Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri

Bakan Çelik açlığın reçetesini açıkladı

Gıda Ekonomisi

Dünyada 2 milyar insan açlık sınırında, buna karşın 1,5 milyar şişman, 500 milyon obez insan var. Hastalıkların yüzde 15'i yetersiz ve dengesiz beslenmeden kaynaklanıyor.


Gıdavitrini
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Çok daha rasyonel, sayıların ve taleplerin azaldığı, verimin esas alındığı bir destekleme politikasına geçilmesi konusunda nihai bir noktaya geldiğimizi belirtmek istiyorum" dedi.
Çelik, GAP Tarımsal Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirilen "Güneydoğu Anadolu Bölgesi Sektörel Ortak Akıl Toplantısı"nda yaptığı konuşmada dünyada 5 milyar hektar tarıma elverişli arazinin bulunduğunu, bunun ancak 3'te 1'inin kullanıldığını ifade etti.

1 milyar insan açlıktan kurtulacak
Dünyada 2 milyar insanın açlık sınırında olduğunu ve 1 doların altında geçinmeye çalıştığını buna karşın 1,5 milyar şişman, 500 milyon obez insan olduğuna dikkati çeken Çelik, hastalıkların yüzde 15'inin yetersiz ve dengesiz beslenmeden kaynaklandığını dile getirdi.

Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Deniyor ki 'Dünyada neden böyle huzursuzluklar yaşanıyor.' Dünyada nasıl böyle huzursuzluklar yaşanmasın, 1 milyar insan açken. Mücadele ekmek mücadelesi. Siz ekmek alanını daraltırsanız mücadele tabii ki çok farklı alanlara kayacaktır ve toplumun birçok alanına yayılmış olacak bu huzursuzluk. Dünyada tarımsal alanın yüzde 28'i kullanılıyor. Yüzde 35'i kullanılsa 1 milyar insan açlıktan kurtulacak. Ama dünyadaki gelişmeler çok daha farklı öncelikleri ortaya koydukları için insanlar, bu aç olan, perişan olanlarla ilgilenmek değil daha farklı alanlarda refahına refah katmak için çaba gösteriyorlar." 

Bölgedeki sorumluluklarımız artıyor
Türkiye'nin tarımda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğuna ve yaklaşık 24 milyon hektar tarıma elverişli arazi bulunduğuna dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:
"Tarımsal gayrisafi milli hasılamız ise 125 milyar liraya ulaşmış bulunmaktadır. Yani geneli itibarıyla baktığımız zaman Allah dünyada birçok şeyi insana bahşediyor. İnsanoğlu ise bu nimetleri nasıl mahvederiz çabası içindedir. Türkiye'de tarım bir yerden bir yere geldi ama elde edilen bu imkânlara rağmen henüz kat etmemiz gereken yol olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Nüfusumuz ve bölgedeki sorumluluklarımız artıyor. İnsanlığın Türkiye gibi köklü asil bir devletten beklentisi var. Bunların hepsini dikkate aldığımız zaman tarım alanında yapmamız gerek çok şeyin olduğunu ifade etmek isterim. Hiçbir üründe dışa bağımlı olmadan üretim mekanizmalarımızı geliştirmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz hala birçok üründe dışa bağımlılığımız devam ediyor. Bunun yanında küresel rekabette söz sahibi olmak durumundayız. Yani tarımsal ve hayvansal ürünlerimizde rekabet edebilir bir noktaya gelebilmemizin yolunun, sağlıklı bir üretim anlayışından geçtiğini belirtmek istiyorum. Onun için sermayemiz belli. Toprak, su, coğrafya, teknoloji ve insan kaynakları gibi önemli sermayeyi iyi değerlendirmek zorundayız."

Destekleme politikasını gözden geçiriyoruz
Çelik, Hükümetin çiftçinin ve tarımın kalkınması için desteklemelere büyük önem verdiğini ifade ederek, mevcut destekleme sistemini yeniden gözden geçireceklerini belirtti.
Geçen yıl çiftçiye 10 milyar lira destekleme verdiklerini hatırlatan Çelik, amaçlarının Türkiye'yi tarım ve hayvancık konusunda önemli seviyeye getirmek olduğunu aktardı. Çelik, şunları kaydetti:
"Destekleme politikamızı gözden geçiriyoruz. Bu yıl itibarıyla gübre ve yemdeki KDV hariç 11,6 milyarlık bir destek programı bütçede açıklanmış bulunuyor. Yararlanma konusuna baktığımız zaman çiftçilerimizin yüzde 53'ünün aldığı desteğin bin liranın altında olduğunu görüyoruz. Ayrıca yine çiftçilerimizin yüzde 5'inin desteklemenin yüzde 46'sını, yüzde 95'inin ise yüzde 54'ünü aldığını görüyoruz. Çok daha rasyonel, sayıların ve taleplerin azaldığı, verimin esas alındığı bir destekleme politikasına geçilmesi konusunda nihai bir noktaya geldiğimizi belirtmek istiyorum."

Betonlaşmaya müsaade edilmeyecek
Bakan Çelik, yeni kurulan Hükümetin kısa zamanda tarım ve hayvancılık alanında ciddi adımlar attığını belirterek, yemdeki yüzde 8'lik ve gübredeki yüzde 18'lik KDV'nin yüzde 0'a indirilmesi konusunda çalışmaların sona erdiğini aktardı.
Betonlaşmaya karşı olduklarını vurgulayan Çelik, "Betonlaşmaya müsaade etmeyelim görüşü yalnız valinin, bakanların, hükümetin sorumluluğunda değildir. Bu salonu el birliğiyle dolduran tarım ve hayvancılığı yürüttüğümüz arkadaşlarla gerçekleştireceğimiz bir konudur. Betonlaşmaya hayır dememiz gerekiyor. Bu kadar açık ve net söylüyorum" diye konuştu.

Birlik ve beraberliğimizi kimse bozamayacaktır
Bölgede terörle mücadelenin yoğun bir şekilde sürdüğü bir ortamda bu anlamlı toplantıyı gerçekleştirdiklerini belirten Çelik "Bölge 3,2 milyon hektarlık tarım arazisine sahip ve Türkiye'nin tarım ambarı konumunda. Hükümetimiz de böylesine önemli bir bölgeyi tarımda Türkiye'nin lokomotif bölgesi yapmaya çalışmaktadır" dedi.
Çelik, devletin gerçekleştirdiği yatırımlara karşı, birilerinin burayı silah deposuna dönüştürdüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bu toprakları tarım deposuna dönüştürelim diye çalışırken, birileri bu güzel ve bereketli coğrafyayı, silah deposuna dönüştürme gayreti içerisindedir. Toprağı suyla buluşturalım diye gayret ediyoruz, bin bir türlü yatırımlarla toprak suyla buluşsun diye mücadele ederken, bu güzel coğrafyada kardeş kanı akıtmaktan zevk alanlar var. Bunların bugünlerde de yaptıklarını ibretle izliyorsunuz, bu kanı bölge halkının geleceği, refahı için akıttıkları yalanını söyleyenler artık bugün deşifre olmuş durumdadırlar, maskelerinin düştüğünü hep beraber görüyoruz. Bunlar yalnızca bölgenin refahının değil, 78 milyonun düşmanıdırlar. Türkiye'nin, kalkınmanın, huzurun ve bereketin düşmanıdırlar."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük bir gayretle başlattığı huzur ortamının terör örgütü tarafından yok edilmeye çalışıldığını anlatan Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakınız bu millet size 80 milletvekili verdi; çalışın, demokratik yollardan mücadelenizi verin, daha da büyüyün, daha da gelişin iktidar olun ve projelerinizi gerçekleştirin diye. Buna bir engel var mı, yok. Ama siz bu yolu değil aksine anti demokratik yollarla, terör faaliyetleriyle bölge insanına bu güzel coğrafyayı zehir ediyorsunuz. Büyük bir risk alarak bölgenin kalkınması, gelişmesi, huzuru için gayret gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza, hem de sağladığı huzur ortamı içerisinde saldırıyorsunuz. Türkiye'ye namlu doğrultanlarla kucak kucağa oluyorsunuz. Bu nasıl bölgeyi sevmek, bölge insanına saygı duymak, nasıl bu ülkenin insanı olmak. Bu ikiyüzlülüğe kanacak bir tek Selahattin Eyyübi'nin torununun olmadığını ve olmayacağını buradan açık bir şekilde ifade ediyorum."

Tüm müdahalelere rağmen, Türkiye'de birlik ve beraberliğin hüküm süreceğini vurgulayan Bakan Çelik, ülkenin yakın zamanda teröristlerden temizleneceğini bildirdi.

Güvenlik güçleri yalnız terör ve teröristle mücadele ediyor
Bakan Faruk Çelik, teröre karşı güvenlik güçlerinin çok titiz davrandığını ve sivillere zarar vermeme konusunda büyük başarı elde ettiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kürt'e huzuru çok görenler yatırımları sabote edenlerdir, bu bölge insanına huzuru çok görenler, yatırımları kalkınmayı bu millete çok görenlerdir, kan akıtanlar da ta kendileridir. GAP Projesine bu ülke, dişinden tırnağından artırarak, 50 milyar gibi bir harcama gerçekleştirdi bugüne kadar. Amaç neydi? Bölgeler arası gelişmişlik düzeyinde yaşanan sorunları ortadan kaldırmak için, bu bereketli coğrafyanın ayağa kalkması için, bu coğrafyada yaşayan insanların zenginleşmesi için bu adımlar atıldı. Şunu buradan toplantı vesilesiyle ifade etmek istiyorum, ne yaparlarsa yapsınlar, bu milletin düşmanı kimlerle işbirliği yaparlarsa yapsınlar birliğimizi, kardeşliğimizi daha da güçlendireceğiz, daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, millet olarak zengin olacağız.

Yalnız bu mücadeleyi devletimizin güvenlik güçleri yalnız terör ve teröristle mücadele ederken, vatandaşın kılına dokunulmaması konusunda büyük bir hassasiyet gösterirken; bu sorumluluğun yalnız devlet yöneticilerinde değil, bütün STK'larda, bu coğrafyada yaşayan bütün vatandaşlarda olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Sesimizi yanlışa karşı, teröre karşı yükseltmemiz gerekiyor. Allah'ın izniyle de bu birliğimiz, bu beraberliğimiz ki ben bölge halkına da çok teşekkür ediyorum ve Allah'ın izniyle yakın gelecekte yükselteceğiniz sesle de inşallah bu beladan bu bölgeyi de ülkeyi de kurtaracağız ve bu aziz şehit kanıyla sulanmış olan vatanın ihtişamlı yürüyüşüne kimse engel olamayacaktır, bunu açıkça ifade etmek istiyorum."

Konuşmasının ardından bölgeye ait yöresel ürünlerin tanıtıldığı stantları gezerek, vatandaşlarla sohbet eden Çelik, burada çiğ köfte, baklava, şıllık, fıstık gibi ürünlerden basın mensuplarına da ikram etti.

Çelik, Diyarbakır standında hediye edilen kuru gül yapraklarından yapılan Türk bayrağı tablosunu alırken, "Dost düşman duysun" dedi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.