Beslenmede doğru bilinen yanlışlar

“Aç kalarak zayıflamak, doğru bir yöntemdir.”
Aç kalarak zayıflamaya çalışmak, hem vücudun ihtiyacı olan enerji ve besin öğelerini (karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri) alamamasına  neden olmakta hem de vücut yağından çok, vücut kas ve su dokusunda kayba neden olmaktadır. Ayrıca aç kalan vücut, bu durumu kıtlık olarak algılayarak, depolarını korumak için kendisini savunmaya almakta ve bu durumda kilo kaybetmek daha da güç hale gelmektedir. “Günümü sadece salata yiyerek geçiriyorum ama zayıflayamıyorum.” diyen insanlar için zayıflayamamanın en doğru açıklaması  budur.

“Light-Diyet ürünler kilo aldırmaz”
Bir ürünün üzerindeki light veya diyet ifadesi, o besinin gün içerisinde serbestçe tüketilebileceği, enerjisinin olmadığı anlamına gelmez. Sonuçta bu gıdalar da lezzet veren birtakım öğeler (yağ, şeker, un, tuz) içerir. Bazı kişiler, bu durumu görmezden gelerek, light ürünlerin serbestçe tüketilebileceğini düşünüp, sürekli bir atıştırma halindedirler. Oysa ki, bu tür besinlerin dahi fazla tüketilmesinin, vücut ağırlığında artışa yol açacağını (kilo almak gibi) unutmamak gerekir.

Balık ve yoğurt birlikte yenilir mi?
Tazeliğini yitiren balıkta histamin adında bir proteinin miktarı artmakta ve bu madde aynı zamanda yoğurtta da bulunmaktadır. Aynı öğünde her ikisi de tüketilirse, vücuttaki histamin miktarı artmaktadır. Bu durum özellikle alerjik durumu olan bireylerde bazı sağlık bozucu  durumlara  yol açabilmektedir. Besin zehirlenmesi açısından  değerlendirildiğinde; balığın  bayat olması zaten kişide zehirlenmeye sebep olacağından, bu durumda yanında ne yenilirse yenilsin sonuç değişmeyecektir. O halde, besinleri taze olarak tüketmeye dikkat etmeli, tazeliğinden şüphe edilen besinler satın alınmamalıdır.

Elma sirkesi sabah içilmeli”
Elma sirkesi, metabolizmayı hızlandırıcı ve sağlığa  yararı yönünden diyetisyenler tarafından önerilen bir çeşni vericidir. Salatalara katılmasında ya da kahvaltı yapıldıktan sonra kuşluk saatinde (saat 10.00 civarı) 1 su bardağı içerisine 1-2 yemek kaşığı katıp içmekte herhangi bir sakınca yoktur. Şayet ev yapımı bir sirke ise asit oranı hazır sirkelere nazaran daha az olacağından içmek için su içine katılan sirke miktarı artırılabilir. Fakat sabah aç karnına bunu  içmek, mideye zarar verir.

Kahve, çay, gazlı veya kolalı içecekler
Kahve, çay, gazlı veya  kolalı içecekler, diüretik dediğimiz idrara çıkışı artırıcı özelliklere sahiptir. Bu nedenle, su ihtiyacımızı çay-kahve gibi içecekler yerine, su ile karşılamaya özen göstermeliyiz. Normal aktiviteye (çoğunlukla oturan bir işte çalışan) sahip kişiler için su gereksinimi günlük 8-10 bardak (2-2.5 litre) olmalıdır.

“Çok su içmek zayıflatır”
Tabii ki hayır; Suyun enerjisi yoktur. Ne ağırlık artırıcı ne de kaybettirici bir etkisi vardır. Zayıflama diyetlerinde, midede doygunluk sağlayarak besin alımını azaltmaya ve besinlerin vücutta daha hızlı taşınmasını ve sindirilmesini sağlayarak metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olmaktadır.

“Bitkiseldir, zararı olmaz”
Günde 1-3 fincan bitki çayı içilmesi tabii ki sağlık için yararlıdır. Ancak fazla miktarda tüketmek ya da hazırlanma aşamasında bazı kurallara dikkat etmemek (bazı bitkiler için demlenme süresi dahi önemlidir) bazen yarardan çok zarar getirir.

Piyasada kilo vermeye yardımcı olmak amacı ile satılan bazı bitkisel zayıflama çaylarının, amacının daha çok kullanıcıda laksatif (bağırsakları çalıştırıcı), diüretik (idrara çıkışı artırıcı) ve terlemeyi artırıcı etkilerin oluşmasını sağlamak olduğu görülmektedir.

Araştırmalar neticesinde, bitkisel zayıflama çaylarının bileşenine en fazla giren bitkinin laksatif etki amacı ile kullanılan sinameki otu olduğu belirlenmiştir. Uzun süre sinameki otu kullananlarda ise kas zayıflığı, tetani, anemi (kansızlık), yağlı dışkı, mide bağırsak kanamaları, baş dönmesi, çarpıntı, pankreas işlev bozukluğu gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.

Bitki çaylarında bulunan flavonoidler gibi antioksidan maddelerin bazı yararları olabilir, ayrıca bazı bitkisel çaylar metabolizmayı hızlandırabilir. Ancak unutulmaması gereken, aşırı tüketildiğinde bitkisel çayların da zararlı etkilere sebep olabileceğidir. “Bitkiseldir, zararı olmaz. “ diye düşünmek yanlıştır, bilinçsizce tüketimden kaçınılmalıdır. Kaynatma ve demlenme sürelerine dahi özen gösterilmelidir.

Karbonhidrat ve proteinler
Örnek olarak bir süt ya da yoğurt kutusunun üzerindeki etiket bilgilerine bakıldığında, içerisinde hem karbonhidrat hem de protein olduğu görülür. Hatta karbonhidrat diye bilinen pirinç ve makarna paketlerinin üzerindeki etiket bilgileri incelendiğinde dahi, içerdikleri yoğun karbonhidratın  yanı sıra bir miktar da protein içerdikleri görülür. O halde bu durumun pratikte pek uygulanabilir olmadığı açıkça görülmektedir.
YORUM EKLE

banner50

banner52