Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri

Yere düşen yiyecek tekrar yenir mi?

Gıda Güvenliği

Yere düşen bir yiyeceği alıp yemek doğru mu yoksa bu yüzden yerdeki mikropları da alarak sağlığımızı riske atmış mı oluruz?

GIDAVİTRİNİ - Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Birmingham Aston Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın, yere düşen yiyeceğin beş saniye içinde yerden alınırsa buna fazla bakteri bulaşmayabileceğini ve dolayısıyla da yenebileceğini ortaya koyduğunu bildirdi.
Çalışmada fayans, laminat veya ahşap ve halı olmak üzere üç farklı yüzeylerden E. coli ve S. aureus türü bakterilerin yiyeceklere 3 ilâ 30 saniye süresince ne kadar geçtikleri araştırıldı.

Prof. Küçükusta, deneylerde tost, makarna, bisküvi ve şekerleme gibi ıslaklıkları farklı olan birçok yiyeceğin test edildiğini ve çıkan sonuçları şöyle açıkladı:
"İlk olarak, bir yiyecek yere temas ettiğinde oradaki bakteriler yiyeceğe hemen geçiyor.
İkincisi, halıya nazaran fayans, laminat ve ahşap zeminlerden daha fazla bakteri bulaşıyor.
Üçüncü olarak nemi fazla olan yiyeceklere kuru olanlara göre daha fazla bakteri geçiyor."
Biyoloji öğrencileriyle beraber araştırmayı gerçekleştiren mikrobiyoloji profesörü Anthony Hilton şunları söylüyor:
“Kuru yiyeceklere zeminde bulunan bakterilerin sadece milyonda biri, ıslak yiyeceklere ise bunun yirmi misli fazlası geçiyor ama yiyecek düştükten beş saniye içinde yerden alınırsa bulaşan bakteri sayısı azalıyor.
Yerle temas eden yiyecekler elbette enfeksiyon riski taşıyor; burada zeminde hangi bakterilerin bulunduğu çok önemli.
Temiz ev ortamında yere düşen kuru yiyecekler beş saniye içinde alınması durumunda yenebilir.”

Benzer bir araştırma daha önce de yapıldı
2007’de Güney Karolina’daki Clemson Üniversitesi araştırmacılarının benzer yöntemler kullanarak yaptıkları deneylerde aynı sonuçlara vardıklarını, ancak yorumların çok farklı olduğuna dikkat çeken Küçükusta, şönları aktardı:
"Onlar, yere düşen bir yiyecek için sürenin önemi olmadığını, zemindeki bakterilerin yiyeceğe hemen geçtiğini, sıfır saniyenin bile riskli olduğu sonucuna varmışlardı.
Clemson çalışmasında yiyecek olarak sadece sucuk ve ekmek, bakteri olarak da Salmonella typhimurium kullanıldığını hatırlatırım."
Araştırmanın eksik tarafları var
"Her iki araştırmada da bakteriler test ediliyor ama yiyeceklere asıl zemindeki kimyasal maddelerin geçip geçmediği araştırılsa çok daha doğru olurdu." diyen Küçükusta, "Temizlik malzemeleri üreticileri tarafından ‘hijyen manyağı” yapılan kadınların “bal dök yala kıvamındaki” evlerinde bakteri bulmak mümkün olamaz ama zeminlerinin yüzlerce zararlı kimyasalla dolu olduğuna da şüphe yoktur.
Şöyle yiğit bir araştırmacı çıksa da yere düşen yiyeceklere hangi kimyasalların geçtiğini bir incelese ne güzel olur!" şeklinde anlattı.
Gelelim neticeye
"Yere düşen bir yiyeceği alıp yemek doğru mu yoksa bu yüzden yerdeki mikropları da alarak sağlığımızı riske atmış mı oluruz?" sorusunu yönelten Küçükusta, cevapları ise maddeler halinde şu şekilde sıralıyor:
"1- Annem “yere düşen bir şeyi asla yemememiz” gerektiğini söylerdi ama doğrusu ben bu tavsiye çok sıkı uyan bir çocuk değildim.
Hele de yere düşen sevdiğim bir yiyecekse, hemen alır üzerine hızla üfler ve ağzıma atardım ve hâlâ da durum geçmişe göre pek farklı değil.
Karnım açsa, yiyecek başka bir şey yoksa ve yere düşen yiyecek yıkanmaya uygunsa yıkar yerim.

2- Yere düşen şeker veya dondurma gibi ıslak yiyecekler de ise durum değişir tabii ki.
Bunları kimsenin yerden alıp üfleyip yiyeceğini sanmıyorum, ben bile yemem.

3- Her iki çalışma da ev içindeki zeminlerde yapılmış, keşke bunun bir de sokak versiyonunu yapan çıksa da aradaki farkı görebilsek."

Prof. Dr. Küçükusta, "Bana soracak olursanız sokakta yere düşen bir yiyecekte daha fazla bakteri bulunabilir ama sağlığımıza zarar verme ihtimali evdekinden daha azdır.
Çünkü ticari ev temizlik ürünlerindeki “kimyasallar en azgın mikroplardan bile daha tehlikelidir”, ne dersiniz?" sorusuyla tüketicilerin dikkatini çekiyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.