Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, sıcaklıkların artmasıyla piknikçilerin özledikleri mangal keyfini çıkarmaya başlamasıyla, et tüketimine bağlı gıda zehirlenmelerinin arttığına işaret etti.

Gıda zehirlenmeleri arasında et tüketimine bağlı olanların önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Akdur, "Piknik sezonunun açıldığı şu günlerde gıda zehirlenmesine uğrayıp pikniğin hasta yatağında sonuçlanmaması için et ürünlerini satın alırken ve tüketirken hijyene her zamankinden daha çok dikkat etmek gerekir" dedi.

Mangalların vazgeçilmezi, etleri alırken dikkat edilecek ince ayrıntıların mangal keyfinin hastanede bitmesini önleyeceğini belirten Akdur, tüketicinin bilinçli hareket etmesi ve öncelikle eti alacağı yer ile çalışanların temizliğine dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

ETİN RENGİNE DİKKAT
Akdur, " Et satış yerlerinin özellikle duvar ve tezgahları başta olmak üzere temizlenebilir malzemeden yapılmış olması gerekiyor. Bununla birlikte soğutma ve saklama dolaplarının çalışır olması ve sıcaklıklarının 4 santigrat derecenin üzerinde olmaması gerekir. Donmuş ürün muhafaza edilen dolaplar ise sıcaklık eksi 18 santigrat dereceden daha düşük olmalıdır" diye konuştu.

HANGİ ETLER ALINMAMALI?
Tam karkas veya yarım karkas halindeki kırmızı etlerin üzerinde kontrol edildiğine ilişkin damgaların bulunması gerektiğini dile getiren Akdur, "Satışa sunulan etler uzun süreli muhafazaya bağlı, yüzey rutubetini kaybetmiş ve kurumaya bağlı olarak donuklaşmış, koyu kahve veya kararmış olmamalı, canlı ve parlak kırmızı renkte olmalıdır. Doğal renginin dışında ve rengi bozulmuş etler ve etin kendi kokusu dışında ağırlaşmış kötü bir kokusu, ilaç kokusu veya dezenfektan kokusu olan etler kesinlikle alınmamalıdır" şeklinde konuştu.

Etlerin yüzeyinde aşırı bir ıslaklık ve yapışkanlık bulunmaması gerektiğini anlatan Akdur, parçalanmış ve kaplar içerisinde satılan etlerin kapları içerisinde fazla miktarda kanlı sıvı toplanmış, etler aşırı yumuşamış ve ezilmiş ise bu etlerin alınmaması gerektiğini belirtti.

Paket üzerindeki son kullanma tarihlerine ve firma etiketlerine de mutlaka dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Akdur, ayrıca donmuş satılan etlerin de çözülmüş, yumuşamış veya renk değişikliğine uğramamış olması gerektiğini ifade etti.

Et alışverişin son aşamasında alınmalı
Tüketicilerin alış veriş sırasında et ihtiyaçlarını en son aşamada alması ve en kısa sürede buzdolabına koyması gerektiğini dile getiren Akdur, ifadesini kullandı:

"Eti aldıktan sonra alışverişe devam edilmesi durumunda et çözülür ve üzerinde çeşitli mikro organizmalar oluşur bunun önüne geçilmesi için en son aşamada et satın alınmalıdır. Ayrıca günlük ihtiyaçtan fazla alınan etler, mutlaka porsiyonlara bölünerek derin dondurucularda muhafaza edilmeli ve etlerin çözündürüldükten sonra tekrar dondurulmamadır."

MİKROP ÜREMESİNE ÇOK ELVERİŞLİ
Et ve et ürünleri, sağlıklı beslenmede vazgeçilmez bir gıda olmasının yanında, çiftlikten sofraya kadar üretim ve tüketim zincirinin her aşamasında hijjen kurallarına büyük özen gösterilmesi gereken bir gıda olduğunun altını çizen Akdur, aksi takdirde üretimde ve dağıtımda çalışan personel ile tüketicinin sağlığının tehlikeye gireceğini ya da et kalitesi ve besleyiciliğinin düşeceğini kaydetti.

Etin mikropların bulaşmasına ve üremesine elverişli bir gıda olduğunu anlatan Akdur, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ete mikrop bulaşma riski kesimle başlar tüketilinceye dek devam eder. Bu sürecin tamamında hijyen kurallarına dikkat edilmez ise ete mikroplar bulaşır. Mikrop bulaşan et, işleme ve dağıtım zincirinde çalışan personelde ve tüketicilerde hastalanma ve zehirlenme riski yaratır. Etin insanlarda hastalanma riski yaratmaması ve besleyici olabilmesi için kasaplık küçükbaş ve büyük başhayvanların, kesilmeden önce mutlaka veteriner muayenesinden geçirilmesi gerekir."