Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri
2013-11-03 09:04:39

Kavata yemekleri

03 Kasım 2013, 09:04

Birkaç yıl önce Erdemli’de, yazlık komşum Tülin Arıcılar, Konyalılar gelecek sen de gel, diyerek beni çaya davet etti. Sohbet ederken konu yemekten açıldı, Konya Yemek Kültürü ve Konya Yemekleri kitabımı okuduğunu belirten Konya’dan tanıdığım Eray Özdemir Bey, kitabımda Konyalı olan annesinin yaptığı kavata yemeğinin bulunmadığını söyleyerek tarifini verdi.

Çocukluğumda kavatadan turşu yapıldığını biliyordum; ama yemeğini duymamıştım. Bitmez tükenmez Anadolu denildiği gibi, çok rahatlıkla bitmez tükenmez Türk mutfağı da denilebilir. Hazırladığım yeni kitabım için Sille’ye gittiğimde Kamile Bulut çatlatma yemeğini verince (Bk: Zaman, 6 Ekim 2013), orada bulunanlar da eskiden kavata ile yapılırdı, deyince Konya’da kavata yemeklerini bir araştırayım dedim.

Öncelikle kavata nedir? Yakında Oğlak’tan çıkacak olan yemek sözlüğünde kavatayı şöyle veriyorum: “Kavata, solanum capsicum grossum. Fazla kızarmayan, sert dokusundan dolayı daha çok turşusu yapılan bir cins yeşil domates. Konya’da alaca düştüğünde bulgurlu yemeği yapılır. ”

İşe koyulunca ne yemekler, ne yemekler önüme geldi. Yumurtalısı, bulgurlusu, pirinçlisi, etlisi, yahnisi, tiridi, zeytinyağlısı gibi vb… Bir Karadeniz’in hamsi reçeli gibi tatlısı çıkmadı.

Hepsini denemek için pazarın yolunu tutunca işin o kadar da kolay olmadığını anladım. Çünkü Konya’da kavata tedavülden kalkmıştı! Bağ, bahçe sahipleri arasında meraklı olanlar kendileri için çok az oranda turşu için kavata ekiyorlarmış. Minare gölgesi, davul tozu ararcasına pazardaki bütün domates satıcıları ile konuştum, hepsi de aynı şeyi söyledi. Artık elma gibi yuvarlak olan Bursa ve İsrail tohumu denilen ürünler yetiştiriliyormuş. Ortası içe doğru basık kavatayı bulmak zormuş. Bir satıcıda çocukluğumun kavatasına benzettim, hemen gidip sordum; onayladı ve anneannesinin de kavata yemeği yaptığından bahsetti ve artık ekilmiyor, bunu kendimiz için ektik, fazlasını pazara çıkarttık, dedi. Hemen aldım.

Kamile Hanım’ın çatlatması dışında Eray Bey’in eşi Şefika Hanım kayınvalidesinin tereyağlı ve pirinçli kavata yemeği yaptığını ama kendisinin bu yemeği pek sevemediğini söyledi. Hilal Akın ise halasının hem tereyağlı, hem etli yemeğini yaptığını; ayrıca kuşbaşı etlerle tandır ekmeklerinin üzerine tirit döktüğünü ve çok nefis olduğunu söyledi. Hilal’in babası ise tandır ekmeklerinin üzerine sarımsaklı yoğurt döküldükten sonra da kıymalı veya parça etli kavata yemeğinin döküldüğünü söylemiş. Diğer bir yemek en yakınımdan, yengem Ayla Halıcı’dan geldi. Babası gurme bir kişi olan ve yemek yapmaktan çok hoşlanan rahmetli Emin Obalar’ın hayatta iken kaburga etlerle...

Yazının tamamını okumak için tıklayın
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.