Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri

40 kuruşa Trakya'nın 'yüzü' değişti!

Tarım

Yağlı tohumda ithalatın ağırlığını azaltmak için verilen 40 kuruşluk prim desteği, Trakyalı çiftçiyi kanolaya yöneltti.

Türkiye’nin yağlı tohum ihtiyacındaki ithalat ağırlığı, yerli üretici destekleri için Tarım Bakanlığı’nı harekete geçirirken, ekim alanlarında da ciddi bir değişim söz konusu. İlk etapta Tekirdağ Bölgesi’nde ekimine başlanan kanola, yağ ve biodizel alanlarındaki kullanım imkanı vekilogram başına 40 kuruşluk prim desteği ile çiftçilerin yeni gözdesi oldu. Verim artışı ile birlikte kârlılıkta ciddi avantaj sağlayan kanola için Gübretaş’ın da özel gübre desteği söz konusu.

Marmara ve Çanakkale Bölgeleri’nde fırsat var
Alım garantisi, özel gübre, pirim desteği ve kullanım alanları gibi avantajlar son 5 yılda kanolanın toplam ekim alanını yaklaşık 3 kat artırdı. En uygun yetişme ortamı olan Trakya’da ayçiçeği ve buğday alanlarının önemli bir çoğunluğu kanolaya dönmüş durumda. Burada, kanolanın kışa uygun bir bitki olmasının yanı sıra, verilen teşvik pirimlerinin de payı büyük. Bu yıl ayçiçeğine verilen pirim desteği kilogram başına 25 kuruş olarak açıklanırken, buğdayda 5 kuruş, kanolada ise 40 kuruşluk bir prim desteği söz konusu. Trakya’da bugün 350 bin dönüm alanda kanola üretimi yapılıyor. Ortalama üretim miktarı ise 100 bin ton civarında.

Pazardaki yüzde 32’lik pay ile gübre sektörünün önemli firmalarından Gübretaş’ta da kanola için önemli bir çalışma söz konusu. Toplam 130 ürün çeşidi ile piyasada olan Gübretaş, 8 tarım bitkisine özel ürün üretiyor. Kanola için ürettikleri özel ürünü farklı tarım alanlarında denemeye devam ettiklerini söyleyen Gübretaş Genel Müdür Yardımcısı Tahir Okutan, ticari boyutu olan ürünlere özel uygulamalar yaptıklarını belirtti. Kanola için de yapılan yatırımın çiftçi açısından beklenen sonuçları verdiğini anlatan Okutan, “Bu yıl Trakya’da kış şartları nedeniyle bir miktar verim düşüşü oldu ama biz özel gübremiz ile bunu bertaraf edebildik. Özel ürünümüz ile ortalama dönüm başına 200 kg olan verimi 400 kg çıkarmak mümkün oldu. Burada verimlilik büyük önem taşıyor” dedi.

Yağlı tohumda yüzde 70 ithalata bağımlı durumdayız
Son yıllarda yağlı tohum ithalatındaki artışın cari açığa büyük katı sağladığını vurgulayan Okutan şu bilgileri verdi: “2.2 milyon ton yağ arzının 655 bin tonu yerli üretim ile karşılanırken bunun geriye kalan kısmı ithal edildi. Yağlı tohum bitkilerinde yetersiziz ve yüzde 70 dışa bağımlıyız.
2011 yılında yağlı tohum ve türevleri ithalatına 3.1 milyar dolar ödendi. Bu alanda potansiyel
olmasına rağmen kullanılamıyor. Çalışmalarımız bu potansiyeli üretime çevirecek. Burada verilen teşviklerin de büyük önemi var. Bugün kanola için 40 kuruş destek veriliyor.”

Ton başına bin TL kâr bırakıyor

Lüleburgaz Bölgesi’nde kanola tarımı ile uğraşan Ziraat Mühendisi Hüseyin Çetin, ilk etapta 10 binlerle açıklanan ekim alanlarının bugün bölgede 305 bin dönüme ulaştığını söyledi. Kanolanın kış bitkisi olması nedeniyle buğdaya da ikame bir ürün olduğunu aktaran Çetin, Trakya dışında Marmara Bölgesi ile Çanakkale’de de bu tarımın rahatlıkla yapılabileceğini söyledi. Burada en önemli noktanın verimlilik olduğuna dikkati çeken Çetin, ekim yaptığı 7 bin dönümlük arazide ortalama 200 kilogram iken dönüm başına 400 kilogram ürün aldığını belirtti. Çetin, ton başına bin 500 TL getiren kanolanın, bin TL kâr bıraktığını da sözlerine ekledi.
Sayime Başçı - Dünya
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.