Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri
2012-05-28 20:17:12

Şişmanların psikolojisi üzerine

Prof. Dr. Sefa Saygılı

sefasaygili@hotmail.com 28 Mayıs 2012, 20:17

Pek çok obez hasta daha çocuklukta alay edilerek ve çevreden kötü davranış görerek büyümüştür. Buda kendine güvenin azalması ve hayat kalitesinde kötüleşme demektir. Ayrıca obezite genellikle karaciğer hastalığı gibi başka hastalıklarla birlikte olur.Obezite ergenlikte yetişkin çağa kalıcı olma eğilimindedir. Obez çocuklarının en az yüzde 60’ı ve obez ergenlerin yüzde 70 – 80’i obez yetişkinler haline gelme yolundadır. Nedense obezler, başta insanlara fizik olarak hep itici görünürler ve karakterlerinin de zayıf olduğu zannedilir. Devamlı olarak kabul edilemez, arzu edilemez, motivasyonsuz, disiplinsiz ve hiçbir işe yaramaz olduklarına dair mesajlarla devamlı bombardımana tutulurlar. Böylelikle de kendine saygıları da örselenmeye başlar.
Kilolu bir profesör arkadaşa sigara içen bir dostumuz, “İraden ne kadar zayıf, az yesen olmuyor mu?” diye takılmıştı. Profesör ise “Senin iraden çok kuvvetliyse sigarayı bıraksana” diye cevap vermişti.
ÖZSAYGI ETKİSİ VAR MI?
Bu yüzden fazla kiloya sıklıkla özsaygının azalması eşlik etmektedir. Bunun çeşitli sebepleri vardır:
1- Çoğu kişi (diyet endüstrisi dahil), kilolu insanların özsaygılarının düşük olduğuna ve ancak kilo verilmesiyle özsaygının, özgüvenin ve kendini takdir etmenin yerine gelebileceğine inanır. Obezlerin, kilo verip forma girince, mutsuzken mutlu hale geldikleri düşünülür.
2 – Kilolu insanların kişisel disiplinden yoksun oldukları ve kendilerine veya görünümlerine dikkat etmediklerine dair peşin hüküm toplumda yaygındır. Kilolu kişiler sık olarak ikaz edilir ve kendilerine bakmaları söylenir. Bu da özsaygıyı yaralar.
3- Obezler diyet yaparlar, başarısız olunca da başarısızlık kompleksine girerek kendilerini suçlarlar. Kendilerini iradesi zayıf ve isteksiz olarak değerlendirirler, her zaman başarısız olacaklarını zannederler.
4- Çeşitli kültürlerde şişmanlar fizik olarak hoşlanılmayacak insanlar olarak görülmektedir.
5- Medyada sürekli şişmanlık karşıtı mesajlar verilir, obezler başkaları tarafından eleştirilir ve suçlanırlar. Şişmanlıkla ilgili fıkralar da buna eklenirse kilolu insanların özsaygısını azaltan faktörler artar.
6- Obez kadınların normal kilolu kadınlara göre daha az evlendiği, eve daha az gelir getirdikleri ve öğrenim sürelerinin daha az olduğu görülmüştür. Obezlere toplumda ayrımcılık yapılmakta ve işe kabul edilmeleri daha zor olmaktadırlar.
KÖTÜ ÖZSAYGININ SONUÇLARI
Özsaygının düşük olmasının kilolu insanlar için önemli ve zararlı sonuçları vardır. Bunların bazıları:
1- Zayıflamak için uğraşan şişmanlar tüm faaliyetlerini erteleme eğilimindedirler. Çünkü zayıf bir vücut ile hayatın zorluklarına daha iyi karşı koyabileceklerini zannederler. Bundan dolayı sosyal olaylardan, kariyer fırsatlarından, seyahatten, ilişkilerden ve hattâ kendine yakışan elbiseler almaktan sakınırlar. Hayatı gönlünce yaşamayı geciktirirler. Bunun tehlikeli tarafı, obezlerin çoğunun “ideal” zannettikleri kiloya erişemeyecek olmalarıdır. Yani hayatlarını beklettikçe, amaçlarına ulaşmaları da genelde imkansız hale gelmektedir.
2- Kilolu insanlar genellikle kendilerini küçümserler ve bu ada onların hayatlarının dğişik sahalarında özellikle ilişkilerinde, kötü tercihler yapmalarına ve isabetsiz kararlar almalarına yol açar. Kilolu kadınlar bilhassa kendilerine karşı cinsten gösterilen ilgi sebebiyle minnettar olup ideal olandan uzak bir beraberliğe girebilir. Aynı durum, iş gibi diğer alanlarda da vukubulur. İş hayatında hem görev ayrımcılığının hem de aşağılık hissinin bundan katkısı vardır. Ne yazıkki özgüvenden yoksun olan bu insanlar risk ve zorluklar içeren fırsatlara girmekten kaçınırlar.
3- Kadın – erkek beraberliğinde hep zorluk yaşanır. Muayenehaneye gelen şişman hanımlardan sık olarak şunu duymuşumdur. “Kocam beni kilolu olarak kabul ettiğini ve sevdiğini söylüyor, ama beni çekici görmediğinden eminim.” Özsaygısı bozulmuş kilolu bir eş sosyal toplantılarda kocasına eşlik etmek istemeyebilir. Zaman içinde aile, annenin kilosundan değil ama kiloya bağlı mutsuzluktan ve bu olayların onları etkilemesinden dolayı zorluklarla karşılaşır.
4- Birçok kilolu şahıs diğer insanların kendisinden hoşlanması amacıyla çevresini memnun etmeye çalışan birisi olur. Bu şekilde fazla kilolarını saklamak için fazladan görev yapma mecburiyeti hissederler. Bazı kimseler için hep fedakarlık ederler ve kendi ihtiyaçları konusunda ısrarcı olmazlar.
NE YAPILMALI?

Kilolu olmak özsaygıyı azaltır. Kişinin kendisine saygısı olmadığında kilo vermesi de güç olacaktır. Çünkü kendine özen gösteren insanlar fizikleriyle de iyi bir şekilde ilgilenirler. Düşünce tarzı şöyledir: “Eğer kendime değer veriyorsam, dış görünüşümle de ilgilenmeliyim.”
Tam tersine özsaygısı düşük olanların kendine bakma motivasyonları da eksiktir.
Kilolu bireylerin vücutlarını kabul edebilmeleri için tek yol kilo vermek değildir. Kilolarını ve bedenlerini olduğu gibi kabul etmek, kendilerini bu halleriyle sevmek ve benimsemek hem hayatta mutlu ve başarılı olmada hem de kilo vermede gereklidir, bunu yapmak da mümkündür. Çünkü sevgi, saygı ve özsaygıyı hak etmek için kesinlikle zayıflamaya ihtiyaç yoktur. Buna inanmak şarttır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.