Zeytin üreticisinin gözü birincilikte

Sofralık zeytin üreticileri, İspanya'daki kuraklığın da etkisiyle Türkiye'nin sofralık zeytinde dünya birincisi olabileceği görüşünde.

Zeytin üreticisinin gözü birincilikte
İspanya ve Yunanistan'daki ekonomik kriz nedeniyle fiyatlarda önemli bir artış beklemeyen sofralık zeytin üreticileri, iklim şartları kaynaklı bazı olumsuzluklara rağmen sezondan oldukça umutlu. Bu yıl 455 bin ton rekolte bekleyen sofralık zeytin üreticileri, İspanya'daki kuraklığın da etkisiyle Türkiye'nin sofralık zeytinde dünya birincisi olabileceği görüşünde.

Ege'den Akdeniz'e Marmara'dan Güneydoğu Anadolu'nun bazı kentlerine kadar bugünlerde zeytin hasadının başlaması dolayısıyla coşkulu bir hareketlilik yaşanıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla büyük küçük demeden elbirliğiyle toplanan zeytinler, yağlık ya da sofralık olarak özenle ayrılıyor. Zeytinin el emeği göz nuruyla bahçede başlayan ve işleme tesislerinde devam eden yolculuğu, hummalı çalışmaların ardından sofralarda son buluyor.

"Liderlik için gerekli şartlara sahibiz"

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Üyesi Ümmühan Tibet, zeytin hasadının Ege'deki bazı ilçelerde düzenlen şenliklerle başladığını belirterek, Türkiye'nin 162 milyon zeytin ağacı varlığıyla dünyanın önde gelen zeytin üreticilerinden olduğunu söyledi.
Sofralık ve yağlık olmak üzere toplam 1 milyon 440 bin ton zeytin üretiminin tahmin edildiğini ve Türkiye'nin sofralık zeytin üretiminde dünya birincisi olan İspanya'yı bu yıl geçebileceğini ifade eden Tibet, "Geçen yıl ülke olarak sofralık zeytin rekoltemiz 440 bin ton civarındaydı. Bu yıl beklediğimiz rekolte 455 bin ton. Yaklaşık 500 bin ton civarında sofralık zeytin üretimi olan İspanya, bu yaz hissedilen bir kuraklık yaşadı. Bundan dolayı orada önemli miktarda ürün kaybı olması bizi birinciliğe taşıyabilir" dedi.
Türkiye'de 500 bine yakın ailenin zeytin tarımıyla uğraştığını, zeytinciliğin birçok il ve ilçenin temel geçim kaynağı olduğunu vurgulayan Tibet, şunları kaydetti:
"Zeytin üretiminde dünya lideri olmamız için hiçbir engel yok. Liderlik için hem gerekli topraklara hem üreticilere hem de bilgiye sahibiz. Elbette ki birçok sektörün olduğu gibi zeytinciliğin de sorunları var. Bundan dolayı UZZK olarak zeytinin anavatanı olan ülkemizde kaliteli üretimi ve marka bilincini arttırmaya çalışıyoruz. Bu konuda önemli mesafeler almayı başardık."

"Bir an önce markalaşmaya gidilmesi şart"

Fora Zeytin Genel Müdürü Muammer Güngör de Türk zeytininin dünyada önemli bir marka olduğunu ve bu markanın değerinin her geçen gün arttığını söyledi.
İspanya, İtalya, Yunanistan ve Mısır gibi ülkelerin kıyasıya rekabetine sahne olan dünya zeytin pazarında Türkiye'nin kaliteli ürünlerle var olması gerektiğinin altını çizen Güngör, kaliteli ürün üretilmesi kadar bu ürünün markaya dönüştürülmesinin de önemli olduğunu dile getirdi.
Zeytincilik sektörünün en büyük sorununun kayıt dışı üretim olduğunu ve bu kayıt dışılığın halk sağlığını tehdit eder düzeyde bulunduğunu öne süren Güngör, şöyle konuştu:
"Ülkemizde üretilen sofralık zeytinin yaklaşık yüzde 80'i 'dökme' olarak tabir edilen açıkta satılan zeytin. Bu ürünlerin birçoğunun markası, üreticisi ve nerede üretildiği bilinmiyor. Türk zeytinciliğinin bir an önce markalaşmaya gitmesi gerekiyor. Bu, hem sektörün kayıt altına girmesi hem de Türk zeytininin ihracat miktarının artması için zorunlu.
Bunların dışında Türk zeytininin güçlü rakipleriyle rekabet edebilmesi için sadece ağaç dikmek yetmez, dünya standardında üretim yapan daha çok tesise de ihtiyaç var. Bu sağlanabilirse Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin yılbaşından Ekim'in 22'sine kadar yaptığı toplam 97 milyon dolarlık zeytin ve zeytinyağı ihracatı kat kat artabilir."

"Üretim miktarı ve pazar payı lehimize dönebilir"

Aydın Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Adnan Bosnalı ise kuraklığın İspanya'da olduğu gibi Türkiye'nin bazı bölgelerinde de üreticileri etkilediğini belirterek, söz konusu olumsuzluğa rağmen genel olarak bu yıl zeytin sezonundan umutlu olduklarını ifade etti.
İlde yaygın olarak yağlık "memecik" türü zeytin ağacının bulunduğunu ama Buharkent ilçesine sofralık "domat" türünün de yetiştirildiğini bildiren Bosnalı, "Bölgemizde kuraklık hissediliyordu, son bir hafta içinde düşen yağışlar üreticimizi rahatlattı. Rekoltemiz önceki senelerden daha az görünmüyor. İspanya ve İtalya'daki kuraklık, üretim miktarını ve pazar payını lehimize çevirebilir. Bu sayede Irak, Bulgaristan ve Romanya gibi ihracat yaptığımız ülkelere yenilerini ekleyebiliriz" diye konuştu.

Dünya

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52