Gıda terörü organik bilinci artırdı mı?

Son dönemde gıdadaki taklit ve tağşiş olaylarının da etkisiyle, organik tarım ürünlerine talep arttı.

Gıda terörü organik bilinci artırdı mı?

Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (ORGÜDER) Genel Başkanı Ayhan Sümerli, yaptığı açıklamada tüketici bilincinin artmasıyla organik tarım ürünlerine talebin arttığını, özellikle gıdada sahtekarlık tartışmalarının gündemde olduğu dönemlerde organik ürün satışlarında büyük artış görüldüğünü bildirdi.

2011 yılı verilerine göre 225 organik zirai ürün çeşidi bulunduğunu, 15 bin 700 çiftçinin organik zirai üretimle uğraştığını dile getiren Sümerli, bu çerçevede geçen yıl 640 bin organik ürün elde edildiğini ifade etti.

Sümerli, ''Bundan 10 sene önce ürün sayımız 150, çiftçi sayımız 5 bin civarındaydı, 310 bin ton ürün üretiliyordu. Bu süre zarfında çiftçi sayısı 3 kat, ürün sayısı da 2 kat artmış oldu'' dedi.

Organik tarımın 5262 sayılı Organik Yasası'na uygun yapılması gerektiğini ifade eden Sümerli, organik tarımın hiçbir aşamasında kimyasal ve sentetik madde kullanılmadığını, bunun her aşamasında kontrol edilip sertifikalandırılan bir ziraat şekli olduğunu söyledi.

Organik ürünlerin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yetkilendirdiği kuruluşları tarafından kontrol ve sertifikalandırma işleminin gerçekleşmesinin ardından, ambalajlı olarak tüketiciye sunulduğuna dikkati çeken Sümerli, şunları kaydetti:

''Satılan diğer ürünlerle karışmasın diye paketlerin üzerinde de hem Bakanlığın, hem sertifikalandıran kuruluşların logoları barındırmak zorunda. Tüketici organik ürünleri en kolay Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile sertifikalandıran kuruluşun logosuna bakarak ayırabilir.

Piyasada üzerinde logo barındırmayan hiçbir ürün organik değildir. Bazı ürünler organik adı altında satılıyor, belki gerçekten hiçbir kimyasal veya sentetik madde kullanılmadan yapılmıştır, ama kullanılmadığını da söylemek mümkün değil, ispat tarafı yok. Yani sertifikalandırılmadığı, tahlil edilmediği sürece onun organik ürün olduğundan bahsetmek mümkün değil, tüketicinin yanılmaması lazım. Perakende zincirlerinin bazılarında zaten organik ürün etiketler ayrılmış olarak satılıyor, onların yanında bulunan, ama logolandırılmayan ürünler hangi ad altında satılırsa satılsın organik olamaz.''

Organik ürünlere talep artıyor
Tüketici bilincinin artmasıyla organik tarım ürünlerine de talebin arttığına işaret eden Sümerli, ''İnternet kullanımının artması, GDO konusundaki endişeler, kanser vakalarındaki artış ve bunun kamuoyunda, basın yayın organlarında dile getirilmesi tüketicinin bilinçlenmesini sağlıyor ve organiğe talep artıyor'' dedi.

Özellikle son dönemde gıdadaki taklit ve tağşiş olaylarının ve Bakanlıkça bunların afişe edilmesinin ardından tüketicinin daha fazla sertifikalandırılmış ürünlere yönelmesine neden olduğunu belirten Sümerli, gıdada sahtekarlık tartışmalarının gündemde olduğu, medyada yer aldığı dönemlerde organik ürün satışlarında büyük artış görüldüğünü vurguladı.

Üreticinin de organik tarıma yöneldiğine işaret eden Sümerli, haftada en az birkaç konvansiyonel tarım yapan çiftçinin kendilerine müracaat ederek organik tarım hakkında bilgi aldığını, birçoğunun da sertifika için başvurduğunu kaydetti.

Talep artarsa, fiyatlar düşer
Türkiye'deki toplam ziraatın yüzde 1,6'sının organik olduğunu bildiren Sümerli, pazar büyüklüğünün de binde 9 civarında olduğunu dile getirdi.

Organik tarımın henüz ''emekleyen bir sektör'' olduğunu bildiren Sümerli, burada bir boyutsuzluk ekonomisi olduğunu, miktarların küçük olması nedeniyle maliyetlerin yüksek olduğunu, bu nedenle de fiyatların diğer ürünlere göre yüksek olduğuna ifade etti.

Organik ürünlerle eşdeğer konvansiyonel tarım ürünleri arasında  yüzde 10-100 arasında fiyat farkı olduğunu belirten Sümerli, yaş meyve sebzede bu farkın az olduğunu, yüzde 10-15 arasında değiştiğini, bakliyatlarda yüzde 15-20 gibi kabul edilebilir rakamlar olduğunu söyledi.

Organik et, süt, yumurta gibi hayvansal ürünlerde ise daha yüksek fiyat farkları olduğunu anlatan Sümerli, bunun hayvanların beslenme maliyeti  ve yetiştirme dönemlerinin uzun olmasından kaynaklandığını kaydetti.

Sümerli, ''Pazar büyüdükçe pazara olan talep arttıkça bu fiyatların düşmesi gerekli'' dedi.

Organik tarıma pozitif ayrımcılık yapıldığının söylenebileceğini, desteklerden memnuniyet duyduklarını belirten Sümerli, organik tarımın devlet tarafından daha iyi anlatılması gerektiğini sözlerine ekledi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52