Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, Helal ve Tayyib Ürünler Fuarı ve çalıştayları için değerlendirmelerde bulundu. 22-25 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 6. Helal ve Tayyib Ürünler Fuarı'nın ardından Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Büyüközer bir değerlendirmede bulundu. 60 firmanın katılımı ile gerçekleştirilen Helal ve Tayyip Ürünler Fuarı'nın çok verimli geçtiğini kaydeden Büyüközer, “Bu bağlamda, ilk defa Türkiye’de helal ve tayyib bakış açısı ile uluslararası helal tıp, helal ecza, helal kozmetik, helal turizm ve fıkıh çalıştayları, ülkemizde bu sorunları tartışmak ve bu sorunlara çözüm önerileri bulmak üzere GİMDES olarak bu fuar ve çalıştayları gerçekleştirdik. Fuar verimli geçtiğine inanıyoruz” dedi.
DEĞİŞİK ÜLKELERDEN ALANINDA UZMAN 30 KATILIMCI GELDİ
Çalıştaylara farklı ülkelerden birçok konuşmacı ve müzakerecinin katıldığını ifade eden Büyüközer, “Çalıştaylarımıza konuşmacı ve müzakereci olarak Amerika, Rusya, Kuveyt, Filistin, Malezya, Endonezya, Güney Afrika, Giney Kore, Mısır, Danimarka, Cezayir, Fransa, Almanya, Filipinler, Tayland, Avustralya, İngiltere ve Türkiye’den kendi alanlarında uzman, birbirinden değerli 30 katılımcı İstanbul Kongre Merkezinde sunumlarını gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı.
HELAL, MÜSLÜMANLARIN BİZZAT MUHATAP OLDUĞU BİR KAVRAMDIR
Helalin, Müslümanların dünya yolculuğunun tüm evrelerinde, bizzat muhatap olduğu bir kavram olduğunu dile getiren Büyüközer, günlük hayatta kullanılan ürün ve hizmetlerin, hem ham madde kaynakları bakımından İslami şartlara uygunluğu, hem Kur’ani ifade ile 'Helalen tayyiben' olması gerektiğini vurguladı.
Özellikle helal kelimesinin domuz veya alkolden elde edilmeyen ürünler olarak dar anlamı bilinmesi Müslümanların yanıldığı en büyük nokta olduğunu ifade eden Büyüközer şunları kaydetti:
“Hâlbuki helal kelimesi ile ilgili doğru tanımlama; ürünün hazırlanmasının tüm aşamalarında şer’i gereksinimleri garanti altına alındığının belirlenmesidir. Helal kavramı, bünyesinde sadece helal değil, helalle birlikte aynı zamanda Tayyib kelimesini de barındırmaktadır”.
FARKINDALIK YENİ YENİ OLUŞMAYA BAŞLIYOR
Ayrıca günlük hayatta kullanılan hizmet ve ürünler ile ilgili farkındalığın yeni yeni oluşmaya başladığını aktaran Büyüközer, sözlerine şöyle devam etti:
“Müslüman tüketiciler kendi inançlarına uygun ürünleri artık talep eder duruma gelmişlerdir. Ancak Helal ürünlerin araştırması üzerine yapılan pek çok çalışmalara baktığımızda daha çok gıdalar üzerine yoğunlaştığını görmekteyiz. Hâlbuki eczacılık, tıbbi ürünler ve kozmetik ürünlerin içeriklerinde Müslümanların gerek inanç bakımından, gerekse sağlıklarını olumsuz yönde etkileyecek ürünlerin var olması bu alanlarda da bir farkındalığı oluşturma gereksinimini ortaya çıkarmıştır”.
Son olarak 4 gün boyunca 100’ün üzerinde yerli ve yurt dışı firmaların satın almacıları ile görüşmeler sonucunda katılımcı firmalarının çeşitli ticari bağlantılar yaptığını dile getiren Büyüközer, fuar ve çalıştaylara katılanlara teşekkürlerini sunduğunu belirtti. iha.com.tr