Hıdırellez'de çiçek ve meyve yemekleri

Hıdırellez, her yıl Anadolu'nun her yerinde bayram gibi geçer. Hıdırellez'in 21 Mart'ta kutlanan Nevruz'dan daha sıcak havalara rastlaması, her bölgede bağda bahçelerde kutlanmasına neden olur. Piknik sepetlerini, çantalarını dolduranlar kır yerlerine koşar.
Hıdırellez'le ilgili çeşitli inanışlar vardır. En hoşuma gideni, 1986'da Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde derlediğim hikâyedir. "Hızır ile İlyas iki kardeşlermiş. Bir gün Tanrı'nın hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmuşlar, Tanrı da onları ayırmış, birini karalara birini denizlere hakim kılmış; senede sadece bir gün beraber olmalarına izin vermiş. Hızır ile İlyas, yılda bir defa Antakya'da buluşur, bir günü beraber geçirir ve ayrılırlarmış. Güneydoğu'daki inanışa göre, iki kardeş, o gün mutluluktan beyazlar giyerler, sevinç içinde karşılaşma anını beklerlermiş. Adlarının birleşiminden oluşan Hıdırellez günü, kavuşan kardeşler hasret giderir, zamanı gelince de ağlaşarak ayrılırlarmış.
Hızır'ın kardeşiyle buluşmaya giderken elini nereye sürerse bereket dağıttığına inanıldığı için o gece bütün yiyecek küplerinin ağzı Hızır'ın elinin değmesi için açık tutulur. Ayrıca dileği olanlar, yine Hızır'ın elini değmesi için bir gece önceden bahçeye çamurdan evler, dükkânlar, arabalar, salıncaklar yapar. Sedef çiçeği veya gül dibine para konur, evlenmek isteyenler bir ağacın veya çiçeğin dalına yüzük takarlar. Elbise isteyen elbiselerini bahçeye çıkarır, ibadet isteyen seccade, tesbih koyar. Bir gün önceden yüzükler toplanır, çömleğe konur, gülün dibinde bekletilir. Ertesi gün maniler okunarak çıkarılan yüzüğe göre yorum yapılır. Akşamlara kadar yenilir, içilir, eğlenilir. Hızır ile İlyas'ın kavuşma sevinciyle beyaz giyinmelerinden ötürü Güneydoğu'da sütlaç, yoğurt, pirinç pilavı, ayran vb. beyaz renkli yiyecekler yenir. Ayrıca, börekler, çörekler, top yumurtalar, kurabiyeler, köfteler, ayran, şerbet ve şurupla (günümüzde meşrubat) yenir, içilir. Çimene basılması, taze yeşil yiyecekler yenilmesi, çoğu yerde o gün sağılan taze süt içilmesi, bir yıl dertlerimizden soyulalım diye patates, top yumurta haşlayıp soyarak yemek gibi gelenekler yaygındır. (Zaman 4 Mayıs 2008)
Bu Hıdırellez'de bahar mevsiminin çiçek ve meyve yemeklerinden bahsetmek istiyorum; bakalım Anadolu halkı hangi meyve ve çiçekleri yemek olarak kullanmış. Baharın ilk meyveleri, çağla ve eriktir. Daha sonra diğer meyveler yörelere göre pazarlarda yerlerini alır. Taze çağla ve erik ve onları takip eden meyvelerden çeşitli yemekler yapılmaktadır. Selçuklu döneminden gelen Konya'nın calla yemeği ekşi erikle yapılan ve o dönemde salça bulunmadığı için yemeğe güzel bir tat veren meyvedir. Bartın'da mürdüm eriği, Giresun'da kiraz diblesi, kiraz kavurması, Adana'da çağla yemeği, Burdur'da erikli et, Antep'te çağlaşı, erik tavası, yeni dünya kebabı, Isparta'da erik aşı, İçel'de erik yemeği, badem yemeği, Maraş'ta badem çağlası sulusu, can eriği sulusu gibi yemekler ilk meyvelerden yapılan yemeklerdir. Anadolu'da mevsimlere göre başka meyve yemekleri de yapılır.
Çiçek yemeklerine gelince baharla gelen ilk meyve yemeği, her bölgede uygulanan kabak çiçeğiyle yapılan etli ve zeytinyağlı dolmadır. Çiçek yapraklarından yapılan salatalar da bulunur. Afyonluların Afiyan salatası dedikleri haşhaş yapraklarından yapılan salata ilginçtir. Hadiye Fahriye'nin İstanbul mutfağından verdiği ilk oluşan bakla filizi ve papatya yapraklarından verdiği salata da nadir örneklerdendir. Bütün bölgelerimizde de çeşitli yaprak salataları bulunmaktadır. Güneydoğu'da kır sofralarını nergis çiçekleriyle süslemek, olmazsa o renkleri çağrıştıran nergisleme (yumurta salatası) yapmak âdettendir.
Yazının tamamını okumak için tıklayın

YORUM EKLE

banner50

banner52