Zemheri’nin zervetinden Nevruz’un nergislemesine

Bahara giriyoruz, özlemle bekleyip de göremediğimiz karlar ve bahar havasındaki kışlar geride kaldı. Ağaçlar tomurcuklandı, bademler çiçeklendi bile.İstanbul’da laleler açmak üzere, sonrası Boğaz erguvana boyanacak; çağlalar, erikler tablalarda boy gösterecek. Sevdiklerimizle piknikler, eğlenceler başlayacak. Cenab-ı Hak, sıra sıra mevsimlerin bütün güzelliklerini bizlere armağan ediyor. Allah’tan bu güzellikler dışında başka ne isteyebiliriz ki? Binlerce şükürler olsun, bahara kavuştuk.Bahar aylarında Anadolu halkı hemen hemen her yörede baharı eğlencelerle, bayramlarla karşılar. Geçen yıllarda yazdığım gibi bu bahar eğlencelerinde yok beyaz renkli yiyecekler yenilecek, yok sekiz tane S harfli yiyecek yenilecek, yok süt içilecek, yok yeşil soğan ihmal edilmeyecek gibi âdetler vardır ve halk bunlara harfiyen uyar. Zaman’da yazmaya başladığımdan beri, bu uygulamaların çoğundan bahsettiğim için bahar günleri, kutsal günler gibi günler yaklaştıkça çoğu dostum telefonlar eder, bu gün veya gece ne yiyecektik, diye! Yani, Anadolu halkı baharı  yemekleriyle, eğlenceleriyle, karşılıklı hediyeleşmelerle vb. ile büyük coşkuyla karşılar.Anadolu’da zemheri, 22 Aralık’ta başlayıp, 30 Ocak’ta sona eren karakış olarak da adlandırılan yılın en soğuk günleri olan bir zaman dilimidir. Şimdi diyeceksiniz ki, Nevin Hanım bu güzel havalarda, zemheriden bahsetmek niçin? Erzincan’da araştırma yapmadığım için bilmiyordum; Anadolu’da baharı ilk karşılama töreni Erzincan, Sivas ve çevre illerde Zemheri’nin bitmesiyle başlıyor, Nevruz, Hıdırellez arkasından geliyor.Erzincanlı sevgili Güldane Şahin’in anlattığına göre Zemheri sona erdiğinde Erzincan Alevileri üç gün Hızır orucu tutarlar, son günü zervet, babuko veya klor denilen ekmekle bir yemek yaparlar, orucu o yemekle açar, arkasından da çay içip, Hızır cemi yaparlar. Bu bir yerde baharı karşılama töreni olarak da kabul edilir. O gece anneler ambarın önünde un eleyip, ambarın ağzını açık bırakırlar ve Hızır’ın gelip elini süreceğine ve bereket getireceğine inanırlar. Ertesi gün o unla zervet yaparlar. Üç gün orucunun son günü genç kızlar, orucu açtıktan sonra su içmezler ve  o gece rüyalarında evlenecekleri kişinin kendilerine su ikram edeceğine inanırlar. Ayrıca eğer içtikleri su berraksa mutlu, bulanıksa mutsuz bir evliliğe işaret eder.21 Mart ise Nevruz günüdür; Erzincan’da bir hafta önceden sobanın bacasının etrafına ev halkının adına küçük taşlar dizerler Nevruz günü açarlar, kimin taşının altında bir yeşillik veya canlı bir böcek görülürse o kişinin bir yıl süresince kısmetinin dolup taşacağına inanılır. Erzincan’da hava çok soğuk olduğu için, Nevruz’da kırlarda piknik yapılmazmış.2008’deki Nevruz yazımda belirttiğim gibi “Farsçada “Yeni gün” anlamına gelen Nevruz, Anadolu dışında Asya, Ortadoğu ülkelerinde de baharın başlangıcı olarak kabul edilir. Nevruz günü kırlara gidilmesi, yeşile basılması gereklidir. Yiyeceklere gelince o günün taze yumurtası, inekten sabah sağılan taze süt, mevsim yeşillikleri, taze soğan, sarımsak vb. yiyecekler Nevruz sofralarında yer almalıdır. Çok yerde “sin” harfiyle başlayan süt, simit, susam, soğan, sarımsak, sirke, su gibi yedi yiyecek yenmesi ve dertlerimizden soyulalım diye yumurta, patates gibi yiyecekleri haşlayıp, soyup yeme âdeti de bulunur.Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde diğer bölgelerden daha canlı şekilde kutlanır. Çoğu yerde beyaz giyilmesi ve yenilmesi gerektiğine inanılır. Baharın müjdecisi olan nergis çiçekleri yüksek kayalıklardan toplanır ve kır sofralarını süsler. Ancak tepelere tırmanamayanlar için çare mi yok, aynı renklere sahip bir yumurta salatası olan nergisleme yapılır ve nergis çiçekleri sofraya taşınmış olur.Anadolu inanışlarına göre, Nevruz’da nergisleme yapmak beyaz renkli yiyecek yeme âdetini sağlayacak; top yumurtayı soymakla, bir yıl dertlerden soyulmamız sağlanacak; beyaz giymekle üzerimize bir yıl mutluluk yağacak… Daha ne isteyebiliriz? Nevruz günü bir nergisleme yapalım ve yüce Allah’tan yurdumuza ve hepimize her türlü mutluluğu vermesi için dua edelim, şükür edelim”. (Zaman, 16 Mart 2008)Sözlerimi bir haberle noktalamak istiyorum. 11 Mart’ta Dünya Emekçi Kadınlar Günü bağlamındaki PEN etkinliğinde, yönetim kurulu ve Ayşe Kilimci başkanlığındaki PEN Kadın Yazarlar Komitesi tarafından, seçilen...Tamamını okumak için tıklayın

YORUM EKLE

banner50

banner52