Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri
2012-06-22 19:38:14

Yerel lezzetler eşliğinde...

22 Haziran 2012, 19:38

Türkiye'nin 77 kentinde bugün 18 bine yakın "kültür elçisi" dolaşıyor... Eti ve Çekül Vakfı'nın "unutulmaya yüz tutan kültürel değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak" amacıyla 5 yıldır yürüttükleri bir projenin sonucundan söz ediyorum. Başından beri yakından takip ettiğim bu sosyal sorumluluk projesinde ülkemizin doğal-kültürel değerlerinin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması hedefleniyor.

Bu amaçla çocuklar, yaşadıkları yöreye has kültürel değerleri öğreniyor, her gün farkında olmadan önünden geçtikleri tarihi yapıyı, dinledikleri yöresel ezgiyi, kaybolmakta olan oyunlarını, kentlerine özgü yöresel yemeği, el sanatlarını yani yaşadıkları kentin kimliğini oluşturan öğeleri tanıyorlar. Kentlerinin gönüllü elçisi olan bu çocuklar, öğrendiklerini abi ve ablalarıyla, akranlarıyla paylaşarak bilgiyi geniş kitlelelere ulaştırıyorlar.

77 kentte kültür elçilerinin grup liderliğini yaptığı 77 kulüp kurulmuş. Onların bünyesinde oluşturulan coğrafya ve doğal yaşam, arkeoloji ve tarihi özellikler, mimari özellikler ile yaşam kültürü araştırma birimleri, Türkiye genelinde bin 200 sınıfı ziyaret etmişler.

Türkiye'nin önde gelen şirketlerinden birisiyle bir sivil toplum kuruluşunun bireylere ve kurumlara örnek olabilecek nitelikteki bu ortak projesinin bu yılki teması, yerel lezzetler. Bu kez Türk mutfağının unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerinin gelecek nesillere taşınması hedefleniyordu. Bu nedenle gerçekleştirilen kültür elçileri buluşması da yemekleriyle de ünlü bir kentte, Gaziantep'te, Bayazhan'da gerçekleştirildi. Bayaz Ahmet Efendi tarafından 1909 yılında yaptırılmış olan Bayazhan, restorasyon çalışmaları sonucunda içinde kent müzesi, küçük alışveriş mekânları, lokantası ile kente kazandırılmış bir yapı. Buluşma toplantısında bir konuşma yapan Eti Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Kanatlı Derbil, sosyal sorumluluk projelerinin sürdürülebilir olmasına önem verdiklerini söyledi. Bu kapsamda, Türkiye'nin çağdaş yarınlarını oluşturacak çocuklar için "bilinç ve gelişim" yaratan eğitim ve kültür projelerinde yer almaya özen gösterdiklerini dile getirdi.

Projenin yetiştirdiği kültür elçilerine değerlerimizi gelecek nesillere aktarmaları konusunda sonsuz güven duyduklarını vurguladı.

Toplantı sonunda sahneye gelen kültür elçileri, öğrendiklerini herkese anlatıp yaşatacaklarına dair söz vererek "çünkü, doğa ve kültürle varız" dediler. Daha sonra hanın avlusuna geçildi ve eğitim verilen kentlere has yöresel yemeklerden oluşan bir mönü tadıldı: Mersin Silifke'den batırık, Aksaray'dan soğanlama, Kastamonu Tosya'dan pırasa saçalama, Bartın Amasra'dan salata, Gaziantep Şehitkamil'den zeytin piyazı, Edirne Havsa'dan mamzana, Gaziantep Şehitkamil'den beyran çorbası, Mardin Savur'dan kızarmış içli köfte, Ankara Nallıhan'dan Beypazarı yaprak sarması, Aydın'dan kırlı kızartması, Gaziantep Şehitkamil'den simit kebabı, Muğla Yatağan'dan tavuk çökertme, Çorum İskilip'ten İskilip dolması, Manisa Kula'dan şekerli pide, Gaziantep Şehitkamil'den katmer, Aydın'dan zerdeden oluşan mönü, çocuklarla birlikte büyük bir keyifle yenildi.

Mutfak müzesi, tarihi bakırcılar çarşısı, Tütün Han, Gümrük Han gibi mekânlar, oralara giden biribirinden güzel sokaklar ve tabii ki Zeugma Müzesi de gezildi etkinlik kapsamında. (Müzeyi önümüzdeki günlerde başka bir yazıda anlatacağım.) Gaziantep'ten de umutlu ayrıldım.
Yazının tamamını okumak için tıklayın
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.