Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri

Türk mutfağı ihracatta aktif rol istiyor

Yiyecek İçecek

Sultanahmet Köftecisi’nin patronu Mehmet Tezçakın, 2 trilyon dolarlık gastronomi pazarından yeterli pay alabilmemiz için yerel mutfakları, markaları ihraç etmemiz gerektiğini söyledi.

Haber / Buğrahan Kırımlı
Gıdavitrini - Sultanahmet Köftecisi’nin 3. nesil patronu ve gastronomi uzmanı Mehmet Tezçakın, Türkiye’nin ekonomide 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için yerel mutfakların, markaların ihraç edilmesi gerektiğini söyledi. Tezçakın, dünyada yeme içme sektörünün pazar büyüklüğünün 2 trilyon dolara ulaştığını bildirdi.
Turquality programındaki 177 firma ve marka arasında gastronomi sektöründen sadece bir firmanın bulunduğunu ifade eden Sultanahmet Köftecisi’nin patronu ve gastronomi uzmanı Mehmet Tezçakın, Türkiye’nin ekonomide 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için yerel mutfakların, markaların ihraç edilmesi gerektiğini söyledi.

Tezçakın, dünyada yeme içme sektörünün pazar büyüklüğünün 2 trilyon dolara ulaştığını, köfte, kebap gibi et ürünleri, hamur işleri, zeytinyağlılar ve Osmanlı’nın mirası saray mutfağı gibi zenginlikleri ile gastronomi cenneti olan Türkiye’nin, bu pazardan aldığı payın ise “denizde küçücük bir damla” olduğunu belirtti.

Gastronomi sektöründe karlılığın Avrupa ve ABD’de Türkiye’den 3-4 kat daha fazla olduğuna dikkati çeken Tezçakın, şöyle konuştu:
“Kendi sektörümüzden örnek vermek gerekirse, Türkiye’de Sultanahmet köftesinin üretiminde çok özel et kullanırız ve bu etin bize kilogram maliyeti 36,5 TL’dir. Bir kilo köfteye müşterinin ödediği rakam ise 152,1 TL. Yaklaşık 4 katı. Kar gibi gözüken 115 liranın içinde Londra’dan bile pahalı dükkan kiraları, personel giderleri, elektrik, su vs. giderler var. Aynı eti Almanya’da 4,6 Euroya alıp, müşteriye 66,75 euroya satıyoruz. Oradaki oran 14,5 kat. Almanya’da bu işi yapmak 3-4 kat daha karlı. Diğer Avrupa ülkeleri ve ABD’de durum pek de farklı değil. Bir örnek daha vermek gerekirse, yaklaşık 150 milyar dolar ciroları bulunan Honda ve Mazda’nın toplam yıllık karları 4 milyar dolar. McDonalds ise 25 milyar ciro ile iki otomotiv devinden daha fazla, 4,5 milyar dolar kar elde ediyor. Bu yüzden, en az otomotiv kadar Türk mutfağının, yerel markaların desteklenmesi, dünyaya açılmalarının teşvik edilmesi gerekir diyoruz.”

177 firmadan sadece biri gastronomi

Marka teşvikinin devletin resmi politikası olduğunu, uluslararası pazarlarda faaliyet gösterecek markaların desteklenmesi amacıyla yaklaşık 10 yıl önce Turquality programının başlatıldığını anımsatan Tezçakın, şöyle devam etti:
“Bugün bu program kapsamında 177 firma ve markaya çok ciddi destek sağlanıyor. Ancak, biraz da özeleştiri yapmamız gerekiyor. Gastronomi sektörü olarak geciktik. Bugün 177 firma ve marka arasında gastronomi sektöründen sadece bir firma Turquality desteği alıyor. Sektör olarak geç kalmış olsak da elimizi taşın altına koyduk. İhracatta aktif rol almak istiyoruz. Yurt dışında açacağımız her şube, ülkemize ciddi manada döviz girdisi sağlayacaktır. Bu nedenle şu anda çok sayıda gastronomi firması Turquality programına girmek için çalışmalarını sürdürüyor.”

Sultanahmet Köftecisi olarak 4. nesil patronların işbaşı yapmasıyla birlikte yurt dışı pazarlara açılmak için çalışmalara hız verdiklerini de kaydeden Tezçakın, “İlk durağımız kardeş ülke Azerbaycan oldu. Ardından, Almanya ve İngiltere’de şube açtık. ABD’de şirket kurduk. Avrupa’da ve ABD’de marka tescili yaptık. Turquality programına alınmamız halinde, şube sayımızı kısa sürede onlarla ifade edilen sayılara çıkarabiliriz” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.