Üretici ‘endişelenmeyin’ diyor ama!

Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, halkın güvenilir gıdaya erişiminin sağlanması açısından denetim ve kontrollerin aralıksız sürdürüldüğünü belirtti.

Üretici ‘endişelenmeyin’ diyor ama!
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, halkın güvenilir gıdaya erişiminin sağlanması açısından denetim ve kontrollerin aralıksız sürdürüldüğünü belirtti. Birlik, eğer antibiyotik kalıntısı tespit edilirse süt ve süt ürünlerinin derhal piyasadan toplattırılarak tüketiciye ulaşmasının engellendiğine dikkat çekerek, bu nedenle satın alınması mümkün olmayan bu ürünlerle ilgili vatandaşa endişe duyulmaması çağrısında bulundu. Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, basında yer alan “Sütte kanser” haberleri üzerine yazılı bir açıklama yaptı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, yasaların kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde gıda güvenilirliğinin sağlanmasında azami bir yetkinlik ve özveri ile denetimlerini sürdürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, gıda denetim ve kontrol faaliyetlerinin merkezde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Koordinatörlüğü’nde, 100’den fazla Resmi ve Özel Gıda Kontrol Laboratuarı, Ulusal Referans Laboratuarı, 81 İl Müdürlüğü ve yetkilendirilmiş İlçe Müdürlükleri’nde görevli yaklaşık 5 bin Gıda Denetçisi ile gerçekleştirildiği ifade edildi.

TÜM YURTTA ÇİFTLİK VE BİRİNCİL ÜRÜN İŞLEYEN TESİSLERDE

KALINTI İZLEME PROGRAMI YÜRÜTÜLÜYOR

Gıda denetimi ve kontrollerin işletmeler ve ürünlere bağlı olarak uygun sıklıkta ve üretilen gıda maddesinin taşıdığı riskle orantılı olarak yapıldığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Genel Müdürlüğümüzce ülke genelinde daha önce yapılan denetim ve kontrollerin sonuçları göz önünde de bulundurularak riskli ürünler bazında numune almayı içeren ‘Bakanlık Yıllık Denetim ve İzleme Programları’ hazırlanmakta ve uygulanmaktadır.

Aranacak madde grupları ve kalıntıları ile numune alma sıklığı da dahil olmak üzere AB ile tam uyumlu mevzuat kapsamında tüm yurtta çiftlik ve birincil ürün işleyen tesislerde (süt, bal, yumurta paketleme tesisi gibi) kalıntı izleme programı yürütülmektedir. Bu kapsamda alınan çiğ süt numunelerinde; yasaklı veya o hayvan türünde kullanılmasına izin verilmeyen antibiyotik gibi maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımına izin verilen madde ve ürünlerin ise atım süreleri dikkate alınarak kalıntılarının bulunup bulunmadığı kontrol edilmektedir. Ayrıca aflatoksin ile ilgili olarak öncelikle çiftlikte hayvanlara yedirilen yemde kontroller yoğunlaştırılmakta, gerekirse kontroller yem üretim ve satış noktalarına kadar genişletilmektedir.”

SÜT ÜRÜNÜ ÜRETEN GIDA İŞLETMECİSİ

GIDA GÜVENİRLİĞİNİN SAĞLANMASINDAN SORUMLU

5996 sayılı Kanun gereği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in 12 Ocak günü basına yapmış olduğu açıklamada da yer aldığı gibi, gıda ve yem işletmecisinin kendi faaliyet alanının her aşamasında gıda ve yem güvenilirliği şartlarını sağlamak ve bunu doğrulamakla yükümlü olduğunun belirtildiği açıklamada, bu kapsamda, süt ürünleri üreten gıda işletmecisinin de çiğ sütte özellikle antibiyotik, aflatoksin gibi gıda güvenilirliğinin sağlanmasından sorumlu olup gerekli tedbir açısından gerekli analizleri yaptırmak ve kayıtları tutmak zorunda olduğu ifade edildi.

SÜTTE AB MEVZUATI İLE TAM UYUM SAĞLANDI

Gıda Bakanlığınca yapılan çalışmalar neticesinde çiğ sütün toplam bakteri sayısı ve somatik hücre sayısı ile ilgili olarak AB mevzuatı ile tam uyum sağlandığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sonuçta, vatandaşlarımızın özellikle çocuklarımızın beslenmesinde büyük önem arz eden süt ve süt ürünleri sektörüne yönelik Bakanlığımızca;Tüketici sağlığının korunması, haksız rekabetin önlenmesi, halkın güvenilir gıdaya erişiminin sağlanması açısından denetim ve kontroller aralıksız sürdürülmektedir.

Bakanlığımızca gerçekleştirilen resmi kontroller sonucu tespit edilen mevzuata aykırılıklarla ilgili olarak 5996 sayılı Kanun gereği idari para cezası, denetlenen partiye yönelik olarak toplatma ve imha işlemleri yapılmaktadır. Eğer antibiyotik kalıntısı tespit edilirse süt ve süt ürünleri derhal piyasadan toplattırılarak tüketiciye ulaşması engellenmektedir. Bu nedenle, satın alınması mümkün olmayan bu ürünlerle ilgili endişe duyulmasına gerek bulunmamaktadır.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52