda, Tarım ve hayvancılık Bakanlığı’ndan üretim izni alır almaz köyündeki evinde seri üretime başlayacak.

Yiyeceklerdeki besin ve proteinin emilmesini engelleyerek ince bağırsakta hasar oluşmasına yol açan sindirim sistemi hastalığı çölyaka yakalanınca çok sevdiği tarhana çorbasını içemeyen Fatma Taylan, bu  özlemini gidermek için kafa yormaya başladı.

3 yıl önce izlediği bir televizyon programında çölyak hastalarının pirinç unundan yapılan gıda ürünlerini yiyebileceğini öğrendiğini anlatan Taylan, şunları söyledi:
"Tahılda bulunan gluten maddesi nedeniyle çölyak hastaları un içiren gıdaları alamıyor. Ancak, pirinç serbest. Bunu öğrendikten sonra pirinç unundan çeşitli gıdalar üreterek yemeye başladım. Daha sonra aklıma pirinç unundan tarhana yapmak geldi. Malzemelerimi alarak pirinç unundan tarhana ürettim.
Ürettiğim tarhananın çölyak hastalarına uygun olup- olmadığına dair Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nde yaptırdığım analizler olumlu çıktı. Normal tahıllarda bulunan protein oranı, benim ürettiğim tarhanada yüzde 5 oranında çıkınca çölyak hastalarına uygun olduğu raporu verildi.
2012 yılı ocak ayında da ’Çöltar Tarhanası’ patentini aldım. Ev kadınlarının evde ürettikleri tarhana, erişte ve mantı gibi gıda ürünlerinde vergi muafiyeti olduğunu öğrendim.
Vergi dairesine başvurarak tarhanamı evde daha rahat üretebilmek için vergi muafiyet belgemi aldım. Artık, ürettiğim tarhanamı piyasada satışa sunabilmek için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na yaptığımı izin başvurusunun cevabını bekliyorum.
İzni alır almaz da seri üretime başlayacağım. İçinde katkı maddesi bulunmayan, doğal kırmızı biber, domates, soğan, tarhana otu, nane, tuz, yoğurt ve pirinç unundan üreteceğim, iki yıl boyunca, nemsiz ortamda saklanabilen tarhanamı bebekler de içebilir."

TAMAMEN DOĞAL
Tarhananın iki yıl boyunca, nemsiz ortamda saklanabileceğini söyleyen Taylan, “İçinde bir tane bile katkı maddesi yoktur. Tamamen kırmızı biber, domates, soğan, tarhana otu, nane, tuz, yoğurt ve pirinç unundan üretilmiştir. Tüm maddeleri doğaldır’’ dedi.

FİRMALARDAN TEKLİF ALMAYA BAŞLADI
Kendisinin İzmir’de faaliyet gösteren Çölyak Yaşam Derneği üyesi olduğunu dile getiren Talyan, “Türkiye’de şuanda 700 bin çölyak hastası var. Doğru dürüst üretebilecekleri gıda maddeleri yok. Ben bunlardan bir tanesini yaptım. İnanıyorum ki başka bir kişi başka bir gıda maddesi üreterek yeni bir umut olur’’ dedi. Taylan, patentini aldığı özel tarhanayı üretmek için gıda firmalarından teklif aldığını açıkladı. Gaziantep’te üretim yapan bir gıda firması tarhananın patentini satın alıp üretime geçmek istiyor.

ÇÖLYAK HASTALIĞI NEDİR?
Çölyak, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan, bağışıklık sistemine bağlı bağırsak problemiyle karakterize, bağışıklık sistemini ilgilendiren bir hastalık olarak biliniyor. Duyarlı kişilerde gluten içeren gıdaların alınmasından bir süre sonra ortaya çıkan bir emilim bozukluğu (malabsorpsiyon) sendromu. Beslenmek için özel gıdalara ihtiyaç duyulan hastalık, aynı zamanda şeker hastalığını da tetikleyicisi olabiliyor. Hastalıkta un tüketimi yasak. Hastalığın tedavisi mümkün değil.